|
Cep telefonu bilmecesini kim çözecek?

Cep telefonu faturalarındaki haksız uygulamalarla ilgili tüketici mağduriyetleri gündemden düşmüyor. Tüketicilerin, cüzdanlarını ilgilendiren her konuda olması arzulanan duyarlılığı sürerken, öte yandan yetkili mercilerin duyarsızlığı ve çözümsüzlüğe götüren ısrarlı tutumları maalesef yine "Hak verilmez alınır" sözünü doğruluyor.

Biliyorsunuz İletişim Özgürlüğü Platformu''nun ses getiren konuşmama eyleminin ardından gelişen tepkiler sonucunda, Ulaştırma Bakanlığı bir açıklama yaparak cep telefonlarından alınan sabit ücretlerin kanunsuz olduğunu kabul etmiş ve abonelerin haklarını almak için dava açabileceklerini belirtmişti. Son olarak 12 Şubat''ta Ankara 30''uncu Asliye Hukuk Mahkemesi''nin, cep telefonlarına uygulanan sabit ücretin kaldırılması talepli davada sabit ücretlerin ödenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı alması da herkesi umutlandırdı. İletişim Özgürlüğü Platformu Sözcüsü Av. Bülent Deniz''in Rekabet Kurulu''na yaptığı başvurunun ardından Turkcell ve Telsim''in fiyat tekeli oluşturma yönündeki tavırları takibe alınırken, eylemlerin olumlu sonuçlarıyla ilgili haberlerden biri de Bursa''dan geldi. Orhangazi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti, Ayşe Güven isimli bir tüketicinin başvurusu üzerine 17 Şubat 2000 tarihinde konuyu incelemeye aldı ve Turkcell tarafından bugüne kadar tüketiciden tahsil edilen toplam 51 milyon 557 bin 599 Türk Lirası''nın tahsiline karar verdi. Aynı karar daha sonra tüketici tarafından icra takibine konu edildi.

Bütün bu gelişmeler üzerine Tüketici Kanunu''nun uygulanmasından sorumlu olan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı da bir açıklama yaptı ve tüketicilerin bu tür şikayetlerini Hakem Heyeti''ne başvurarak çözebileceklerini belirtti.

Tüketicilerin cep telefonu faturalarındaki dayatmalara itirazlarında geldikleri nokta umutlandırıyor.

İnternette, sözcülüğünü Müstakil Tüketiciler Birliği''nin yaptığı İletişim Özgürlüğü Platformu''nun eylemlerini duyuran bir site var; www.ceplersusacak.8m.com adresine adrese girildiğinde tüketicilerin bu sorunu çözme konusunda ne denli kararlı oldukları açıkça görülüyor. Bu adreste tüketiciler cep telefonu faturalarındaki haksız uygulamalara son verme yolunda attıkları kararlı adımları duyuruyor, teknolojinin son imkanlarını kullanarak eylemin etkinliği için kendi aralarında haberleşiyorlar.

Fakat eylemin bu aşamasında ortaya çıkan bazı sorunlar var ki, bunların altını çizmek ve bu aşamada "Lütfen durmayalım, hak arama yolundaki eylemlerimizi etkinleştirelim ve sonuna kadar devam edelim" çağrısını vurgulamak durumundayım.

Abonelerin cep telefonlarıyla ilgili kararlılığı, cüzdanımızda oynanan oyunları bozmakla kalmayacak, aynı zamanda tüketici hakları konusunda yaşanan ciddi açmazları da birer birer ortaya çıkaracak.

Bu açmazlardan biri aslında tüketicinin başının sıkıştığı her an karşılaştığı bir tutumu anlatıyor. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun''a göre tüketicinin belli bir miktarın altındaki şikayetleri için bulunduğu yerdeki kaymakamlık bünyesinde kurulu ilçe hakem heyetine başvurması yeterli. Yıllardır tüketicilerle irtibat halinde olduğum için biliyorum; maalesef ilçe hakem heyetlerinden çoğunluğu tüketicinin başvurusunu kabul etmiyor ve kendisine gelenleri Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü bünyesinde kurulu İl Hakem Heyeti''ne gönderiyor. Tüketiciyi hak arama yolunda zorlayan ve vakit kaybettiren bu tutumun cep telefonlarıyla ilgili itirazlarda da sergilendiği kaydediliyor.

İletişim Özgürlüğü Platformu''nun sözcülüğünü yapan Müstakil Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Av. M. Bülent Deniz, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü''ne yazılı olarak başvurarak bu konuda önlem alınmasını istedi. Sayın Deniz''in bu konudaki açıklamalarına dikkat ediniz lütfen; "Tüketici haklarına ilişkin hak arama yollarının temel mantığı, mümkün olabildiğince ucuz ve çabuk şekilde tüketicinin mağduriyetinin giderilmesi esasına dayanmaktadır. Nitekim ülkemizin tüketici mevzuatı da, bu esasa göre dizayn edilmiştir."

Tüketicilerin Dernek Başkanı Av. Bülent Deniz, bu temel esastan hareketle ve cep telefonu hizmetinin coğrafi olarak yaygınlığı hususunu vurgulayan Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Yönetmeliği''nin 5/II''inci maddesinde geçen "başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satan aldığı satıcının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır" , 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun''un 4/II''inci maddesinde geçen "...tüketiciye karşı satıcı, bayi, acenta, imalatçı, üretici ve ithalatçı müştereken ve mütesilsilen sorumludurlar..." ibaresini hatırlatarak, şu düşündürücü tesbite dikkat çekiyor: "Bazı Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri''nin yetkili Tüketici Sorunları Hakem Heyeti''nin Turkcell A.Ş. için Beyoğlu Tüketici Sorunları Hakem Heyeti, Telsim A.Ş. için de Küçükçekmece Tüketici Sorunları Hakem Heyeti olduğundan bahisle başvuruları almamakta oldukları ve tüketicileri adı geçen yerlerdeki Hakem Heyetleri''ne yönlendirdikleri tüketiciler tarafından derneğimize bildirilmiştir. Oysa cep telefonu abonesinin, kartını satın aldığı bayi, acenta ve satıcının (satışın yapıldığı yer olması hasebiyle) bulundukları yer Tüketici Sorunları Hakem Heyeti''nin yetkili olacağı kanaatindeyiz."

Ben de Tüketici Derneği''nin Sayın Başkanı ile aynı fikirdeyim. Düşünsenize; diyelim ki Kars''ta yaşayan bir cep telefonu abonesi dava açmak istese İstanbul''a gelecek.... Böyle şey olur mu!

Tüketicinin hak arama çabasının nasıl engellenmeye çalışıldığını anlatan başka olaylar da var maalesef; mesela bir tüketicimiz adı geçen hakem heyetlerinde bulanan bazı şahısların kendisinden telefonuyla ilgili sözleşmeyi dilekçesine eklemesini istediğini belirtiyor ve bu yüzden başvuru yapamadığını anlatıyor.

Yıllardır iletişimdeki sabit ücret zulmünün faturasını ödeyen tüketici faturaları ibraz ediyor, bari sözleşmeyi de haksızlıkların faili durumundaki firmalardan istemek gerekmez mi? Bu çok zor mu geliyor!

Bir başka ilginç olay da Türkcell''in, tüketicinin haklılığını kanıtlayan 30''uncu Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla ilgili tepkisi. Bunu anlatan ifadeyi de yorumsuz sunuyorum;

"... Verilen bu karar münferit açılan bir davaya ait olup, abonelerin durumunu hiçbir surette değiştirmemektedir, abonelerden aylık sabit ücret alınmaya devam edilecektir."

Ben yazımın sonunda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı''nın tüm birimleriyle tüketicinin iletişim özgürlüğü konusundaki haklı mücadelesinin yanında olmak için bahsettiğim yakınma konularında gereken önlemleri alacağını umut ediyor ve bu yazımın asıl mesajını Ulaştırma Bakanlığı''na gönderiyorum;

Türkcell ve Telsim firmalarına birer genelge yollayıp tüketiciyi zahmete sokmadan haksız olarak alınan ücretlerin geri ödenmesini sağlamak kamu menfaatini gözetme durumunda olan yöneticiler için zor olmasa gerek.

24 yıl önce
Cep telefonu bilmecesini kim çözecek?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle