|
Batı nepotizmden şikâyetçi ise önce aynaya baksın!
Kredi riski nedir?

Kredi riski, bir borçlunun bir krediyi geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirememe olasılığını gösterir.

Kredi derecelendirme nedir? Ne işe yarar?

Kredi derecelendirmeleri, bireysel ve kurumsal yatırımcılara tahvil ve diğer borçlanma araçlarını ve sabit getirili menkul kıymetleri ihraç edenlerin yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyeceklerini belirlemelerine yardımcı olan bilgiler sağlar.

Bu menkul kıymetlerden birine verilen derecelendirme, menkul kıymetin bir yatırım mı yoksa spekülatif bir fırsat mı olduğunu belirlemek için kullanılabilir. Yüksek dereceli menkul kıymetler yatırım yapılabilir, düşük dereceli menkul kıymetler ise daha spekülatiftir.

Kredi derecelendirme kuruluşları nedir?

İşte yukarıda bahsedilen haliyle; kredi derecelendirme kuruluşları bireysel şirketlere (bankalar dahil), hisse senetlerine, devlet, şirket veya belediye tahvillerine, ipoteğe dayalı menkul kıymetlere, kredi temerrüt takaslarına ve teminatlandırılmış borç yükümlülüklerine kredi riski derecesi verir.

Bu tanımlardan yola çıkarsak kredi derecelendirmenin geleceğe dair bilgi sunması beklenir. Zaten geçmiş olmuş ve bitmiştir…
Finansal kriz dönemi ve kredi derecelendirme kuruluşları

Kredi derecelendirme kuruluşları, 2007-2009 yılları arasında yaşanan finansal kriz ve Büyük Durgunluğun ardından yoğun eleştiri almışlardır. KDK’larının çok olumlu notlar vererek kötü yatırımlara yol açtığını akıllara getirmişti.

Sorunun önemli bölümü, riske rağmen kuruluşların ipoteğe dayalı menkul kıymetlere (MBS’ler) AAA notu vermeye devam etmesiydi ki bu en yüksek kredi notunu ifade ederken, riskin neredeyse yok olduğuna dair işaretti.

Bu derecelendirmeler birçok yatırımcının bu yatırımların çok güvenli olduğuna ve çok az risk taşıdığına ya da hiç taşımadığına inanmasına yol açmıştı.

Bu çerçevede kuruluşlar bu yanlış derecelendirmeler karşılığında yüksek hizmet bedelleri aldıkları dönemin en önemli eleştirisi olmuştu. Böylelikle bir ne nevi parayı veren düdüğü çalar ifadesince KDK’larına yüksek bedeller ödeyerek hizmet alanların derecelendirmelerinde cömert davrandıkları gerçeği ortaya çıkmıştır.
Bu süreç sonunda çok eleştiri alan ve buna uygun çeki düzen verecekleri düşünülen kurumların
ABD’de ve İsviçre’de meydana gelen banka iflaslarında da aynı tavrı takındıkları görülmektedir.

Şimdiye kadar hiçbir iflası ön göremeyen, hiçbir temerrüdü bilemeyen hatta gelişmelerden evvel not düşümünde bile bulunamayan kredi derecelendirme kurumlarının sadece politik bir manivela işlevi gördüğü ve libaral kapitalist sistemin en zayıf halkası olduklarını ifade etmek gereklidir. Bunu bizim ifade etmemiz yetmez, ABD ve AB’nin bunu ifade edip düzenleyici otoritelerin bu kurumları ve bu kurumların ilişkilerini gözden geçirmesi gereklidir.

Banka iflaslarına giden yolda kredi derecelendirme kuruluşları ne yapmalıydı?

Son kriz ile beraber KDK’larının FED’in faiz arttırma yolculuğunda ortaya çıkacak riskleri analizleri edip bu denli hızlı ve sert artışın getireceği yükleri ifade etmesi beklenirdi. Zira derecelendirme çevresel faktörlerden etkilenir, bu denli büyük bir değişimden ise mutlaka etkilenir!

Temel sorun nedir?

Özel sektör başlığında ilk temel sorun “Confilict of interest” yani çıkar çatışması şeklinde tercüme edebileceğimiz, kendisini denetletenden paranın alınması şeklinde tezahür eden iş ilişkisidir.

Devletler başlığında
ise yine aynı şekilde kurucu devletlerin maşası olarak piyasayı veya devletleri terbiye etmek için kendilerinin kullandırılmasına imkan verilmesidir.

Her iki konu doğru analizlerin yapılmasını ve şeffaf, hesap verilebilir olunmasını engellemektedir.

Batı ülkelerinin yaptığı bu aymazlığı (en hafif ifadeyle) Doğu toplumları yapsa liyakat yok, ehliyet yok, ahbap çavuş ilişkisi vs.. denilirdi. Bu çarpık yapılanma demokrasi yokluğuna ve Nepotizme (adam kayırmacılık) bağlanırdı.

Yani şimdilerde muhalefetin ekonomi için vaad ettikleriyle aynı! Hadi ordan! Büyük resmi görmeyip Batı’nın kulaklarına fısıldadıkları ile papağan gibi terennüm edenler Batı’nın bu aymazlığı hakkında iki kelime etmez, edemezler!

#Ekonomi
#ABD
#FED
#İsviçre
#bankacılık krizi
#Mehmet Akif Soysal
1 yıl önce
Batı nepotizmden şikâyetçi ise önce aynaya baksın!
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!