|
Demokrasinin önündeki tek engel medya
Türkiye'de medya, toplumun kendisini ifade etmede açık aktör olarak rol alabilecek bir "yapılanma"ya tekabül etmiyor.

"Ettirilmiyor" demek daha doğru olacak...

Çünkü, ister siyasi, ister iktisadi, isterse kültürel alanda olsun, devlet, iç faaliyetlerini denetleyemediği hiçbir örgütlenmeye "doğrudan" izin vermiyor. Kendi içinde özerk kuruluşların meşru platformda faaliyet göstermesine iyi gözle bakmıyor.

Ahmet İnsel'in de altını çizdiği gibi, "Bunların (sivil toplum örgütlerinin, medyanın, kültür teşekküllerinin) getirdiği özerklikten ürktüğü için, devlet, bu alanı kurmak istiyor. Bunu başaramayınca, bir şekilde bu alanın kendisine tabi olmasını sağlıyor."

Devlet, yalnızca "iktisadiyet" alanının gelişmesini, büyümesini kendine misyon edinmiş görünürken, iktisadiyet alanının gelişmesi ve büyümesinin getirdiği/gerektirdiği dinamiklerden de (demokratikleşme, sivilleşme, özerk üniversite, özgür basın) ürküyor.

Dolayısıyla devlet, kendi yarattığı çocuktan ürken bir babaya benziyor.

Çok mu karışık oldu?

Türkiye birkaç haftadır, iki büyük yayın grubunun kıran kırana savaşına sahne oluyor.

Savaş değil hayır, "kirli çamaşır" kavgası...

Devletin murakıpları, en büyük yayın grubunun patronuyla, "hortumlama" suçundan bir süre cezaevinde yatan eski bir bankacının "gizli protokol" hazırladıklarını ortaya çıkarmış. SPK uzmanlarına göre, adı geçen şahıslar bu protokolle borsada manipülasyon yapıyorlarmış.

Bunun ne önemi var?

Bu ülkede medya varlığını zaten devlet ihalelerine, iane ve teşvik rantına borçlu değil mi?

Hatırlıyor musunuz, üç büyük gazetenin yayın yönetmenleri, bundan bir süre önce, "sansür"ü bahane ederek, Türkiye'yi Avrupa Parlamentosu'na şikayet etmişlerdi.

"Sansür" dedikleri şey yalnızca küçük bir hukuki düzenlemeden ibaretti ve dağıtım kartelini kırmaya yönelik esaslar içeriyordu.

Şikayete konu olacak o kadar çok şey vardı ki oysa...

İşte, icrayı kuşatan ve parlamentoya rağmen kendisini yegane siyasi erk ilan eden güç odağı; işte basın özgürlüğünün önünde ciddi bir engel olarak duran TCK'nın ünlü 312. ve 159. maddeleri; işte Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Yasası; işte Anayasa Mahkemesi; işte DGM'ler...

Bunların bir tekini bile gündeme getirmediler.

Neden mi?

Çünkü medya, toplumun kendisini ifade etmesi konusunda "açık aktör" olarak rol almak yerine, otoritarizmi ve merkezi siyaseti kutsamakla yükümlü görüyor kendini.
#Demokrasi
#Engel
#Medya
23 лет назад
Demokrasinin önündeki tek engel medya
Çiftçi kazanırsa herkes kazanır
Ahtapot’un kolları, büklüm büklüm yolları…
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı