|
İdamın arkasındaki gizli pazarlık bu mu?

Saddam Hüseyin''in Bayram günü alelacele idam edilmesini sorgularken “Kimler ne tür pazarlıklar içinde?”, “Saddam''ın idamını isteyenler ABD''ye neler taahhüt etti?”, “Son ana kadar neyin pazarlığı devam etti?” diye sormuştum ve çok yakından bunların ortaya çıkacağını söylemiştim.

İdamdan hemen sonra Irak petrol yasasına ilişin bilgileri ortaya çıktı. Petrol şirketlerinin hazırladığı ve bugünkü Bağdat yönetiminin parlamentodan geçirme yükümlülüğü altında bulunduğu tasarıya göre, BP, Shell ve Exxon gibi dev petrol şirketleri ülke petrollerine yasal olarak el koymaya hazırlanıyor. 30 yıllık sözleşme içeren tasarı ile ABD ve İngiltere hem ülkenin petrollerine el koyacak hem de petrol gelirinden Iraklılara kalan çok az bölümü de yakıp yıktıkları ülkenin imarı için yapacakları yatırımla kasalarına akıtacak. Buraya kadar şaşırtıcı bir durum yok. Zaten bu bir talandı, böyle olacağı belliydi, Irak bir anlamda dev bir özelleştirme harekatıydı. Bütün bölgeyi adım adım bu şekilde özelleştirmeye hazırlanmıyorlar mı? Şaşırtıcı olan başka şeyler. Anlatayım.

2007 hem Irak hem de bölge için deprem niteliğinde gelişmelere sahne olacak. Herkes aklını başına alsın. Sünni gruplara karşı ABD, İngiltere, Şii gruplar ve Kürt birliklerle büyük operasyonlar yapılacak.

Başbakan Erdoğan''ın birkaç gündür dile getirmeye çalıştıkları bunlar olmalı. “2007 yılının Irak için bir kader yılı olacağını, Irak''ın petrol kaynakları için tasarrufun hangi istikamette geliştiğinin izlendiğini ifade eden Erdoğan, “Saddam Hüseyin''in idam görüntülerine yönelik tepkiler bizim kaygılarımızı doğrulamıştır. Irak''ta ve Arap dünyasında farklı kutuplaşmalar yaşanıyor. Etnik ve mezhep grupları arasında bir kan davası yaşanmasına izin verilmemeli. Küresel aktörleri birlikte çalışmaya davet ediyorum. Bu travmatik görüntüleri silmek için çok çaba harcanmalı. Irak''taki mezhep grupları bütün uyarılarımızı dikkate almalılar. Irak''ın bölünmesi Kerkük''te oldu bittinin peşinde olanlara bu uyarıyı bugünden sormalıyım. Irak meselesi bizim için AB''den daha öncelikli bir hal aldı” derken bu korkuya işaret ediyor.

Hem Erdoğan''ın sözlerinde hem de MİT Müsteşarı Emre Taner''in çok tartışılan açıklamasında bu korkuya ilişkin çok açık mesajlar var. Hem Erdoğan''ın sözlerinde hem de Taner''in açıklamasına gerekçe gösterilen MİT raporunda Irak petrollerinin geleceğine ilişkin soru işaretlerine yer veriliyor.

Saddam''ın idamı sadece barbarlık görüntüleriyle tartışılacak bir şey değil. Gizli pazarlıkların deşifre edilmesi gerekiyor. Çok şaşırtıcı iddialar var. Şöyle: İdam''la yeni petrol yasası arasında ciddi bir bağlantı var. Yasanın geçirilmesi için Saddam karşılığında Şii grupların desteğinin alındığı, bu çerçevede bir pazarlık yürütüldüğü söyleniyor ve dikkatler Mukdada Sadr grubuna çekiliyor. Sadr grubu Irak parlamentosundan çekildi. Hatta Şii blokla arasının açılması ve Sünnilerle işbirliği ihtimali olduğu belirtiliyor. Böyle bir durumun hem ABD hem de İran için felaket olacağı, işgal güçlerinin petrol hesaplarını en az 30 yıl erteleyeceği, ABD''nin Irak üzerinde denetim kurma şansını tamamen kaybedeceği ifade ediliyor.

Sadr burada kilit önemde bir güç ve Irak''ın geleceğini belirleme kudretine sahip. Sadr-Sünni koalisyonu oluşursa sadece Irak''ta değil bütün Ortadoğu''da ABD için felaketlerin başlayacağı söyleniyor. Söz konusu yasanın çıkarılması için ve bu korku senaryosunu boşa çıkarmak için Saddam''ın Sadr''a verildiği ve idam ettirildiği, karşılığında direnişten uzaklaştırılmaya, özellikle petrol yasasına karşı rezervini geri çekmeye teşvik edildiği hatta bu yönde bir pazarlığın söz konusu olduğu öne sürülüyor. Bunun doğru olup olmadığını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Umarız gelişmeler bizi yanıltır. Yoksa büyük bir hüsran yaşanacak. Sadr grubu boykotuna son verir, parlamentoya dönerse bu pazarlığın doğru olduğu ortaya çıkacak.

O zaman; Sadr grubunu parlamentoya yeniden katmak ve yasayı geçirmek için daha davaları bitmeden Saddam''ın idam edildiğini anlayacağız. Bu durumda Bağdat''taki kukla yönetim güçlenecek ve bütün grupların katılımıyla Sünnilere karşı bir kıyıma girişilebilecek. Kürt birliklerinin Bağdat''a gönderilmesinin nedeni bu olmalı. Bizim beklentimiz Sadr''ın bu küçük hesabın içinde olmaması yönünde. Güçlü Arap vurgusunun bunu engelleyeceğine, belki Sünniler ve Türkmenlerle ortak hareket etmeyi tercih edebileceğine inananlar var.

Suudi Arabistan''ın petrolü on-on beş yıl içinde düşecek ama Irak''ınki hızla artacak. İşletilmeyen rezervleriyle Irak''ın dünyanın ikinci büyük petrol ülkesi olacağı söyleniyor. ABD, 1970''lerdeki petrol sıkıntısını S. Arabistan''la aştı ve 20 yıl kendini güvenceye aldı. Şimdi bu açığı Irakla kapatmayı düşünüyor.

İster petrol yasası olsun ister Irak''ın bölünmesi ya da iç çatışmalar. 2007, sadece Irak için değil, Türkiye için de çok kritik bir yıl olacak. Sanıyoruz Irak''ın yol açtığı kaos, Türkiye''de tam anlamıyla yeni yeni anlaşılıyor. Bu seferki tehlike, öyle kırmızı çizgiler çizip sonra tekrar silmeye benzemeyecek gibi.

17 yıl önce
İdamın arkasındaki gizli pazarlık bu mu?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle