“Şimdi ben size kısa bir örnek vereceğim; Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği’nde kuruluşundan bu yana görev aldım. Bu 5 yıl içinde öncülük ettim ve hukuki sorumluluğu da üstüme alarak dernek adına iki kitap çıkardım; biri “Cemal Süreya ve Sonrası”, diğeri “Cemal Süreya 20 yaşında.” O dönemin başkanı Dr. Itır Yeğenağ’ın kitapta bir yazısı çıktı ve şu dendi: “Cemal Süreya beyin kanamasından gitti. Ben dernekteyim, bana sorsana bir kere! Bu yüzden aramız açıldı. Cemal Süreya şeker koması, akciğer ödemi ve kalp yetmezliğinden gitti. Hastanenin raporu var. “Ben ne bileyim, öyle biliyordum” dedi, olur mu hiç!”
Gerçekleri öğrenmek için, yanında oturana, şairin karısına, birinci kaynağa bile soru sorma ihtiyacı hissetmeyenler, her gün bizi soru sormaya, sorgulamaya davet ediyorlar. Biz ise onlara Cemal Süreya ile cevap verelim:
“Dünya müzesinin en renkli portreleridirler
Tarihin sabıka kaydında fotoğrafları
Önden güleç ve edilgin yandan keskin ve firavun;
Dilenciler ve genelev kadınları üstüne sayısız özdeyiş yatar
kursaklarında,
İçlerindeki sevgi insanları atlayarak hayvanlara yönelmiştir
Özellikle kedilere ve köpeklere karşı iyice duygusaldırlar
iki gözleri iki çeşme,
Öldürmemektir felsefeleri bir karıncayı bile, ama yaşatmayı bilmezler”