|
Cumhurbaşkanlığı krizi değil, Kuzey Irak krizi!

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt “Kuzey Irak''a operasyon yapılmalı, faydalı olur ve başarılı oluruz” anlamındaki sözleriyle hem çok ciddi bir askeri operasyon ihtimalini gündeme getirdi hem de Ankara''daki siyasi kriz endişesini büyük oranda azalttı.

İç politikada seçim havasına giren Türkiye, Kuzey Irak''ta ciddi bir askeri hareketlilik içine girebilir, bu da iç politikayla ilişkili bir hal alır mı? Siyasi karara, yasal yetkiye atıf yapılan konuşma, siyasi iradenin şimdilik operasyon taraftarı olmaması, ABD''nin böyle bir operasyona karşı oluşu ile birlikte ele alındığında nasıl bir manzara çıkıyor ortaya?

ABD eski Genelkurmay Başkanı Richard Myers''ın “Türk ordusu orada ABD askerleriyle karşı karşıya gelebilir” uyarısına rağmen bu talep Mesut Barzani''nin Türkiye''yi tehdit eden açıklamalarına karşı Irak''a verilen nota ile birlikte düşünüldüğünde, önümüzdeki dönemde nasıl bir hareketliliğin yaşanacağını az çok tahmin edebiliriz.

Büyükanıt''ın, Barzani''nin sözlerine atfen; “Bu sözlerin arkasında onları şımartan kimlerin olduğunu biliyorsunuz” diyerek ABD''yi işaret etmesi, dün Irak parlamentosundaki patlamayı hatırlatarak “Kısa ve orta vadede Irak''ta bir çözüm zor görünüyor” sözleri, sadece Irak''ın geleceğine ilişkin karamsarlı yansıtmakla kalmıyor. Kuzey Irak merkezli olarak Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri gerecek bir geleceğe de işaret ediyor aslında. PKK''ya karşı Türkiye''nin taleplerini ciddiye almayan ABD''ye karşı Ankara zor ve riskli olanı tercih etme durumunda kalabilir. O zaman ABD, Türkiye''nin tepkisinin PKK ile sınırlı kalması için çaba göstermek zorunda kalacak demektir.

Barzani''nin sözlerini tartıştığımız dönemlerde TSK''ya bağlı komandolar zaten Irak''ta sınır ötesi operasyonlar yapıyordu. Zaho''nun doğu bölgesinde sınırdan 20 kilometre içeri giren 15 bin asker Haftanin, Sinaht ve Pirbela bölgelerinde 30-40 kilometre derinlikli operasyonlar yaptı. 200 bini aşkın asker, aylardır sınır bölgelerinde hareketlilik içinde, olası bir operasyon için bekliyor.

Bu sözler, ABD''ye rağmen bir aciliyeti ve zorunluluğu ifade ediyor. Hatta operasyonun PKK''yı hedef almasına rağmen Barzani birliklerine de yönelebileceğine ilişkin ifade edilmeyen bir kanaati de. Çünkü Türkiye, tehdit değerlendirmesini PKK üzerinden yapsa da, asıl tehlikenin Barzani''den kaynaklandığı gerçeğini göz ardı etmiyor.

Cumhurbaşkanlığı krizi bekleyenler, Büyükanıt''ın açıklamalarından büyük hayal kırıklığına uğradı. Çünkü açıklama, beklentilerin dışında, polemiklere izin vermeyecek şekilde oldu ve dikkatleri bir anda başka yöne çekmeye yetti. Tabiî kriz beklentisi içinde olanlar, “cumhuriyetin temel değerlerine sözde değil, özde bağlılık” ifadesine takılıp kalacaklar ama, bu konuşmanın merkezinde Kuzey Irak olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Öyle görünüyor ki, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda yaşanacağı öngörülen kriz, Türkiye sınırlarının dışına çıkarılacak. Çünkü yukarıdaki sözler, uzunca bir süredir devam eden K.Irak''la ilgili diyalog sürecini tersine cevirdi. Böyle bir durumda, sınır ötesi operasyon için gereken siyasi kararın, yasal yetkinin çıkması beklenenden daha kolay olabilir. İçeride kriz istemeyen, Cumhurbaşkanlığı seçimini sancısız atlatmak isteyen iktidarın, böyle bir yetkiyi vermekte çok zorlanmayacağı, dikkatleri Türkiye''nin dışına, en hassas konuya, kangren olan bir konuya yönlendirmeyi tercih edeceği ortada. Bu durum da, herkesi tatmin edecek gibi.

İç politikada kriz bulutları dağıtılırken bu yaz Kuzey Irak ve güneyle daha çok ilgileneceğiz.

17 yıl önce
Cumhurbaşkanlığı krizi değil, Kuzey Irak krizi!
Kur"an"da başörtüsü yok diyenlere
Pazarlanan cinselliğin utanmazlıkları
Faiz-kur-enflasyon bilmecesi
Yarasalar ve karanlıklar
“Almanlar et başında”