|
Türkiye atakta: Dünya ihracatından aldığımız pay büyüyor

Salgın döneminde Türkiye’yi yokluğa çaresizliğe mahkummuş gibi göstermeye çalışan, bilerek veya bilmeyerek piyasanın hareketini, yatırımları, canlılığı görmezden gelmeye çalışan fondaş ekonomistlere inat Türkiye kalkınmaya, ihracata ve istihdam yaratmaya devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde açıklanan veriler ile Türkiye’nin salgına, belirsizliklere rağmen ekonomi konusunda çok kıymetli bir ivme yakaladığını yakından görmemize sebep oldu. Bu verilerden en kıymetlisi ihracatımızdaki büyüme ve dünya ihracatından aldığımız paydır.

Salgın yılının getirdiği zorluklar ile beraber daralan küresel ihracat bu yıl salgın öncesi eski seviyesine dönme sinyalleri vererek 19 trilyon dolar seviyesine varma eğiliminde.

2021 yılının Ocak-Haziran döneminde ihracatımız, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 39,9 artışla 104 milyar 982 milyon dolara ulaşmıştır. Bu veriler ışığında Türkiye’nin sene başında belirlediği 184 milyar dolarlık hedefinin bir hayli üzerinde 200 milyar doları aşan bir ihracat ile yılı kapatacağı hesaplanmaktadır.

Türkiye’nin Dünya ihracatından aldığı pay artıyor!

2021 yılında Dünya toplam ihracatının 19 trilyon dolar seviyesine gelmesi ile beraber, Türkiye’nin 200 milyar doları bulan veya aşan haliyle ihracata ulaşması bizleri Türkiye’nin tarihinde yaşanılmamış bir seviyeye getirmektedir.

Türkiye bu rakamlar ile ilk kez Dünya ihracatında aldığı pay yüzde 1’in üzerine çıkmış oluyor. Son on yılda gezi parkı olaylarında tutunda, 17/25 Aralık kalkışmasına oradan havalimanlarında ve otogarlarda patlatılan bombalara, 15 Temmuz darbe teşebbüsüne, ABD başkanı Trump’un açıkça ifade ettiği kur saldırısına ve tüm dünyayı kasıp kavuran salgına rağmen 2010 yılında Dünya ihracatından aldığımız pay yüzde 0.75 seviyesindeyken bu yıl yüzde 1’in üzerine ilk kez çıkıyor.

BIS “Bank of International” yayımladığı veriye göre (
sayfa 7) salgın öncesine göre üretim kapasitesini artıran tek ülke Türkiye’dir.

İhracatımızdaki bu ivmenin Dünya ihracatından daha fazla olması kıymetlidir, umut vericidir.

İstihdam konusunda da 2018 yılından itibaren yaşanılan sıkıntılara salgına rağmen ve en önemlisi hizmet sektörü, hususan turizmde yaşanılan kayıplara rağmen tekrar 2018 yılı rakamlarına varmış olmak önemlidir. İşsizliğe sadece oransal bakmaktan ziyade yaratılan yeni iş alanlarına da bakıp ekonomi trendini de izlemekte fayda olduğunu düşünüyorum. Zira her yıl istihdama katılan 1 milyon civarı gence iş bulmak temel gerekken, bu rakamın altında yaratılan iş ve istihdam işsizlik oranlarını büyütürken işin esasında, bardağın dolu tarafında, yaratılan iş alanlarını ise görmezden gelmeye sebep olmaktadır. Bu nedenle her iki zaviyeden de bakıp değerlendirme yapmak daha sağlıklı olacaktır.

Zorlukları aşma yolunda Türkiye, küresel ticaret savaşlarından ve salgından en başarılı ülkelerden biri olarak çıkma yolundadır. Buna vesile olan da tüm Anadolu’ya yapılan alt yapı ve üst yapı yatırımlarıdır. Zira yolu olmayan şehre fabrika kurulamaz, havalimanı olmayan yere turist gelemez. Türkiye yapılan yatırımların ve kararlı duruşun geri dönüşlerini bunca zorluğa karşın almaya başlamıştır. Bundan sonra da geçecek her süre lehimize işleyecektir.

#Türkiye
#ABD
#Trump
#Anadolu
3 yıl önce
Türkiye atakta: Dünya ihracatından aldığımız pay büyüyor
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle