Nihayet Bülent Arınç da dün Meclis''te düzenlediği basın toplantısıyla "Yenilikçiler"e katıldı. Gazete bu katılımı bir gün önce şöyle duyuruyordu: "..Ve Bülent Arınç da Yeni Oluşum''da"... Gazete, yabancısı olmadığımız "..Ve karşınızda..." sunuşunu hatırlatan bu haber başlığını ortada tek başına bırakmamak için olsa gerek, sayfanın geri kalan bölümünü de önceki günlerde "..Ve karşınızda..." olarak takdim edilen yeni Yeni Oluşum''cu isimleri bir kez daha hatırlatarak doldurmuş. Bana sorarsanız "katılım" işinin bu ilk günlerde sahici bir "yenilik" arzettiği pek söylenemez. Bugüne kadar "katılan" ve önümüzdeki günlerde katılacakları söylenen isimleri birlikte düşündüğümüzde, yeni oluşumun toplumdan ziyade Meclis''te aranacağı gibi bir izlenim ediniyoruz. Yani şöyle hiç değilse orta halli bir Grup filan...
Gazete, "Yeni Oluşum''a katılan üç milletvekili kamuoyunda ''ilkeli, dürüst ve şaibesiz'' yönleri ile tanınıyorlar" diyor. Bir gazetenin böyle alelâcele karara varması tabii ki yadırgatıcı; bırakın okuyucular karar versin! Memleketin ikinci bir Milli Gazete''ye mi ihtiyacı var? Tamam, diyelim ki bu üç milletvekili gazetenin sıraladığı yönleriyle tanınıyor... "Dürüst ve şaibesiz" yönleri hakkında fikir beyan etmek hiçbirini yakından tanımadığım için üstüme vazife değil; dolayısıyla bu fasla girmeyelim. Pekiyi ya "ilkeli" yönleri? "Yeni yenilikçiler"in bu yönleri hakkında (siyasi hayatlarını ilgilendirdiği için) fikir beyan etmek tabii ki, herkes gibi bize de düşer...
Hemen söyleyeyim ki, "ilkeli" olmak tamam da, acaba yolundan çıkılmayan bu "ilkeler" neyin ilkeleri? Öyle değil mi? Bir siyasetçi pekâla "ilkeli" olabilir, ama ya "ilkeleri" o kadar "ilkeli" değilse ne yapacağız?
Gazete Meral Akşener''i "28 Şubat''ın sivil yıldızı" olarak takdim ediyor. Doğrusunu isterseniz bu takdim beni epeyce şaşırttı. Bence gazete bu konuda da acele etmemeli. Gazetenin haberinde de belirtildiği gibi, Türkiye''nin tarihi "suçüstüsü"nü takiben İçişleri Bakanı olan, bakanlıkta gerçekleştirdiği bir "geceyarısı operasyonu" ile Kemal Çevik''i Emniyet Genel Müdürlüğü koltuğuna oturtan, Çiller''e "abla" diyen, "telekulak" tartışmalarının baş kahramanı bir siyasetçi ne münasebetle "sivil yıldız" oluyor?
Gazete "DYP''nin manifestocusu" ve "RTÜK isyancısı" olarak takdim ettiği Hüseyin Çelik''in "DYP''nin ikinci demokrasi programının güncelleştirilmiş bölümündeki manifestoyu yazan isim" olduğunu özellikle belirtiyor. Buna ilaveten bir de, RTÜK yasasına karşı çıkarak verdiği red oyundan ve üniversitelerde kılık kıyafetin serbest hale gelmesi için verdiği mücadeleden söz ediliyor. "DYP''nin ikinci demokrasi programı"nı hatırlıyorsunuzdur... Birincisiyle birlikte bu da bir "paket"ti ve ben (iyi hatırlıyorum) bu girişimleri "Demokrasinin paketlenmesi" girişimleri olarak adlandırmıştım!
MHP''den istifa ederek "Yenilikçi" olan Kayseri Milletvekili Sadık Yakut, "Yeni yenilikçiler" arasında en "Yeni"si, çünkü daha katılım töreninde şöyle diyordu: "Ömrümün sonuna kadar ülkücü kalacağım." Yani aynı zamanda en "ilkeli"si...
Yenilikçilerin "Yeni Oluşum"u hakkında bir karar vermek için vakit henüz çok erken. "İlk adımları"nı daha yeni attılar. Ama açıkcası, bu "ilk adımlar"ın benim de içinde olduğum birçok kişiyi hayal kırıklığına uğrattığı bir hakikat... Başkalarını bilmem ama ben hiç değilse şöyle hayal ediyordum: Orada burada bir vesileyle karşılaştığım, telefonda ya da yüzyüze konuştuğum, yazdıklarını okuyup konuşmalarını dinlediğim her iki cinsten sahiden yenilikçi "İslamcı" gençlere daha kuruluş aşamasından itibaren bu yeni işte önemli bir rol düşeceğini sanıyor ve umuyordum. Çünkü görebildiğim kadarıyla, onlar bu ülkenin gerçekten "Jön vatandaşlar"ı ve onlarla birlikte olmadan bu ülkede iyi şeyler yapmayı tasarlamak mümkün değil... Bilgili, entellektüel, demokrat ve çok samimiler... Onları sadece "Yenilikçiler" değil, ülkenin bütün "Yeni oluşumlar"ının ciddiye alması gerekiyor... Yani, ülkenin "sivil yıldızları" onların arasından çıkacak, "eskiler" arasından değil!
