2018’in nasıl geçeceğine ilişkin kehanette bulunacak değiliz. Buna mukabil 2017’deki tablo ve 2019’daki 3 seçim bu yıla ilişkin bize bir şey söylüyor olabilir.
Dış politika, siyaset ve sokaktaki vatandaşın günlük hayatına ilişkin 2018’de neler olabilir diye başlıklar çıkarabiliriz.
O hamlenin akabinde Amerika’nın tutumunu takip etme şansını 2018’de göreceğiz.
Türkiye’nin Rusya ile özellikle Suriye konusundaki işbirliği bugünlerde “kriz”e dönüşmese de sekteye uğramış görünüyor. Her ne kadar muhataplar arasındaki mutabakat devam etse de Esad rejiminin Türkiye’nin garantörlüğündeki İdlip’e yönelik saldırgan tutumu Türkiye ile Rusya arasındaki ittifakı hedef alıyor. Buna bir de dış etkiyle içine dönen bir İran eklenirse 2018’de Suriye özelinde başlayan işbirliği sıkıntı yaşayabilir.
Suriye’de sona gelindi ancak iktidarı bırakmak istemeyen Esad’ın anlamsız direnci sorunların çözümüne engel görünüyor.
CHP’nin HDP ve Akşener ile zımni ittifakı söz konusu. Buna ilaveten FETÖ’nün tüm mekanizması CHP ve Akşener’e hizmet etmeye devam ediyor. Ak Parti-MHP ittifakıysa zaten 15 Temmuz’dan bu yana her geçen gün gelişerek devam ediyor. Küçük partilerin ne yapacağı ise bana göre son ana kadar belli olmayacak. Taraflar da, yüzde 50+1’i bulmak için o küçük partilere olan ihtiyacın farkında.
Kritik mesele 2018’de Ak Parti’nin yekpare duruşuna yönelik yapılacak hamleler!
2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turunda Erdoğan’ın seçilme ihtimalini görenler mutlaka Ak Parti’nin içine yönelik hamle yapacaklardır.
Hele hele, Cumhurbaşkanımızın bir şekliyle dışarıdan müdahale ile tasfiye edileceğine inanan çevrelerin beklentisi anahtar teslim partinin kendilerine taktim edileceği yönündedir!
2018’de milli ve yerli ittifaka karşı müstevlilerle kol kola girenlerin bazen akıl almaz hamleleriyle geçireceğimizi söylesem abartmış olmam.
Hatta yakın gelecekte tıpkı 2014 yerel seçimlerine gidilirken FETÖ’nün havada uçuşan montaj-dublaj tapeleri gibi gayri ahlaki, gayri hukuki enstrümanların kullanılma ihtimali var. Çünkü Rıza Zarrab davasında gördük ki FBI’ın (bana göre FETÖ’nün) yasa dışı dinlemelerden elde ettiği birtakım dosyalar hala mevcut.
Ak Parti servetin tabana yayılmasında epeyce mesafe aldı. Ancak hala dar gelirliler, hala yardıma muhtaç insanlar var. Kıt kanaat geçinip giden insanların sayısı epeyce fazla. Ve işin ilginci o insanların siyasal tercihleri hala Ak Parti. Bu nedenle iktidarın 2018 yılında dar gelirlinin ihtiyaçlarına yönelik ekonomik önemler alması şart.
Bir de 3 milyonu aşkın Suriyelinin demokrafik yapımıza etkisi üzerinde kafa yormak gerekiyor. Suriyelilerin entegrasyonu konusunda işin sosyolojiye bırakıldığını düşünüyorum. Toplumun kendi kendine geliştirdiği birtakım formüllerle entegrasyonun yaşandığına inanıyorum. Bunun da bir gün gelip tıkanacağını düşünüyorum.
Çünkü, sokaktaki vatandaş ile Suriyeli mülteciler arasındaki ilişki biçimini kontrol eden, yöneten bir mekanizma yok!
Bu kadar mülteci barındıran bir ülkenin Göç Bakanlığı olmalı değil mi?
Sokaktaki insan, temel ihtiyaçlarını karşılama, güvenlikte olma ve barınma konusunda aşırı duyarlı. 2019’a giderken bu üç meselenin iyileştirilmesi hususunda bakalım neler yapılacak?