|
EastMed boru hattı mı? Aman Sisi duymasın!

2 Ocak’ta Doğu Akdeniz’le ilgili bir gelişme daha yaşandı. Doğu Akdeniz’deki doğal gaz rezervlerini İtalya’ya, Yunanistan üzerinden taşıması planlanan, 1.900 km uzunluğunda Eastmed adı verilen boru hattı projesine ilişkin bir anlaşma Atina’da Yunanistan Başbakanı Miçotakis, İsrail Başbakanı Netenyahu ve GKRY lideri Anastasiades tarafından imzalandı.

Doğal gaz konusunda ortak amaçlar çerçevesinde işbirliği sağlamak iddiasıyla kurulan Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun kurucu üyeleri Mısır ve İtalya’nın Anlaşmaya imza koymaması esasen bu iddialı projenin gerçekleşmesinin sorgulanmasına yetiyor. Zira, İsrail’in doğal gaz rezervleri ve GKRY’nin sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde (MEB) keşfettiği rezervler EastMed boru hattının gerçekleştirilmesi için yeterli değil, denklemde Mısır gazı olmadığı takdirde boru hattının ekonomik olarak gerçekleştirilebilmesi çok güç.

Bölgede halihazırda tek doğal gaz ihracat altyapısına sahip Mısır ise, LNG terminallerini kullanarak doğal gaz rezervlerini paraya çevirmek yerine bu maliyetli boru hattını kullanarak taşıma ücreti ödemek istemiyor.

DOĞU AKDENİZ’DE
BAŞ DÖNDÜREN TRAFİK

Bölgedeki siyasi dengeleri kendi lehine çevirmek isteyen İsrail’in özel önem atfettiği bu boru hattına değinmeden önce, önümüzdeki bir hafta içinde Doğu Akdeniz bağlamında yaşanması beklenen temas ve toplantı trafiğine bir göz atalım.

4-5 Ocak’ta Mısır, Yunanistan, Fransa ve GKRY Yönetimi Kahire’de dörtlü formatta bir araya geliyor. Bağdat’ta yaşanan gelişmelerden önce ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun 6 veya 7 Ocak’ta GKRY’e planlanan ziyareti 1 Ocak günü ertelendi. 7 Ocak’ta Yunan Başbakan Miçotakis’in Vaşington’u ziyaret etmesi bekleniyor. 8-9 Ocak tarihlerinde ise Mısır ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Kahire’de bir toplantı gerçekleştiriyor.

Birkaç aya yayılabilecek söz konusu toplantı trafiğinin bir haftaya sıkıştırılmasının ve EastMed projesinde hedef pazar İtalya olmaksızın anlaşmanın imzalanmasının nedenlerinin başında, Türkiye ile Libya arasında 27 Kasım günü imzalanan, iki ülkedeki iç onay süreçleri tamamlanarak 8 Aralık 2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 11 Aralık günü BM’de tescil başvurusu yapılan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat muhtırası geliyor.

Neden mi? İsrail, Yunanistan ve GKRY, Türkiye-Libya mutabakatının ete kemiğe bürünmesini ve Mısır’ın LNG ihracat terminalleri dışında ihracat altyapısına sahip olmayan Doğu Akdeniz’de gazın ihraç edilmesine yönelik çok sayıdaki teknik, ekonomik ve siyasi engele bir yenisinin daha eklenmesine seyirci kalmayı istemiyor.

2 Ocak’taki açıklamasında Yunan Başbakan Miçotakis aksini söylese de Türkiye’nin bölgede dışlanması ve Doğu Akdeniz’e kıyıdaş ülkeleri tek paydada toplama potansiyeline sahip enerji konusunun, akılcı bir şekilde ele alınmadığı için birleştirici değil ayrıştırıcı bir araca dönüştürülmesi üzücü.

Kıbrıs ve Girit arasındaki 730 km’si üç bin metre derinliğe kadar inecek şekilde, kara kesimleri 42 inç ve deniz kesimi 24-32 inç arasında tasarlanan EastMed boru hattı projesiyle 10 milyar metreküp doğal gazın ilk aşamada İtalya’ya taşınması planlanıyor. Projenin İtalya’ya kadar olan kısmının maliyeti için çok farklı rakamlar dile getiriliyor. En iyimser tahminler bugünkü rakamlarla proje maliyetinin 10-12 milyar dolar olacağını gösteriyor.

MISIR’IN STRATEJİSİ

EastMed güzergahını gösteren haritalarda, GKRY ve Yunanistan’ın hayal ettiği güzergahın, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı ve MEB sınırları içerisinde kaldığı görülüyor.

İşte bu nedenle, Mısır ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Kahire’de 8-9 Ocak tarihlerinde bir araya geliyor. Amaç, Yunanistan ile Mısır arasındaki MEB sınırlarının belirlenmesi konusunda teknik görüşmeler yapmak. Yunanistan nerede Mısır nerede diyebilirsiniz. Yunanlılar aynı görüşte değil. Yunan tezi, Antalya’nın karşısında yer alan Meis adasını Doğu Akdeniz’de esas alıyor. İşte Yunanistan’ı düşündüren de bu. Türkiye ile Libya deniz sınırlarını belirlemişken, gerçekleşmesinin ekonomik olarak imkansız olduğunu bile bile EastMed boru hattını savunan Yunanistan’ın Mısır’la henüz hukuki bir anlaşmasına dayanan deniz sınırının bulunmaması boru hattının geleceğini tehlikeye sokuyor.

Mısır açısından durum aslında net. Türkiye’nin uluslararası deniz hukukuna göre savunduğu tez esas alınırsa, Türkiye, Yunanistan, Mısır ile GKRY arasında deniz yetki alanları belirlendiğinde, Mısır’ın şu anda Yunanistan ve GKRY’nin dayattığı alanla karşılaştırıldığında daha karlı çıkacağı açık. Libya örneğinde olduğu gibi, ana karalar arası orta hat esas alınarak Mısır gelip Türkiye ile deniz alanlarını sınırlandıran bir anlaşma imzalarsa, bu durum Mısır’ın daha lehine bir sonuç doğuracak.

Doğu Akdeniz’de toplamda teknik olarak çıkarılması mümkün fakat henüz keşfedilmemiş 10 trilyon metreküpten fazla doğal gaz bulunduğunu, diğer bir deyişle, Doğu Akdeniz’de bugüne kadar keşfedilenin iki katı kadar daha gazın keşfedilmesinin beklendiğini de lütfen not edin.

Hal böyleyken Mısır ile Yunanistan arasındaki MEB sınırları konusunda bırakın bir anlaşma yapmalarını, Mısır Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin, Mısır’ın gerçekleşmesini istemediği bir boru hattının güzergahının geçeceği ve üstelik deniz yetki alanlarının gasp edileceği bir planı konuşmak üzere Yunanlı meslektaşlarıyla aynı masaya oturmaları bile Mısır’ın ulusal çıkarlarına ters.

#Doğu Akdeniz
#Mısır
#GKRY
#Dışişleri Bakanlığı
il y a 4 ans
EastMed boru hattı mı? Aman Sisi duymasın!
Dabılyu dabılyu yolsuzluk.com
Öğrenilmiş çaresizlik ya da öğrenilmiş esaret
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı