|
Covid19 ikilemi

Covid19 salgınının insani ve ekonomik boyutu her geçen gün artmaya devam ediyor. Başlarda sadece salgının kontrol edilmesine odaklanan ülkelerin tamamı artık neredeyse salgının insani boyutu kadar ekonomik boyutunu da konuşur hale geldi. Ülkeler bir yandan salgınla mücadele kapsamında sağlık altyapısını güçlendirmeye, ihtiyaç duyulan tıbbi malzeme ve ekipmanları temin etmeye çalışırlarken bir yandan da ekonomilerini kurtarmak için ekonomik önlem paketleri açıklıyorlar. Ancak ortada çok ciddi bir sıkıntı var.

SALGINLA MÜCADELEDE “COVİD19 İKİLEMİ”

Hemen hemen tüm uzmanların üzerinde fikir birliğine vardığı konu, salgınla mücadele edebilmek için temasın en aza indirilmesi ve mümkünse hiç temasın olmaması. Bunun için de yaptıkları önerilerin başında kısmi veya tam zamanlı tecritler geliyor. Politika yapıcılar da Dünya Sağlık Örgütü, Covid19’u “pandemi” ilan ettiği andan itibaren en çok bu tecritlere başvuruyor. Bu yöntemin işe yaradığı aşikâr. Veriler bunu gösteriyor. Ancak sağlık açısından son derece önemli olan bu yöntemin çok ciddi ekonomik yan etkileri var.

Kısmi veya tam zamanlı tecritlerin neticesinde uygulanan uçuş yasakları, alış-veriş merkezlerinin kapatılması, sınır kapılarının kapatılması, sosyal mesafe uygulanmasının gerekliliği gibi unsurlar ekonomilerdeki toplam talebi düşüren ve bazı sektörlerdeki arzı tamamen ortadan kaldıran sonuçlar doğuruyor. Bu durumun gayrisafi hasılayı olumsuz etkileyeceği, kamu gelirlerini azaltacağı hatta kamuya yeni yükler getireceği, özel sektörün önemli bir kısmını çalışamaz hale sokacağı ve nihayet işsizlikle sonuçlanacağı kesin. Bu aynı zamanda bireylerin ve işletmelerin ciddi gelir kayıpları ile karşılaşacağı anlamına geliyor. Ancak gelir kaybı veya aksaması yaşayanların yükümlülükleri de devam ediyor. İşte hükümetler bu gelir kaybının kısmen de olsa telafisi ve yükümlülüklerin ertelenmesi için adımlar atıyorlar. Öyle ki bu adımlar ülke ekonomilerinin büyüklüğüne göre trilyon Dolar’larla ifade edilebiliyor. Hükümetlerin üzerine gelen bu yük, salgınla mücadele kapsamında uygulanan kısmi veya tam zamanlı tecritler devam ettiği sürece katlanarak artıyor. Bu bakımdan karar alıcılar bir an önce söz konusu tecritleri sonlandırmak istiyor.

Öte yandan salgınla mücadele için bu tecritler stratejik öneme sahip. Yani hükümetler insanların hayatı kurtarmak için kısmi veya tam zamanlı tecritleri uygulamak, ekonomilerini kurtarmak için de bu tecritleri kaldırmak zorundadır. Peki hangisini yapmalılar? Açıkçası çok zor bir karar ve bu durum tam bir “ikilem” oluşturuyor. Buna “Covid19 İkilemi” adını verebiliriz.

İKİLEMDEN ÇIKIŞ: EKONOMİ GÜVENLİĞİ

Dünya üzerindeki hükümetler “Covid19 İkilemi” ile karşı karşıya. Salgını kontrol altına almak için uyguladıkları tecritleri uzatmak veya ekonomilerini kurtarmak için tecritleri kaldırmak arasında bir karar vermek zorundalar. Elbette bu iki seçenek arasında dengeli bir politika izlemek de mümkün. Ancak ekonomi cephesinde ne kadar süre daha dayanacaklarını hesaplamaları gerekiyor. Bu durum doğrudan ekonomi güvenliği ile alakalı. Ekonomi güvenliği noktasında iyi durumda olanların ve ekonomiye etki eden ekonomi dışı faktörlerle mücadele tecrübesi olanların avantajlı olduğunu biliyoruz. Bu bakımdan ülkelerin sadece bu salgın döneminde değil, olası bir ikinci dalgada veya başkaca bir salgında yeni bir ikilemle karşı karşıya kalmamaları için ekonomi güvenliğine daha fazla önem vermeleri gerekiyor.

#Koronavirüs
#Ekonomi
#SAlgın
#Strateji
#İkilem
4 yıl önce
Covid19 ikilemi
Seçimi bırak sahaya odaklan
İsrail yalnızlaşırken Starbucks’ın açıklayamadığı gerçek
Sîdî Ukbe Ulucamii Müslüman Batı dünyasındaki dini yapılarının atasıdır
Randevu sistemi, kamu iletişimi ve ötesi
Şiddeti, ‘kültür’ ile aşabiliriz