|
En büyük ni"mete hamd

Günün dağdağasından, gürültüsünden, karmaşasından bir an için kendimizi kurtaralım ve “Rabbin bana bir ni''meti varsa o da sensin!” mısra''ını kendisine yönelteceğimiz en büyük ni''met''in üzerinde düşünelim.

-Ben Yaratıcı''yı kabul etmiyorum ki O''nun en büyük ni''meti üzerinde düşüneyim!

-Allah şifa versin! Varlık inkâr edilemez. Lûtfen bir kenara çekilin. Sizinle tartışmak istemiyorum. Biz aramızda konuşacağız.

-Ben maddenin başlangıcı olmadığını kabul ediyorum. Ne var ki bu maddeyi bilinçli olarak kabul etmiyorum. Şu halde pratik bakımdan arkadaş haklı! Bilimsel olmayan kurgularınızı açıklayarak halkımızın kafasını karıştırmayın!

-Maddede şuur olmadığını kabul etmekle, kendinizin de şuursuzluğunuzu ikrar ediyorsunuz demektir. Siz de lûtfen gidin, “haklı arkadaş”ınızla tavla, uzun eşek, birdirbir vs. oynayın, biz Yaradılış''da bir amaç olduğunu kabul edenlerle konuşalım. Şuursuz olanla ne konuşulur?

-Bu arkadaşlar bence “kâfir” iseler de ben de amelî nokta-i nazardan ve hemi de “akaaid” cihetinden onlara hak veriyorum. “Hüsn” ve “kubh” aklî değildir. Sen “gelin düşünelim” dimekle onlardan daha fazla mazarrat sahibi olduğunu bilmen mi? Tecdîd-i îman ve tövbe ve istigfâr it bakam! Zındık mısın, nesin?

-Şu halde sen de “aklî” olmadığını kabul ettiğin “buyruk ve yasaklar”ın uyulması gerekli kurallar olduğunu kabul ederken aklını, sağduyunu kullanmadın. Şu halde “taklîdî” îman sahibi olduğunu kabul ediyorsun. Oysa îman esaslarında taklîd olmaz. Taklîd füru''da olur. Şu halde bir kenara çekilir misin bakam?

-Yaratıcı ve Rabb; ancak bizim firmamızın buluşu olan markalardır. Böyle bir gerçeklik yok, “soyutlama” vardır. Var olan gerçeklik, “üstün ırk” gerçekliğidir ve “üstün ırk” da tektir. Bu sebeple “monoteizm” de ancak üstün ırkın tek üstün güç olması gereğine işaret eder. Ahlâk da üstün ırk mensupları arasında geçerli “ev düzeni kuralları”dır. Boşuna çene yormayın! Siz ancak davar hükmündesiniz!

-Materyalizmi dînî terimlerle maskelemeye çalıştığın için, senin de konumun ilk veya ikinci “arkadaş”ından farklı değildir. Sen de kenara çekil lûtfen!

-Akla başlangıçta, inançlarda değil, füru''da yer vermeniz gerekir. Dogma akıldan önce gelir!

-Bu sözde de maalesef mantık yoktur! Fakat sizinle “sevgi ahlâkı” alanında işbirliği yapabiliriz. Şu anda bir “dialog” toplantısı yapmıyor, önce kendi aramızda konuşmak istiyoruz. Sonra sizinle de görüşeceğiz.

-Şu âna kadar ben de seninle birlikteyim dostum amma lûtfen bundan sonra “sevgi”, “Ehlibeyt” gibi sapmalar yapma da ağız tadıyla Fazlurrahman çerçevesinden çıkmaksızın konuşalım! Akılcılık bööle olur!

-Heyhat! Allah''ın en büyük ni''meti; sevgi ve mücessem sevgi olan sevgilidir. Ondan konuşmaksızın, konuşmamızın ne yararı olur? O akl-ı küll''ûn mazharıdır.

-Hakkın var, ben şu âna kadar seninle birlikteyim amma, Ehl-i Beyt''in anlamında sen de sapıtıyorsun! Ehl-i Beyt demek, Rasûl-i Ekrem''in (S.A.) hane halkı demektir, buna metafizik, tasavvufî anlamlar yüklemek doğru yoldan sapma belirtisidir. İbn Fıttırık varken Eimme''den söz edilir mi?

-Yine heyhat! Dostlarla da yolum ayrıldı birbir! Haydi sana da güle güle!

-Ben buraya kadar seninle birlikteyim amma İnsan Hakları, Ceza Hukuku alanı dâhil olmak üzere “füru''-i din” alanına ayak bastığın andan itibaren artık aklını kullanamazsın! Kullanırsan “garb-zede” olursun!

-Haydi sana da uzaktan merhabâ! Esrar Dede, Gaalib Dede''yle bizbize kaldık gaaliba! Geriye kaç kişi kaldık? Bilmiyorum. Bu önemli değil! Önce “doğru”nun , “iyi”nin, “güzel”in tam ve kâmil anlamı ile ne olduğunu tesbit edelim, ondan sonra yola çıkalım! Yoksa, birlikte yola çıktıklarımız en küçük bir menfaat kaybı tehlikesinde hemen kirişi kırarlar ve ardlarından “Kani â zalim seninle ahdimiz peymanımız?” diye feryad etmenin acısı çetin olur.

Sevgili''nin rotasında yelken açıp dümen kullanmak, kaptanı Nûh ise gemiye binmek gerekir. (Nâhoda Nûh ise bin keştîye!) Korsanlık ümîdi ile tayfa yazılan kimseyi de asla tayfa yazmamalıdır.

Aman Allah''ım! Çevremizde ne kadar akılsız var! Ben doğruya, güzele, iyiye özlemimi belirtiyorum, bana “ıldırık-ileti” gönderip “AKP''yi savunduğuna göre, tarafsız gazetecilik yapmıyorsun, bari iç yüzünü açıkla da gazetede yazmayı bırak, AKP''den milletvekili ol!” demekteler! A sevimli salağım, bu yaşıma kadar “siyasete atılmadım”, bundan sonra mı yapacağım bunu? Sen benimle vakit kaybetme de kulağın sahibinde olsun, daha iyisi Allah seni kurtarsın!

Benim için Allah''ın en büyük ni''meti; Nûr-i Muhammedî ve bu nûra mensup Ehl-i Beyt''dir. Ahmed için Hamîd''e hamd olsun! Beğenmeyen okumasın vesselâm!

17 yıl önce
En büyük ni"mete hamd
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık