Sandıkta hep kaybettiler... "Gezi, Kutsal Paralel İttifak.." gibi sandık dışı yolları da denediler, yine kaybettiler...
Sıra geldi cumhurbaşkanlığı seçimine... Rakip yine Erdoğan ve bir darbe daha yemek, mukadder!...
Yani biliyorsun ki, göstereceğin aday kaybedecek...
İşte bu yüzden kendilerinden olmayan, harcanacak bir adam aradılar, Ekmel"i buldular!...
İyi fikir!...
"Yine kaybettik, artık önümüzdeki seçimlere bakacağız..." demek zorunda kalmayacaklar bu sefer...
"Çatı adayıydı zaten, biz kaybetmedik çatı çöktü!.." deyip hezimetin ağırlığını bölüşecek, ve böylece acıyı paylaşacaklar!...
Neticede Ekmel"i ketenpereye getirdiler... Bir de, kim nasıl gaza getirmişse, "yüzde 60 alırım" diyor... (Kemal abi de öyle derdi ya "salladım, silkeledim, düşürüyorum Erdoğan"ı!..)
Diğer yandan kendini vatandaşa tanıtmaya çalışıyor... Siyaset üstü duracak, herkesi kucaklayacak ya, bayağı bir zorlanıyor...
Filistin meselesinde "Türkiye tarafsız olmalıdır" dediğinde çok sert tepkiler aldı... Sonra da, "ben öyle demek istemedim" deyip kıvırdı... E çatı bu.., paralel ya da dik, herkesi kucaklaması lazım!...
El kol hareketleri de keza, "derviş selamı, zafer işareti.. vs, çok çeşitli ve kucaklayıcıydı!...
Baktı ki net bir fikir beyan ettiğinde "çatı"da bir çatırdama oluyor, çok ortadan ve yuvarlak konuşmalarla devam etti...
Sevelim, sevilelim dedi. Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öptü. Yurtta barış, dünyada barış düsturuyla "adayın çatı olanını" sevmemiz gerektiğini söyledi...
Ekmel kime ne dese olmuyor, her defasında topu çamura sokma tehlikesi var... O yüzden fazla konuşmuyor, durumu "Ekmek"le idare ediyor...
Bazen de kimsenin bir şey anlamadığı şifreli cümleler kuruyor; (Konuşmalarından aynen aktarıyorum)
"-Türkiye"nin gemisi sıg sularda değil dalgalı sularda gitmesi lazım...
- Ortada şişko kediler var!...
- Ciğerin büyük parçasını kapıyorlar...
- Sınırlarımız kevgire döndü ?!..."
Yahu adam "kimyager"di.., "Çatı adayı" oldu, kimyası bozuldu!
"Kucaklama" işini bu kadar abartma Ekmel abi.., bırak dağınık kalsın!...
