|
Evet Özkök, bu işte bir "paralellik" var ama...

Gazete, Brezilya"da İşçi Partisi (Dilma Rousseff) ve Tunus"ta Ennahda karşısında ipi göğüsleyen Nida Tunus Partisi"nin zaferlerini şu altbaşlıkla duyurmuş: "Türkiye ile birlikte kırıgan beşlide yer alan Brezilya"da seçimi sol kazandı. Tunus"un Müslüman Kardeşleri Nahda da laikler karşısında seçimi kaybetti."

Sanırım eşleştirme gayretinin burada kifayet etmesine şükretmeli. Rousseff"in rakibi Aecio Neves ve merkez sağ partisine Müslüman Kardeşler muamelesi de yapılabilirdi çünkü...

Gazete bu kolajına "İki paralel seçim" başlığı atmış; haberden hangi sonucu çıkaracağımızı garantilemek için de Sabah"tan ayrılana kadar en ateşli AK Partililere bile "Yok canım bu kadar da iyi durumda olamayız" dedirten şablon ekonomi yazılarının müellifinin analizi iliştirilmiş. Brazilya halkı yolsuzluklara dur demişmiş.

Hmm.. Brezilya ve Tunus seçimleri arasında kurulan paralellik demek iki ülke arasındaki bir benzerlikten kaynaklanmıyor. Ama Türkiye üzerinden bu iki seçimi okursak, birdenbire aydınlanıyoruz. Zihnimizde yepyeni paralel bir bilinç alanı açılıyor. "Halklar Tunus"ta İslamcılara, Brezilya"da ise yolsuzluk yapan iktidara "Dur" demiştir. O halde, 2015 seçimlerinde bu iki "zaafa" aynı anda sahip olan Türkiye"de sonuç ne olmalıdır denkleminin cevabı ortadadır.

Dünkü Hürriyet, herhalde Kürt vatandaşlarımız üzerinden daha işlevsel bulunmuş olmalı ki, neredeyse tüm ilk sayfasını "Yarısı yok oldu" diyerek Kobani"ye ayırmış. Ama hemen altında ilk sayfanın ikinci büyük haberi tabii ki Tunus seçimleri olmuş. "Tunus"ta laik partinin zaferi" başlığı taşıyan habere Brezilya bağlantısı yapılmamış; hala tutarlılık önemseniyor veya unutulmuş olmalı...

Ertuğrul Özkök ise tüm bu haberlerin (yani hala da anlamadıysak) ne anlama geldiğini vaazetmiş. Yazının başlığı bile bir hazine değerinde: "Şimdi laik Müslüman Baharı başlıyor."

Özkök, Tunus"ta Muhammed Buazizi"nin 4 Ocak 2011"de kendisini yakması sonucu 23 yıllık diktatör Zeynel Abidin Bin Ali"nin ülkeden kaçmasıyla başlayan Arap Baharları karşısında nasıl umutlanmış, nasıl sevinmiş meğer; Kabe Kabe, Aynaroz Aynaroz, Katmandu Katmandu gezip her türlü şekilde ettiği dualar yerine gelmiş.

Ama Özkök"ün sevinci çok kısa sürmüş. İki günlük bir şeymiş bu... Önce Libya sonra Mısır"da İhvan iktidara geldiği ikinci gün bu baharı kışa çevirmiş. Aslında anlamış ki o bahar Arap demokrasisinin sonbaharıymış... Yani Bin Ali ve Kaddafi Arap demokrasisini temsil ediyormuş herhalde...

Telaşlanmayın, Tunus"ta başlayan Arap kışı, yine laik Müslümanlar sayesinde bahara çevrilecekmiş, çünkü laikler Nahda"yı alt etmişler. Sonuç: Darısı başımıza...

Kendi aklımıza ve okurumuza saygı adına birkaç bilgi verelim...

