Yok artık daha neler!.. Bir bu eksikti.. Sezen Aksu da “şair” yaftasıyla Türk şiirine musallat ediliyor ya; işimiz bitmiş, hesabımız dürülmek üzeredir.. Söylemedi demeyin: Bu gidişle başımıza taş yağacak!..
Baksanıza; bir taraftan ''has'' şiire, ''iyi'' şiire yönelik ilginin az da olsa yeniden canlandığı ve bu bağlamda ortaya konan kimi nitelikli şiir örnekleriyle günümüzdeki ''şiir çıtası''nın yükseldiği, diğer taraftan ise popüler tüketim kültürünün dolaşıma soktuğu alelâde karalamaların bile ''şiir'' zannedildiği ve en yeteneklisinden en yeteneksizine, şarkı sözleri yazan her önüne gelenin “şair” pâyesiyle taçlandırıldığı pek tuhaf bir dönemden geçiyoruz.
Eee, burası Türkiye, burda şair çok! ''İyi'' ile pek çok ''kötü''nün bir arada bulunduğu, harmanlandığı, değer skalasında yan yana/iç içe konumlandırıldığı bu kadar ''kaotik'' bir başka dönem yaşanmış mıdır acaba Türkiye''de?
Radikal Kitap''ın 15 Aralık 2006 tarihli son sayısında (300) kapaktan verilen “Bir şair olarak Sezen Aksu” başlıklı dosya konusunu görünce, “Bu da mı başımıza gelecekti Allah''ım!” demekten ve o bildik cümleye sığınmaktan başka yapacak bir şey bulamadım: “Çelişkiler ülkesi Türkiye”!.. Türkiye''ye de bu ''yakışır'' zaten!.
Hadi anladık; eksik olmasın, Sezen Hanım sevenlerine/hayranlarına bir güzellik yapmış ve dünden bugüne (1975-2006) yazdığı ''şarkı sözleri''ni “Eksik şiir” (Metis yay.) başlıklı bir ''şiir kitabı'' olarak yayınlama cür''eti –bana sorarsanız ''gafleti''– göstermiş de; peki, az-çok bir seviye tutturmuş Radikal Kitap''ın bunu ''kapak konusu'' yapacak denli ''önemli/anlamlı'' bulmasına ve üstelik Sezen Aksu''yu “şair” diye lânse etmeye kalkışmasına ne demeli? Ne iştir, nasıl bir anlayıştır, hangi şiir kulvarına hizmettir bu? Akıl alır gibi değil doğrusu! (Taş çatlasa 35 bin satan Radikal''in tiraj almak, daha çok satmak vbg. ''nicel'' hedefler adına/uğruna, –hem de ''Kitap eki'' gibi kültür odaklı ciddî bir faaliyeti vasıta yaparak– popüler tüketim kültürünün bir ''nesnesi/taşıyıcısı'' kılınmak istenmesini hazmetmek pek kolay olmasa gerek!)
Düşünüyorum da, “Bir şair olarak Sezen Aksu” manşetini atarken, insan hiç olmazsa ''şair'' kelimesini tırnak içine alır ki; biz okurlar, “Ha bak, tırnak içine alındığına göre, esasında burada farklı bir vurgu, sezdirilmek istenen bir anlam, “şair”liğin sahih konumunun korunduğuna dair bir ''hassasiyet'' var” diye, hani nasıl derler ''kendimizi avuturuz''.. Anlaşılan, bizden bunu bile esirgemiş, yüreğimize su serpilmesine fırsat vermek istememiş sayın yayın yönetmeni.. Ne diyelim, sağlık olsun! Allah deniz kazası vermesin!..
Kapak konusu ''şair'' Sezen Aksu, içerde, popüler tüketim kültürünün ''az okuyup çok satın alan/tüketen'' sanal okurlarına armağan ettiği iki değerli yazar, Ayşe Kulin ve Tuna Kiremitçi''nin ''dokunaklı'' cümleleriyle değerlendirilmiş. Hem de ne değerlendirme: Sezen Aksu''nun ''şiir'' diye yutturulmaya kalkışılan ''şarkı sözleri''nin –“şiir” ölçeğine vurulduğunda hangi ''estetik değer''e işaret ettiğine dair tek satır olmasa da– (Yok ki, ''olsun''!) aslında ne kadar önemli ve kayda değer, ne can yakıcı, ne bulunmaz söz dizimlerinden oluştuğu, hiç üşenmeden biz şiir cahili kullara anlatılmış.. (Lâf aramızda, Radikal''in köşe yazarı şair Haydar Ergülen''in Sezen Aksu''nun ''şiir kitabı'' hakkında ne zaman, neler yazacağını da merak etmiyor değilim! Böyle bir kitabın ''estetik'' kalitesi hakkında ''iyi'' bir şairden fikir edinmek, her bakımdan tercihe şâyân olsa gerektir. Yıl sonu geliyor, kim bilir, belki de o unutulmaz yıllık ''şiir/şair'' değerlendirmelerine saklar Sezen Hanım''ın bu ''kıymetli eseri''ni.. Sizin anlayacağınız, takipteyim!..)
Öyle veya böyle, değil mi ki, “Türk pop müziğinin usta şarkıcısı/yorumcusu/divası”nın, popüler tüketim kültürünün yepyeni sürprizi olarak ''şiir dünyası''na sunduğu ''şiir kitabı'' yayınlanmış, dahası bu ''eser'' Radikal Kitap''ın dosya konusu biçiminde kapağa çıkarılarak ağırlanmış ve baş tacı edilmiştir, hiç kuşkunuz olmasın, artık Sezen Aksu, “şair” kimliğiyle şiir antolojilerindeki yerini alacaktır!..
Türk şiiri, yaptığınız bu ''katkı''yı, bu ''değerbilirlik'' hamlesini hiç unutmayacak bay yayın yönetmeni! Elinize sağlık! Ya siz de olmasaydınız, ne olurdu şu Türk şiirinin hâli? İşte bunu düşünmek bile istemiyorum!..
