|
Akbaba siyaseti

Benim dikkatimi çekti, ben de sizin dikkatinizi çekeyim: Siyasetçilerimizin hiçbiri hiçbir zaman; ama bilhassa cumhuriyet tarihimiz boyunca millete munis, alttan alan, boynu bükük tipte insanlar oldukları izlenimi uyandıracak bir görüntü vermemiş. Yalnız siyasetçilerimize mahsus bir görüntü değil bu. Türkiye''de kalbur üstü ne kadar insan varsa hepsi tevazudan nasipsiz. Millet sırasıyla bu kalbur üstü insanların dediğim dedik, çaldığım düdük havasında çalım sattıklarına şahit olmuş. Şimdiye kadar siyasetçiler ve diğerleri hem birbirlerine diklenmişler ve hem de milletin önünde burunlarından kıl aldırtmaya hiç yanaşmamışlar. Siyasetçilerin ve bir yolunu bulup yüksek tabakaya kapağı atan şahısların bu havalı tutumları yüzünden aldı beni bir merak: Onların madem bu kadar haşin tabiatları varmış, neden bunun yansıması iş üretme alanında görülmemiş? Biraz düşündüm ve sorumun cevabını buldum. Çok düşünmedim, zira çok düşününce insan enginlere açılıyor. Ne kadar açılırsan geri dönememe tehlikesi o kadar yükseliyor. Bu yazıyı sahilden pek fazla uzaklaşmadığım bir yerden yazıyorum. İşte cevap:

Bizim siyasetçilerimiz ve yüksek tabakaya mensup bütün insanlarımız aralarına istisna sayılabilecek olanları almama konusunda ısrarı elden bırakmaksızın tümden "akbaba siyaseti" yapıyor. Nedir akbaba siyaseti? Bunu ancak akbabanın ayırt edici özelliklerini vurgulayarak bilebiliriz. Akbaba avcılıkla meşgul olmadığı halde yırtıcı kuşlar arasında yer alan iri bir kuştur. Avlanmadığı için güçlü pençeleri yoktur; ama yiyeceği eti parçalamaya yarayan güçlü gagaları vardır. Akbabalar bedenini yiyecekleri canlının canının alınmasına vesile olmazlar. Yediklerinin ölümüne sebebiyet vermiş değillerdir. Akbabalar zaten ölmüş olanı iştahla mideye indirirler. Tıpkı yerlerini Türk toplumunun teşkil ettiği piramidin tepesinde arayan (ve bulan!) herkes gibi. Bütün kuşlar oburdur. Akbabalar hepsinden daha oburdur. Eğer bulurlarsa uçamayacak, uçmalarına engel olacak kadar çok yerler. Tıpkı Türk toplumunun yüksek tabakasında bulunanlar gibi. Yani toplum karşısında bireyin konumu ve sorumluluğu göz önüne alındığında gövdeye indirmek her şeydir, gövdeyi çevik kılmak hiçbir şey.

Türk toplumundaki yüksek tabakanın akbaba siyaseti gütmesini mümkün kılan olgu nedir? Bizim yüksek tabakamız milletçe bir badireyi atlatmamız sırasında ve bu badirenin atlatılmasında öncü rolü oynadığı için yükselmiş bir zümreyi içinde barındırmıyor. Yirminci asrın ilk çeyreğinde Türk varlığına korunak olan vatan büyük bir imparatorluğun ağır ağır çöküşü sonunda tebellür etmiştir. En az üç asır var ki Türklerin yüksek tabakası yiyeceğini hep hazır buluyor. Günümüz Türkiye''sinde yaşayıp da ekonomik, sosyal, politik ve kültürel bakımdan üst kademelerde yer alabilmek eğer bir başarıysa, bunu başaranlar pençeleri güçlü olanlar değildir. Güçlü gagalara sahip olmak Türklerin yüksek tabakasına dahil olmak için yeter. Güçlü gagaların işe yaradığı saha yalnızca cansız bedenlerin kolayca parçalandığı saha olmakla kalmıyor; aynı zamanda o güçlü gagalardan çıkan bed ses milletçe kurtuluşa açılan siyasetin sesini de bastırıyor.

23 yıl önce
Akbaba siyaseti
-Hac -İmama uymak -BES’te altın fonu
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü