|
Kime suikast yapılacak?

Ortadoğu’nun geleceğine yönelik beklentiler, Lübnan’da çok kötü bir “uluslararası güç fiyaskosu”nun yaşanacağına işaret ediyor. Güney Lübnan için ilan edilen ateşkesin ne kadar kırılgan olduğuyla sınırlı değil bu endişe. Bazı ülkeler reddetse de, uluslararası gücün asıl hedefinin İsrail’le birlikte Hizbullah’ı silahsızlandırmak ve Lübnan’ı abluka altında tutmak olduğu bir gerçek. Bunun yanında; giderek tırmanan İran-ABD/İsrail krizi, İsrail-Suriye krizi, Lübnan iç siyasetinde beklenen kriz, ABD/İngiltere ve İsrail’in bölgesel dizaynı çerçevesindeki son gelişmeler, bölgesel düzeyde çok ciddi bir gerilimin yaklaşmakta olduğunu, siyasi müdahalelerin yanında askeri operasyonların ve suikast planların yapıldığını görmek zorundayız.

Lübnan’a Türk askeri gönderilmesi yönünde çalışanların, her ne kadar vizyonlarına toz kondurmasalar da, bu gerçekleri kavradıklarını pek sanmıyoruz. Çünkü bugüne kadar kavramadıklarını defalarca gördük. Hesaplarının büyük çoğunluğu yanlış çıktı. Hâlâ haritanın tamamını, resmin bütününü görmemekte, bölgenin nasıl bir kamplaşmaya doğru sürüklendiğini anlamamakta ısrar ediyorlar. Lübnan’da yaşanan savaşın ABD/İsrail ile İran/Suriye arasında yaşandığını ve bu savaşın asıl bundan sonra başlayacağını görmüyorlar. Ateşkes sürecinin Güney Lübnan’daki krizi, Suriye-Lübnan sınırına taşıyacağını, Lübnan-Suriye sınırının yeni kriz hattı olarak öne çıktığını görmek istemiyorlar. Şimdi şu gelişmeleri birlikte düşünelim:

1- ABD’nin elektronik savaş birimleri İsrail’de ve savaş sırasında kontrol edemedikleri Hizbullah’ın elektronik savaş aygıtlarını çözmekle meşgul. Hizbullah’ın İran kaynaklı iletişim sistemini aşamayan İsrail’e yardım ediyor. Hazırlıklar Lübnan savaşının bir sonraki aşamasına ve Suriye’ye askeri müdahaleye hazırlık için.

2- ABD ve İsrail kaynakları, Lübnan’daki savaşın yeniden başlayacağına ama özellikle bir kısmı İsrail işgali altında olan Golan’a sıçrayacağına inanıyor. İran ve Suriye’nin, Hizbullah’ın başarısını örnek alıp, İsrail’e karşı yeni bir savaş yöntemi uygulayacağı, İran’ın nükleer silah edinmesine kadar dünyayı bu şekilde oyalayacağı belirtiliyor.

3- İki ülkenin, uluslararası gücün Suriye ve İran’ın etki alanını daraltmak ve Hizbullah’ı kontrol altına almak için geleleceği gerçeğinden hareketle, Lübnan’daki bu gücü işlevsizleştirmeye çalışacağı ifade ediliyor. Dolayısıyla bölgede her an yeni bir çatışmanın başlayabileceği ve BM gücü formülünün suya düşebileceği, düşmese bile kısa zamanda zor durumda bırakılacağı vurgulanıyor.

4- BM gücü Hizbullah’ı hareket edemez hale getirirken ABD ve İsrail’in Suriye sınırına yoğunlaşacağı, aynı zamanda BM güçlerinin de desteğiyle Suriye-Lübnan sınırını kontrol altına alacağı, iki ülke arasında tehlikeli bir düşmanlık dönemi başlatılacağı, sınırın Suriye tarafına müdahaleler yapılacağı ifade ediliyor. Şam yönetimi bu tehdide karşı “Yabancı güç yerleştirilirse sınırları kapatırız” diye açıklama yaptı.

5- Lübnan krizi, dünyanın müdahalesiyle Ortadoğu’da derin bir kamplaşmaya yol açıyor. İran-Suriye’ye karşı Batılı güçler ve bölgedeki yandaşları etkin bir savaş yürütüyor. Bu nedenle Fas’ın dışında hiç bir Anap ülkesi asker göndermiyor. Hizbullah’ın bölgedeki etkisinden çekinen bu rejimler, asker göndermenin siyasi intihar olacağı kanaatinde.

6- Dikkat edilecek bir başka nokta, ABD ve İsrail’in İran’a karşı yürüttükleri saldırgan süreç. İran’dan gelecek füze saldırılarına hazırlanmakta olduğunu açıklayan İsrail kendi saldırganlığını gizlemeye çalışırken, Genelkurmay Başkanı Dan Halutz, Hava Kuvvetleri Komutanı General Elyezer Shkedy’yi İran’la savaşacak güçlerin başına getirdi. Diğer askeri hazırlıkları tekrar etmeye gerek yok.

7- Muhalifler Lübnan hükümetinin istifasını istiyor, Beyrut’ta siyasi kriz başlayabilir. Dahası, ülkedeki etnik ve dini gruplar birbirine düşebilir. Fuad Sinyora hükümeti devrilebilir.

8- Ve en tehlikeli ihtimal: Refik Hariri suikasti’ne benzer yeni bir suikastle karşı karşıya kalabiliriz. Hizbullah’a ve Suriye’ye karşı sert tavırlarıyla bilinen Velid Canbulat, son olarak Suriye ile savaşacağını açıkladı. ABD ve İsrail için bulunmaz bir fırsat bu. Suriye’ye saldırının gerekçesini oluşturmak için suikast yapılacak en doğru kişiyi buldular. Böyle bir suikast bekleniyor. Eğer gerçekleşirse, bu bölgede hiçbir ülke güvende olmayacak.

18 yıl önce
Kime suikast yapılacak?
Daha güçlenmiş, daha kararlı bir Yeni Şafak
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!