Brezilya halkının yolsuzluklara dur dediği seçimleri İşçi Partisi 12 yıllık iktidarlarını sürdürecek şekilde yeniden kazandı. Yani ülkeyi zaten İşçi Partisi yönetiyordu, Rousseff iktidardaki başkandı, değişen bir şey olmadı. Bu Brezilya"da yolsuzlukların kökünün kazındığı anlamına gelmiyor; Türkiye"de de... Ancak belli ki Brezilya halkı sorunu doğru kavrıyor ve gidişatı olumlu görüyor. Türkiye halkı gibi...

Tunus"a gelelim...

Seçimleri ve Tunus"u yerinde inceleyen Nevzat Çiçek"e göre Nahda"nın ikinciliğinin nedenleri özetle şunlar: Tunus seçimlerinde Nahda"ya karşı bir ittifak vardı ve bu sonuca ulaştı. Nahda kampanyanın başından itibaren frene basa basa kampanya yürüttü ve çok temkinli hareket etti. YSK baskısını sürekli hissetti. Gannuşi yaptığı bütün değerlendirmelerde stratejisini geçiş sürecinin kazasız belasız tamamlama üzerine kurdu, iktidarı hedeflemedi. Tunus"ta bir taraftan bürokraside diğer taraftan medyada oluşan yapı ve eski rejimin devamı Nahda"ya potansiyel düşman gözüyle baktı.

Nida Tunus Partisi stratejisini korku ve Nahda düşmanlığı üzerine kurdu, bunu da medyada iyi işledi halkı buna ikna etti ve kazandı.

Kısaca Nahda Lideri Gannuşi Mısır"daki darbenin kendi ülkesinde yaşanmaması için "feyk" bir yenilgiye razı oldu. Kendisi milletvekili bile olmadı ki, partide cezaevi çıkışlılar ile gençler arasındaki yarış hızlanmasın. Nahda yapılan devrimi böylelikle korumuş oldu. Gücüne ve ülke üzerinde oynanacağı ke- sin olan oyuna göre şapka çıkartılacak bir akıl ortaya koydu. Tunus Devrimi çökmedi ve bu Nahda"nın demokratik olgunluğu sayesinde oldu; Nida"nın arkasındaki ittifakın ayakoyunları ile değil.

Tunus"ta devrimin ve ardından anayasanın ve en nihayetinde serbest seçimlerin kazasız belasız yapılmasının baş aktörü Nahda"dır. Ancak Nida ve lideri Sipsi"nin de Türkiye modelini önemsediğini teslim etmek lazım. Nahda"nın iktidar döneminde beklentileri karşılayamadığını da...

Mısır"a bu şans tanınmadı, çünkü Mısır çok daha stratejik bir ülke. Mısır İhvan"ının da, Ennahda kadar politik esneklik gösteremediğini söylemek lazım. Ancak ben Mısır"ın her halükarda Tunus kadar şanslı olamayacağını düşünenlerdenim.

Gerçekten de bu ülkeler ve yaşanan gelişmeler arasında paralellik kurmak son derece mümkün ve hatta gerekli. Ama Özkökgillerin tam tersinden benzerlikler kurdukları çarpıtmalar üzerinden değil.

Türkiye"de Kobani ve Kandil üzerinden 2015 seçimleri öncesi yeni bir dizayn süreci başlatılmış durumda. Bunu görmemek için ya aptal ya da dizaynın bir parçası olmak gerekir.

Ama bu da başarılı olmayacak. Göreceksiniz...

10 yıl önce
Evet Özkök, bu işte bir "paralellik" var ama...
Ve gelecek geldi: Sadece “alo” diyecektik değil mi?
Vatana hizmet tertibinden maaşa bağlanan şâirimiz
Netanyahu soykırımı Batı Şeria’ya taşırıyor
Çorum kampımız da rüya gibi geçti “beşinci mevsim” gibi… (2)
AK Parti’de bir şey değişince her şey değişecek