|
Siz de ‘ekonomik insan’ mısınız?

İnsan “ekonomik varlık/insan” “homo economicus” mudur? Ortodox öğretiye göre açıkça evet. Yaşadığımız dünyadaki ekseri sorunları da bu sorunlu tanım nedeniyle yaşıyoruz dersek yanılmayız. Boşanma, psikolog ihtiyacı, gelir adaletsizliği, çevre kirliliği, vurdumduymazlık vs… hepsi bu tanımın içselleştirilmiş doğru kabulünden gelmektedir.

Ahlakçı Adam Smith’ten geldiğimiz yer neresidir?

Adam Smith, Ahlaki Duygular Teorisi başlıklı eserinde empatiyi vicdan ile harmanlayıp; bireylerin kendilerini başkasının yerine koyabileceğini, böylece karşıdaki kişilerin karşılaştığı durumları daha iyi anlayıp benzer bir tepkiler verebileceğini, sonuçta “empati” yoluyla onaylama ve red durumunun ortaya çıkabileceğini ifade etmektedir. Böylece kişilerdeki bazı duyguların empati yoluyla diğer insanların mutluluğuna hizmet edebileceğini söylemektedir. Bu bakış açısı güzel, yerinde ancak gel gelelim aynı Smith kısa bir süre sonra yayımladığı eseriyle, ekonomi öğretilerinin temelini oluşturan öğreti sistemine çok farklı katkı sağlamaktadır.

Adam Smith’in mesleği itibariyle de, insanın iç dünyasını en iyi bilen ve tanıyan düşünürlerden biri olduğunu kabul edebiliriz, yani yaptığı tanımlamayı bilerek, tüm farkındalığıyla yapmıştır. İnsandaki nefs, ruh, kalp ve akıl gibi yetileri en iyi bilen kişilerden biri olmasına rağmen Ulusların Zenginliği adlı eserinde ahlak ve kültür alanını dışlayarak “ekonomik insan”ı (homo economicus) esas alıp oluşturduğu temeller sonucunda modern ekonomi biliminin bu yönde gelişmesine sebep olduğu bilinmektedir.

Ekonomik İnsan (Homo economicus) tanımı neyi barındırır?

Modern iktisat biliminde teorilerin üzerine inşa edildiği, kendi çıkarını önceleyen, fayda ve kârını maksimize etmeyi hayatının en önemli gayesi haline getirmiş birey/insan tipidir. Hatta teoriler deki ideal insan tipidir…

Arkadaş olmayacağınız tipteki insanlar ile toplum yaratılması…

Ekonomik İnsan’ın bencil, açgözlü ve hazcı (hedonist) bir birey olarak karşımıza çıktığı görülür. Bencil ve açgözlü ahlak anlayışına göre birey kendi çıkarını merkeze alır. Buna göre birey için iyi olan şey makbul, birey için iyi olmayan şey de kötüdür. Yararlı ve faydalı tanımı ise kişiden kişiye değişir. Hazcı ahlak anlayışına göre haz ve zevk veren her şey insan için iyi, haz ve zevk vermeyen şey kötüdür. İnsanın “empati” yaparak diğerkâm bir anlayışla başkalarının hazzı ve zevkiyle ilgilenmesi de gereksizdir.

Bu tanıma sahip bir insanla arkadaş olur musunuz? "Hayır olmayız" cevabınızı duyar gibiyim. Peki tüm eğitim ve kültür yapımızın buna göre şekillendirildiğini ve hepimizin az da olsa çok da olsa bu insan tipinden oluştuğumuzu kendimizi ve çevremizi gözlemleyerek görebileceğimizi söylesem? Hatta çocuklarımızı bile buna göre yetiştiriyoruz! Bakın siz de göreceksiniz? Uzağa değil!

İşte bu nedenle ilk adımda; evet bu tipte bir insan ile arkadaş olmak istemem cevabınızdan, tüm toplumun bu sıfatlar ile donatıldığı bireyleri göz önüne aldığımızda, artan ve şiddetlenen haliyle; akrabalar arasındaki kırgınlık, arkadaşlar arasındaki samimiyetsizlik, eşler arasındaki güvensizliğin vs.. bu düzenin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

Özendirilen haliyle; bireyselcilik, kendi merkezli olmak, hazcılık ekonomik ve sosyolojik yapının temel sorunudur. Bu düzene anti-tez inşası da ancak dertli olan ve medeniyet iddiası taşıyan insanların ve “dünya beşten büyüktür” diyen liderlerin akıl terleriyle olabilir. Batı medeniyetinin dümen suyunda gidilerek varılabilecek son durak bizler için geri dönülemez bozulma ile sonuçlanacaktır. Zerk edilen bu tanımlar eroin gibi bağımlılık yapmakta, hasta ve bağımlı zihinlerimizi kurtarmak ise her an güçleşmektedir.

#Ekonomi
#Adam Smith
#homo economicus
3 yıl önce
Siz de ‘ekonomik insan’ mısınız?
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!