|
Enerjide Türkiyesiz “AB dayanışması” olur mu?

Peşin cevap vereyim; olmaz! Rusya-Ukrayna Savaşı ile ortaya çıkan tabloda Avrupa Birliği üyesi ülkelerin enerji konusunda yaşadığı çaresizlik gözleri Türkiye’ye çevirdi. Türkiye’nin stratejik önemi giderek daha fazla hissedilir hale geliyor. Ama bazı AB üyesi ülkelerin tutumları tüm bir AB’yi bu konuda esir alıyor. Nasıl mı?

GKRY/YUNANİSTAN İKLİSİNİN TUTUMLARI

Hatırlayacağınız üzere 2004 yılında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) bir oldu bitti ile AB üyesi yapılması sonucunda AB, Kıbrıs itilafı üzerinden GKRY’nin kronik düşmanlıklarını da kendi bünyesine ithal etti. Bu durum AB’nin Türkiye ile oluşturabileceği işbirliği ve kurabileceği uzun dönemli pozitif ilişkileri de bloke etti. Örneğin Türkiye’nin AB üyelik müzakere sürecindeki ön şartsız enerji faslı GKRY ve Yunanistan tarafından durduruldu. Çünkü AB sistematiği içerisinde bir üyenin aday ülkelerle yürütülecek müzakereleri teknik bir sebep olmaksızın durdurma hakkı var.

Sonrasında AB, 2012 yılında söz konusu blokajı by-pass etmek için enerji faslı da dahil olmak üzere 8 faslı kapsayan “pozitif gündem” sürecini başlattı. İlaveten Türkiye ve AB arasında enerji alanında stratejik iş birliğini ve diyaloğu geliştirme amacıyla 16 Mart 2015 tarihinde “Yüksek Düzeyli Enerji Diyaloğu” süreci başlatıldı. Bu kez GKRY yine harekete geçerek AB Dış İlişkiler Konseyi’nin 15 Temmuz 2019 tarihli toplantısında, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon faaliyetlerini gerekçe göstererek yüksek düzeyli diyalogların askıya alınmasına neden oldu.

AB’NİN GKRY ESARETİ

Türkiye’nin AB’nin enerji arz güvenliği için ne kadar stratejik bir ülke olduğunu en iyi bilenler aslında AB üyelerinin ta kendisi. Bu gerçek Türkiye’nin pozisyon almasını engellemek için uzun süre saklanmaya çalışıldı. Öyle ki bir AB ortak çıkar projesi olan Güney Gaz Koridoru’nun Türkiye’nin girişimleri ve liderliğiyle hayata geçmiş olduğu gerçeği de görmezden gelindi. Ancak Rusya-Ukrayna Savaşı ile oluşmaya başlayan yeni düzen AB’nin çaresiz kaldığı enerji alanı dahil Türkiye-AB ilişkilerinin ilerletilmesi için AB tarafına önemli bir fırsat kapısı araladı. İşte bu aşamada süreç için belirleyici olacak olan unsur AB’nin bir oldu bitti ile başına bela ettiği GKRY esaretinden kurtulup kurtulamayacağı.

MÜZAKERELERDE ENERJİ FASLI

Şu an AB ile müzakere sürecince enerji faslı kapalı. Dahası Yüksek Düzeyli Diyalog kanalı da çalışmıyor. Diğer yandan AB’nin enerji arz güvenliği için Türkiye olmazsa olmaz öneme sahip. Bu bakımdan AB’nin uzun süredir görmezden geldiği ve GKRY’nin “şımarıklarına” kurban ettiği enerji faslının bir an önce açılması gerektiği Avrupa Konseyi koridorlarında konuşulmaya başlandı. Umarım AB Konseyi bir kez daha aynı hataları tekrarlamaz ve bu açılan yeni fırsat kapısını Yunanistan ile GKRY’nin “çocukça” tavırlarına kurban etmez.

“AB DAYANIŞMASI” MESELESİ

Enerji konusunda AB’nin son hızla duvara doğru yol aldığı yadsınamaz bir gerçek. Her ne kadar kamuoyunda dillendirmeseler de Avrupa Konseyi içinde artan endişeler bu konudaki “Türkiye merkezli” çözüm arayışlarını hızlandırmış durumda. Artık AB’nin kalıcı çözümün en önemli aktörünün Türkiye olduğu gerçeğini açıktan kabul etmesi gerekiyor.

O halde AB Dayanışması, AB’nin ortak çıkarlarının Yunanistan ve GKRY’nin menfaatlerinin toplamından daha büyük olduğu gerçeği ile hareket etmeli. Bu gerçek de başta enerji faslı olmak üzere AB Dayanışması’nın Türkiye’siz olamayacağıdır!

#AB
#enerji
#Rusya
#Ukrayna
2 yıl önce
Enerjide Türkiyesiz “AB dayanışması” olur mu?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle