|
Ah bir borsa düşse Ah bir dolar çıksa Ah bir de faiz fırlasa

"Düşenin dostu olmazmış"

Oysa bırakın düşenin, düşmeye namzet kişilerin bile dostları kurumsallaştı ülkemizde. Ama gördüğümüz kadarıyla bir tek düşenin dostu hala bulunamadı: Borsamızın.

Yeni yılla birlikte her dalgadan sere serpe yere serilen borsaya bir sahip çıkmadı. Bize de hatırlatmak kalıyor: "Bak borsa düşme, düşenin dostu olmaz!"

Geçmiş tasfiyelerin arkasındaki ekonomik gerekçelerin ilk kaynağının hep borsada başladığını söyleye duruyoruz da hâla neden kumara benzer oyun gibi algılanır bu endeks, anlayamayız. Bakmayın şimdilik sadece borsanın yere çakılışına, oyun deyip geçmeyin sakın. Yoksa 10 kuruşu satacağınız fabrikaların, bankların 3-5 kuruşa haraç-mezat gidişine zemini bu borsa oluşturmaktadır.

Hani TMSF 2007 yılında tali görevini bitirerek asli görevine dönecekti? Elindeki varlıkların satış fiyatının nasıl bir anda tepetaklak olduğunun farkındayız değil mi? Sabah-ATV ihale fiyatı ile bugünkü fiyat arasında ciddi farkın farkındasınızdır umarım. Bir de üstüne üstüne giderek yüksek fiyattan alanları sıkıştırmaya çalışmıyor muyuz? İşte vatan''a hizmet!

Halka arz için gün bekleyen şirketlerin gün be gün halktan vazgeçmeleri düşen borsadan değil mi? Varlıklarımızın değeri düşüyor, gayrimenkullerin değeri düşüyor, kiralar da zaten düşmeye namzet. Artık ev sahiplerinin kiracısından kaçacağı dönem geliyor.

Ülkemizde henüz kriz çıkmadı. Şimdilik bir tek düşen ve düşüşlerinde hiç dostu olmayan oyun piyasamız borsa. Ama ya dolar 1,24''ü yukarı aşarsa, ya dolarla birlikte faizler de 16,85''i yukarı kırarsa. İşte size Türkiye''de kriz için kritik eşikler.

Zaten değil mi ki bir kesim; eski fahiş faizler için gerilimlerin destekçisi olmasın. Eski güzel günlerinin hatırına sosyal devlet çöksün, siyasal arzularına hizmet edenler gelsin, pijamalı aile fotoğrafları çekelim diye ibadethanelerinde dua etmesin.

Ah nerde o eski günler!

16 yıl önce
Ah bir borsa düşse Ah bir dolar çıksa Ah bir de faiz fırlasa
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si...
Meselemiz “hesapsızlık”
Amerikan sponsorluğunda İsrail-Suudi normalleşmesi
Faz-2: Washington’un bölme operasyonuna Ankara yanıtı
İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon