|
Piyasaları resesyon korkusu sardı

Küresel piyasalardaki belirsizlikler ve riskler devam ediyor. Özellikle son dönemdeki dalgalanmalar isabetli öngörü yapma kabiliyetimizi elimizden alıyor. Bir dönem emtia fiyatlarındaki sert yükselişleri konuşurken bugünlerde fiyatların nereye kadar düşebileceğini tahmin etmeye çalışıyoruz. Peki arka planda ne oluyor?

FED GAZA BASIYOR

Amerikan Merkez Bankası Fed, bir süreden bu yana sıkılaştırıcı para politikalarını önceliyor. Bu bağlamda ilk olarak pandemi döneminde başlayan varlık alım programını bitirdi. Sonrasında ise faiz artışlarına başladı. Önce 25 ardından 50 ve son olarak da 75 baz puan olmak üzere toplamda 150 baz puanlık faiz artışı yaptı. Üstüne de bilanço daraltmaya başladı. Yıl sonuna kadar en az 150 baz puan daha faiz artışı yapılırken 522,5 milyar dolarlık bilanço daraltması yapılacağını öngörüyoruz.

Başlarda enflasyonu “geçici” olarak tanımlayan ancak sonradan “hata yaptık” diyen Fed’in bu kez aşırı hızlı bir şekilde sıkılaştığını görüyoruz. Bu durum da resesyon endişelerini giderek daha fazla artırıyor.

PETROL FİYATLARINA NE OLUYOR?

Önce pandemiden çıkış dönemi sonrasında ise Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkileri ile bir dönem petrol fiyatlarında rekor seviyelere doğru bir yükseliş başlamıştı. Hatta savaş sertleştikçe varil başına 280-300 doları telaffuz eden uzmanlar bile olmuştu. Ancak bugün geldiğimiz noktada Brent petrol fiyatında varil başına 100 doların altını gördük. Söz konusu düşüşte ana etkenin resesyon beklentileri olduğu konusunda genel bir fikir birlikteliği var. Ben buna ilave olarak Çin’in ve Hindistan’ın Rusya’dan satın aldığı ucuz petrolün de göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyorum.

EMTİA FİYATLARI DÜŞÜYOR

Petrol fiyatlarındaki belirgin düşüşün benzeri diğer emtialarda da gözleniyor. Enerji, metaller ve tarım ürünlerinin yer aldığı toplam 23 farklı emtiayı içeren bir sepet olan Bloomberg Emtia Spot Endeksi geçen ay başında zirve yaptıktan sonra belirgin bir şekilde gerilemeye başladı.

FAİZ ARTIŞLARINA DEVAM

Resesyon beklentilerini körükleyen en önemli etkenlerin başında enflasyon ile mücadele etmek için merkez bankalarının ardı ardına yaptığı faiz artışları geliyor. Elbette para politikasının etkinliği enflasyonla mücadele için önemli. Ancak çok sert ve hızlı hareketlerin ekonomik durgunluk olasılıklarını tetiklediği de gerçek.

EURO/DOLAR PARİTESİ KORKUTUYOR

Dolar Endeksi’nin yani ABD Doları’nın dünyada en çok işlem gören 6 farklı para biriminin karşısındaki değerini ölçen göstergenin yükselişi devam ediyor. Endeks 2002 yılından bu yana en yüksek seviyelere gelmiş durumda.

Diğer yandan Avrupa Merkez Bankası’nın varlık alımlarını bitirmede ve faiz artırmada aceleci davranmamış olması Euro’yu baskılıyor. Hal böyle olunca da Euro/Dolar paritesi düşüyor. Peki bu durum bizi neden ilgilendiriyor?

Türkiye’nin imalatçı ihracatçılarının girdi olarak ithal ettiği hammaddeler ağırlıklı olarak Dolar cinsinden fiyatlanırken ihraç ettiği ürünler ise yoğunluklu olarak Euro cinsinden fiyatlanıyor. Bu bakımdan Euro/Dolar paritesinin gerilemesi Türk ihracatçısının karlılığını olumsuz etkiliyor.

#Amerikan Merkez Bankası
#Petrol
#emtia
2 yıl önce
Piyasaları resesyon korkusu sardı
Manda yuva yapmış söğüt dalına
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler