|
Fed kararı sonrası bizi bekleyenler

Her ne kadar yurtiçinde tam önemi bilinmese de bizim gibi gelişmekte olan ekonomilerin dikkatli bir şekilde takip etmek zorunda olduğu ABD Merkez Bankası Fed’in faiz kararını açıkladığı Haziran ayı toplantısı geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleştirildi.

FED NE KARAR VERDİ?

Fed son toplantıda faizi 1994 yılından bu yana ilk kez 75 baz puan artırdı. Aslında Fed bir önceki toplantıda yaptığı yönlendirmede faizleri 50 baz puan artıracağının sinyalini vermişti.

Ancak ABD’nin Mayıs ayı enflasyonunun %8,6 ile beklentilerin oldukça üzerinde gelmesi ve geleceğe dönük emtia fiyat beklentileri kararın bu şekilde alınmasında etkili oldu. Diğer yandan Fed’in Haziran ayında başlattığı bilanço daraltma programı da aylık 47,5 milyar dolar şeklinde devam ediyor. Bu daraltmanın da etkisinin 25 baz puanlık faiz artışının etkisine denk geleceği ifade edilmişti. O halde Fed’in bu ayki adımlarının toplamı 100 baz puanlık faiz artışı anlamına geliyor.

SONRASI İÇİN BEKLENTİLER NE?

Karar sonrası basın toplantısı düzenleyen Fed Başkanı Jerome Powell, yıl sonuna kadar 175 baz puanlık faiz artışına da işaret etti. Bununla birlikte Fed’in yıl sonuna kadar 520 milyar dolar civarında bir bilanço daraltması yapacağını da biliyoruz. Gelecek toplantıda da 50 veya 75 baz puanlık artış olası görünüyor. O halde Fed giderek daha fazla sıkılaşacak ve bu durum da Dolar Endeksi’ni yukarı itmeye devam edecek.

Fed, önümüzdeki dönem beklentilerini de güncelledi. Örneğin Mart ayında %2,8 olan ABD ekonomisinin büyüme beklentisi bu toplantıda %1,7’ye çekildi. 2023 büyüme beklentisi %2,2’den %1,7’ye; 2024 beklentisi ise %2’den %1,9’a indirildi. Ayrıca bu yıl için %3,5 olan işsizlik beklentisi de %3,7 olarak revize edildi.

RESESYON KAPIDA MI?

Fed Başkanı Powell bu soruya “hayır” dedi. Ama piyasa beklentisi enflasyonla mücadelede bu kadar geç kalmış bir politikanın bu kez aşırı sert sıkılaşmasının resesyonla neticeleneceği şeklinde. Yani Powell’ın belirttiği “yumuşak iniş” senaryosuna çok fazla itimat eden yok.

1994 yılından bu yana yapılmış olan en yüksek faiz artışının Wall Street’teki yansımaları da çok olumlu değil. Örneğin; Wells Fargo, Moody’s ve Guggenheim’dan gibi kurumlar sıkılaşmanın ABD ekonomisinde durgunluğa neden olabileceğini söylüyor.

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER NE YAPSIN?

Buraya kadar Fed ne yaptı ve ne yapıyor bunu özetlemek istedim. Şimdi bir de dünyanın geri kalanı bundan nasıl etkilenecek ona bakalım. Görünen o ki Fed hızla sıkılaşmaya devam edecek. Bu sıkılaşmayı bir yandan faiz artırarak diğer yandan da bilanço daraltarak sürdürecek. Bu durum başta Türkiye olmak üzere gelişmekte olan ekonomiler üzerinde kur kanalında gelen baskıyı giderek daha fazla artıracak. Bu bakımdan gelişmekte olan ülkelerin döviz kuru kanalından gelecek baskıyı azaltacak politika adımlarının sayısını ve etkisini artırması gerekiyor.

#Türkiye
#ABD
#FED
2 yıl önce
Fed kararı sonrası bizi bekleyenler
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle