Bizde partilerin en büyük sorunlarından biri seçim barajı.Birkaç parti için geçerli olmayabilir ama çoğunluğu bu dertten muzdarip.
Türkiye'de halen 89 parti bulunuyor.
Seçime girmek için en az 41 ilde örgütlenmek gerektiğinden, büyük kısmı buna hak kazanmış değil.
Sadece 21 parti girecek 7 Haziran'daki seçime.
Hepsi barajı geçsin dersek, maalesef mümkün olmaz.
Baraj yüzde on olduğuna göre, ilk on parti barajı geçtiğinde, diğerleri dışarıda kalır.
Bütün partilere eşit oy dağılımı varsaysak, o zaman da her biri yüzde 5'in altında oy alır ve hiç biri barajı geçemez.
Bu ihtimaller, elbette varsayım üzerine.
Esasen hiçbir zaman böyle bir şey olmaz.
Daha önceki seçimlerde olduğu gibi muhakkak seçmenin büyük çoğunluğu bir partiye yönelir.
Geçmiş seçimlerde CHP ve MHP de barajı aşamayıp Meclis dışında kalmışlardı.
*
Bu şuna benzer… Bir futbol karşılaşmasında üç ihtimal vardır.
Ya ev sahibi takım galip gelir, ya misafir takım galip gelir, ya da berabere kalırlar.
Beraberlik, golsüz de olabilir.
Bir maçın bu şekilde bitme ihtimali varsa, teknik olarak her maçın golsüz bitme ihtimali var demektir.
O halde bir sezonda bütün maçlar öyle biterse, ne birinci çıkar, ne sonuncu.
Hepsi eşit demektir.
Gerçekleşme ihtimali nedir?
Neredeyse, sıfır derecesinde.
Partilerin seçimde eşit oy alma ihtimali de aynı.
*
Önümüzdeki seçim için en ciddi baraj sorunu yaşayacağı düşünülen parti HDP.
Meclis dışında kalması durumunda, terör eylemlerinin yeniden başlamasından endişe edenler bulunuyor.
Çeşitli senaryolar dile getiriliyor.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Malatya'da “HDP barajı aşamazsa çok güzel olur” dedi.
Bir cümleyle özetlediğimiz konuşmanın ayrıntısı şu şekilde:
“Şimdi birileri diyor ki barajın altında kalırsak şöyle olur, böyle olur. Hiçbir şey de olmaz. Süper olur, çok güzel olur. Niye biliyor musunuz? Çünkü AK Parti bu süreci başlattığında 2005'te, bunlar var mıydı? Öyle bir parti var mıydı? Bunların Meclis'te bir tane vekilleri mi vardı? Ne barajı geçmişlerdi, ne Meclis'te varlardı. Bu süreci Tayyip Erdoğan başlattı, AK Parti başlattı. Bu sürecin sahibi hükümettir.”
*
HDP Milletvekili Pervin Buldan, şöyle cevap verdi:
“Biz Sayın Akdoğan'a HDP olarak barajı çoktan aştığımızı buradan iletmek isteriz ve bizim için süper olan bu durum aslında. Seçimden sonra yüzde 11 üzerinde bir oranla aştığımız barajla birlikte kendisine bunu hatırlatacağız.”
Hangisinin haklı çıkacağını tam olarak bir ay sonra göreceğiz.
*
Geçenlerde Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük'le sohbet ettik.
HDP'nin barajı geçememesi durumunda terör olayları çıkma ihtimalini ve neler yaşanabileceğini sordum.
Şöyle cevapladı:
“Hiçbir sıkıntı olmaz. Belki birkaç olay yaşanabilir fakat her halükârda devlet asayişi hemen temin eder. Endişeye mahal yok.”
HDP'NİN AÇILIMI
İsimler, cisimler kadar önemli… HDP'nin açılımına bakalım: “Halkların Demokratik Partisi.”
Bilmiyorum farkında mısınız, daha birinci kelimede sıkıntı var.
Halkların… Hangi halkların?
Bugüne kadar gördük ki sadece bir halk söz konusu: Kürtler.
Onun da hepsi değil; en fazla yarıya yakını.
O halde 'Halkların' kelimesinin içi doldurulmamış durumda.
Yani söz konusu parti, isminin hakkını vermiyor.
*
İkinci kelimeyi irdelemeye gerek yok.
Seçilen 'Demokratik' kelimesi ile ne kadar alakalı olduklarını takdirlerinize bırakayım.
Onun hakkını verdiklerini düşünenler de vardır mutlaka.
Ve bir an için öyle kabul edelim.
Bu haliyle bile isim “Halkların Demokratik Partisi” olsa da cisme bakarak, gerçeğin şu şekilde olduğunu söyleyebiliriz: “Halklardan Birinin En Fazla Yarısının Demokratik Partisi”.
#seçimler
#Pervin Buldan
#hdp
9 yıl önce
Barajı aşmakla ilgili bahse girmek isteyen?
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık
