|
Ticari dışa açıklığının yavaşlaması ve yerli üretimin önemi

Yarın Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu için sandığa gideceğiz. Elbette daha öncekiler gibi bu seçim de tarihi öneme sahip. Öte yandan seçimin hemen ardından odaklanılması gereken çok önemli konular var. Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, nitelikli iş gücünün oluşturulması, cari açığın azaltılması ve nihayet enflasyonun düşürülmesi gibi konuların yanı sıra kaliteli yerli üretimin hacminin artırılarak kalıcı hale getirilmesi stratejik önem taşıyor. Peki neden?

TİCARİ DIŞA AÇIKLIK NE DEMEK?

Ticari dışa açıklık ülkelerin diğer ülkelerle olan ekonomik ilişkilerini ifade etmek üzere kullanılan bir kavram. Genel olarak ticari dışa açıklığı bir ülkenin bir yılda gerçekleştirdiği ihracat ve ithalatlarının toplamını gayrisafi yurtiçi hasılaya bölerek hesaplıyoruz. Elde edilen oranın görece yüksek olması söz konusu ülkenin ticari dışa açıklığının yüksek olduğunu anlamına geliyor.

KÜRESEL TİCARİ DIŞA AÇIKLIK

Yukarıdaki işlemi tüm dünya ülkeleri için yaptığımızda da küresel ticari dışa açıklık oranına ulaşıyoruz. Bu oranın yükselmesinde kuşkusuz küreselleşmenin payı büyük. Ülkelerin küreselleşme sürecinde ticaretlerini daha fazla dışa açarak ekonomilerini büyütmeyi hedeflediklerini biliyoruz. Ancak bazı dönemlerde işler istenildiği gibi olmayabiliyor.

Aşağıdaki grafikte savaşların ve korumacı ekonomi politikalarının ticari dışa açıklığı düşürürken liberalleşmenin artırdığını görebiliyoruz. Ancak 2008 Küresel Finansal Krizi sonrasındaki dönemde neredeyse stabil bir seyir gözlemleniyor. Yani ticari dışa açıklıkta belirgin bir yavaşlama var.

YERLİ ÜRETİMİN ÖNEMİ

Küresel Finansal Kriz sonrasındaki dönemde başta gelişmiş bazı ekonomiler olmak üzere pek çok ülkenin korumacı ekonomi politikalarına doğru bir geçiş yaptığını biliyoruz. Bu durum küresel ticareti de olumsuz etkiyor. Her ne kadar küresel ticaret hacmi artsa da küresel gayrisafi hasılaya oranı 2008 öncesine dönebilmiş değil. Hatta 2008-2020 yılları arasındaki ortalaması belirgin bir yavaşlamaya işaret ediyor. Üzerine pandemiyi ve Rusya-Ukrayna Savaşı dönemini de eklersek durum daha da kötü hale geliyor. Bu bakımdan yerli üretimin her zamankinden daha önemli olduğu bir döneme girdiğimizi ifade edebiliriz. Zira ticari dışa açıklık azaldıkça pek çok ürüne ve/veya hammaddeye erişmek eskisine nazaran daha zor hale geliyor.

Seçim sonrası dönemde ekonomide hızla el atılması gereken cari sorunların yanı sıra uzun vadede küresel ticari dışa açıklığın azalmasının olumsuz etkilerinden kendimizi koruyabilmek için yerli üretiminin niteliğinin ve niceliğinin artırılmasını daha fazla öncelememiz gerekiyor.

#Ekonomi
#Ticaret
#Küresel Finansal Kriz
#Levent Yılmaz
1 yıl önce
Ticari dışa açıklığının yavaşlaması ve yerli üretimin önemi
Eğitim ve öğretmen: Hayaller ve gerçekler
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü