|
Sözün doğrusu

Medyamızda yegâne olduğu için sıkça söz konusu ediyoruz. Y. Bülent Bakiler Beyin STV''deki programını saat 00.30''da seyrettim. Bilemiyorum bu seyrettiğim 5 Eylül akşamı yapılan ilk yayımın artçısı mıydı, 6 Eylül akşamı yapılacak olanın öncüsü müydü? Sayın Bakiler, bir okuyucusundan gelen mektup üzerine "evraklar, teşkilatlar, tazahüratlar" ifadelerindeki yanlışa dikkat çekti; zira Arapçanın dil bilgisine göre evrâk, teşkilât, tezahürat kelimeleri zaten çokluk idi ve bunlara bir de Türkçe -lar/-ler çokluk eki getirilmesi büyük bir yanlıştı. Olur muydu hiç, olur muydu? Hiç insan evlerler der miydi?

Sayın Bakiler haklı. Elbette ana dili Türkçe olan hiç kimse evlerler demez. Lâkin ne yapalım ki, Türkçenin mantığına göre çoğul olan kelimenin sonunda -lar/-ler eki bulunması gerekir. Bizim Türkçe mantığımız evrâk, evlât, teşkilât kelimelerini tekil gibi algılar ve onları Türkçeye göre çoğul yapar. Bu bir galat bile değildir. Basitçe bir Türkçeleştirme, özümseme işlemidir. Çok kullandığımız, dilimizin iyice malı olmuş kelimeleri Türkçeye göre çoğul yapmaktan hiç çekinmeyiniz! Güzel olan böylesidir. Bir düşünün hele, zaman zaman tekillerini de kullandığımız evrâk, evlât, teşkilât kelimelerinin tekillerini Türkçeye göre çoğul yapmak istesek nasıl cümleler ortaya çıkar acaba? Trafik polisi şöyle mi sorar şoföre : "Şoför bey, varaklarınızı verir misiniz?" Yahut bizim çocuklarımızdan şöyle bahsetmemiz uygun olur mu : "Bizim veledler bu sene okula başlayacak!" Ya tam tersine evrâk, evlât kelimelerini tekil olarak kullanmak istersek şöyle mi diyeceğiz : "Hanımefendi, bu varakı nereye imzalatacağım?" "Bizim veled çok çalışkandır!" "Partimizin İstanbul il teşkilini kutluyorum."

25 yıl önce
Sözün doğrusu
Yeni bir seferberlik, Yeni kitlesel coşku, Yeni bir medya dili, Yeni bir toplumsal ağ.. Herkes Türkiye öncelikli dayanışmaya çağrılmalı..
Düşman kazanma sanatı
Kredi kartı ile alım-satım
Fas ulan!
“Almanlar et başında”