|
Türkiye"nin yeni serüveni

Türkiye, Rusya ve Çin... Her üç ülkenin çıkarları aslında Orta Asya''da kesişiyor. Şimdi buna dördüncü olarak Hindistan eklendi. Bu dört ülke Orta Asya''da nasıl bir işbirliğine gidebilir?

Ankara, Çeçenistan''daki trajedi karşısında neden Moskova ile birlikte hareket etti? Türkiye, İsrail-Suriye barışı konusunda ve Fransa ve Almanya''nın İran''la ilişkilerini geliştirmesine karşı ne tür yöntemler geliştiriyor? Kafkaslar ve Orta Asya''da ağırlığını her geçen gün daha da artıran Rusya-Çin eksenine karşı önlem almak yerine Türkiye neden bu ülkelerle stratejik ölçekli işbirliğine gidiyor?

Ankara, bir taraftan Amerika ve Avrupa ile ilişkiler pekiştirirken diğer taraftan Rusya ve Çin gibi, Batı karşısında yeni bir denge oluşturmaya çalışan güçlere yakınlaşıyor. Bu ilişkilerde inisiyatifi hangi taraf belirliyor? Yeni süreç Ankara''nın ABD ve AB ile ilişkilerini nasıl etkileyecek? Türkiye''nin Kafkaslar ve Orta Asya''daki çıkarları, Ortadoğu-İran ile ilişkileri, bu karmaşık ilişkiler ağında nasıl bir hal alacak?

Yeni dış politika perspektifi

Türk dış politikasında iki yönlü bir eğilim var. Dışişleri Bakanı Yunanistan ve AB ile ilişkilerin ötesine geçemezken, dış politikayı yönlendiren güçler, Türkiye''nin uluslararası ilişkilerinde yapısal değişikliklere gidiyor. Bir önceki yazıda bu yeni süreci sorgulamış, Rusya ve Çin''in Türkiye ile İran''a yönelik politikalarındaki ortak yönlere işaret etmiştim. AB ile ilişkilerin kayıtsız şartsız bir üyeliğe gidişinden rahatsız olan güçler Türkiye''ye yeni bir uluslararası ilişkiler perspektifi çiziyorlar. Üstelik bu perspektif, Türkiye''nin temel değerlerine, Müslüman halkların özgürlük mücadelelerine rağmen çiziliyor. Tıpkı Çeçenistan ve Doğu Türkistan gibi, yakında başka Müslüman toplumların da kurban edildiğini göreceğiz. Mesela Keşmir.

Ecevit Pakistan''a neden gitmiyor?

Rusya ve Çin''in yanında Batı''ya karşı yükselen yeni bir güç olma mücadelesi veren Hindistan''la ilişkilerde ne zaman bir yakınlaşma başlayacağını düşünürken Başbakan Ecevit''in bu ayın sonuna doğru yapacağı Hindistan ziyareti gündeme geldi. Rusya ve Çin ile ilişkiler süreci Türkiye''nin Hindistan''la da yakınlaşmasını gerektiriyor. Bu arada Rusya Hindistan''la ilişkilerini derinleştirirken, Pekin, Yeni Delhi ile kırk yıllık dargınlığı sona erdirmenin yollarını arıyor.

İlginç olanı Ecevit''in bu ziyareti sırasında Pakistan''a gitmeyecek olması. Gerekçe Pakistan''daki askeri yönetimin meşruiyeti olarak sunuluyor. Oysa General Perviz Müşerref daha önce Türkiye''ye geldi. O zaman meşruiyet sorunu yok muydu? ABD''nin Soğuk Savaş döneminde ve sonrasında bölgede yatırım yaptığı ülke olan Pakistan bu güçler tarafından bir kenara itilerek, Hindistan bölgesel bir güç olarak öne çıkarılıyor.

Helikopter ihalesi Ruslar''ın

Türkiye, Rusya ve Çin... Her üç ülkenin çıkarları aslında Orta Asya''da kesişiyor. Şimdi buna dördüncü olarak Hindistan eklendi. Bu dört ülke Orta Asya''da nasıl bir işbirliğine gidebilir? Aslında Orta Asya''da nüfuz mücadelesine gitmeleri beklenen bu ülkeler, bölgede ne tür bir işbirliği formülü geliştiriyorlar?

Türkiye''nin 150 milyar dolarlık silahlanma programındaki helikopter ihalesinin İsrail-Rusya ortaklığına verileceği kesinleşmiş gibi. Bölgedeki yeni eğilim iyi izlenirse bunda yadırganacak bir şey yok. Teknoloji öncelenirse İsrail-Rus ortaklığının bu ihaleyi alamaması gerekir. Ancak siyasi karar alınacak ve ihale bu ülkelere verilecek. Büyük pastadan Çin''e de pay verilmesi gerekir. Ne de olsa Çin askeri teknolojide başarılı bir ülke. Ne de olsa süreç bunu gerektiriyor.

Kafamızı biraz kaldırıp biraz da Doğu''ya bakmamız gerekiyor. Sonuçlarını birebir yaşayacağımız gelişmeler oluyor Doğu''da.

Peki Türkiye neden böyle bir sürece girdi? Stratfor''da "Why It''s Not A New Cold War: Secondary Powers and the New Geopolitics" başlığıyla yayınlanan analizde, Fransa, Almanya, Türkiye ve Hindistan gibi "ikincil güçler''in yeni serüveninden sözediliyor. Eğer fırsat olursa bu analizi tartışmak istiyorum.

24 yıl önce
Türkiye"nin yeni serüveni
Jorge Jesus için gensoru
İsimler
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı