|
Su uyur düşman uyumaz!

Afrin harekatını dost-düşman herkes yakından takip ediyor.

ABD’nin 1991’de Irak’a yaptığı hava operasyonunun CNN ekranlarından canlı olarak yayınlanmış olması, kimde ne tür duygular uyandırmış ise, yine canlı canlı yayınlanan Türkiye’nin hava destekli Zeytin Dalı operasyonunun da dosta güven, düşmana gözdağı veren bir görsellik ürettiği ortada.


Tam da bu bağlamda radara takılan Ege’deki komşumuz, Yunanistan’a sözü getireceğim.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin giriştiği bu harekat, Türkiye’nin ulaştığı askeri kabiliyetleri göstermesi bakımından bir gövde gösterisi anlamı da taşıyor.

Haliyle, bu manzaranın Atina’da hiç de hoş karşılanmadığını tahmin etmek zor değil.

Harekat başladıktan sonra hem Ege’de yaşanan hareketlilik, hem de kimi demeçlere yansıyan tepkiler, Afrin operasyonunun Yunanistan’ı epeyce rahatsız ettiğini gösteriyor.

YUNAN SAVUNMA BAKANINA DİKKAT!

Panos Kammenos, Yunanistan’ın Savunma Bakanı.

Aleksis Çipras’ın aşırı milliyetçi koalisyon ortağı aynı zamanda.

Kammenos’u en son geçen hafta yapmaya çalıştığı, fiyaskoyla sonuçlanan Kardak çıkarması ile hatırlıyoruz.

Kendisi, Türk/Yunan ilişkilerinin sıcak patates konusu olmaya devam eden Kardak kayalıklarına çelenk bırakmaya gitmiş, Ege sularında Türk Deniz Kuvvetleri unsurları karşısına çıkınca geri dönmek zorunda kalmıştı.

Ege’de gerginliği tırmandırmaya dönük benzer bir girişimin aynı günlerde İzmir Karaburun açıklarında da yaşandığı ortaya çıktı.

Bu defa Bizans bayrağı takan Machitis isimli bir Yunan karakol gemisi, tacizde bulunduktan sonra çekip gitti.

İşin demeç kısmında da Başbakan Çipras’ın Davos’ta yaptığı, Türkiye’yi suçlayan açıklaması var.

O da şöyle demişti:

“Ege’de tahmin edilemeyen askeri hamleler yapan agresif bir komşuyla uğraşmak zorunda kalıyoruz.”

Bütün bunları üst üste koyduğunuz takdirde, bu saydıklarımı Ege’de herhangi bir zamanda yaşanan hareketliliğin, provokasyonların birer parçası olarak görmek zorlaşıyor.

Şurası çok açık ki, Afrin harekatı ile ortaya çıkan gövde gösterisi fotoğrafı Yunanistan’ı bir hayli rahatsız etmiş durumda.

“KEŞKE EKONOMİMİZ BU KADAR KÖTÜ OLMASAYDI…”
Sözün burasında Atina’daki bu
“ayran kabarması”
halinin yeni olmadığını gösteren bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.

Geçen yıl, üst düzey askeri bir yetkili ile yaptığım görüşmede, Ankara’ya ulaşan bir istihbarattan konu açılmıştı.

İstihbaratın konusu şuydu:

15 Temmuz’un devam eden günlerinde yukarıda sözünü ettiğim Yunan Savunma Bakanı Kammenos ile o dönemin Yunan Genelkurmay Başkanı arasında Türkiye konulu bir görüşme geçmişti.

O görüşmede, Türkiye ile savaşa girmenin şartları konuşulmuş, toplantı sonunda ülkenin karşı karşıya olduğu ekonomik kriz gündeme gelince, ikili
“Tüh keşke böyle bir krizin içinde olmasaydık”
diyerek masadan kalkıp gitmişlerdi.

Yakınlarda yeniden kapısını çaldığım Ankara’daki kaynağım, bu istihbaratı tekrar gündeme getirip teyit etti.

Bu durumda, Atina’nın reflekslerini, içinden geçtiğimiz süreçte daha bir dikkatle takip etmenin zorunlu olduğu gerçeği karşımıza çıkıyor.

Kişisel gözlemim şu yönde:

Kendi ülkesinde savunma harcamalarından açıkça şikayet etmişliği olan Aleksis Çipras’ın Türkiye’ye karşı böyle bir maceraya girme fikrine sıcak bakması beklenebilir bir şey değil.

Çipras’ın Davos’taki sözlerini, hükümetinin küçük ortağının, yani aşırı milliyetçi Kammenos’un gazını almak için söylenmiş gibi algıladım.

AFRİN HAREKATI GÖZLERİNİ KORKUTMUŞ OLMALI

Zeytin Dalı operasyonuna geri dönelim.

Harekat ile ortaya çıkan görüntü, Atina’da 15 Temmuz sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri’nin zaafa düştüğü algısını da değiştirmiş olmalı.

Evet, FETÖ’cülerin ayıklanması nedeniyle TSK bünyesindeki pilot sayısı azalmış olabilir ama bu, Türk ordusunun bağırsak temizliği yaptıktan sonra daha etkili hale geldiğinin bir işareti olarak da pekâlâ yorumlanabilir.

Muhtemeldir ki, Kammenos gibi şahin Yunanlılar, 15 Temmuz sonrası sevinçten ellerini ovuştururken, şimdi gördükleri manzara karşısında
“Hiç de düşündüğümüz gibi değilmiş”
gibi bir kötümserlik havasına girmiş olabilirler.

Ama her durumda Yunanistan’ı radardan çıkarmamakta fayda var.

Ankara’nın bütün dikkatini güney sınırlarına teksif ettiği bir ortamda, Ege’deki kışkırtmalara karşı uyanık bir tutum sergilemek gerekiyor.

#Türkiye
#Yunanistan
#Ekonomi
#Politika
6 yıl önce
Su uyur düşman uyumaz!
"Altmış trilyon"da kaç sıfır var?
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…