|
Genç savcılar rahatsız

Duydunuz zilin sesini, çatışma başladı.

Şükürler olsun, tarafınızı da seçtiniz, cümle âleme belli ettiniz.

Haydi hayırlısı.

*

Yolculuk sırasında müzik dinleme alışkanlığı olanlara ilaveten, okuma sırasında da müziğe kulak vermeyi âdet edinenler bulunduğunu biliyoruz.

Bugün bir müzik tavsiye edelim. Bu yazıyı okurken, (özellikle çengeli büyük soruların cevaplarını nerede aramak gerekir diye düşünenler için) Burhan Çaçan''dan bir Eleşkirt türküsü iyi gider.

''Tarama yar tarama / Yar zülüfün tarama / Ben bu dertten ölürsem / Merhem olma yarama

Hele hele yar yar gülende / Gülende yar gülende / Aklımı baştan aldı / Yar yüzüme gülende...''

İki kuple, bir bukle yeter. Mesele anlaşılmıştır.

CEMAAT CEMAAT DEDİKLERİ

''Neden her şeyin arkasında cemaat olduğu düşünülüyor?''

Böyle bir soru geldi geçen gün çok sevdiğim bir arkadaştan.

Zaman okuru arkadaşın sorusu gayet yerinde. ''Zaman okuru olmayan mı var'' diye sormayın, o yersiz olur.

Hakikaten her şeyi cemaatten bilmek doğru değildir, şirke girer.

(İşte burada, Yunus Emre''nin bir şiiri geliyor insanın aklına.)

Cemaat cemaat dedikleri, birkaç gazete, birkaç televizyon.

Birkaç radyo, birkaç dergi.

Birkaç dershane, binkaç okul.

Birkaç banka, binkaç kanka.

Birkaç savcı, binkaç hâkim.

Binkaç şirket, binkaç esnaf.

Binkaç öğretmen, binkaç öğrenci.

Binkaç polis, binkaç memur.

Binkaç sanayici, binkaç kobici.

Binkaç çiftçi, binkaç tüccar.

Binkaç doktor, binkaç mühendis.

Binkaç avukat, binkaç vukuat.

Böyle gider. Abartmayalım.

(Bazıları ''birkaç'' ile ifade edilebilir fakat çoğu için doğru kelime ''binkaç'' olmalı. Yanlış okumayın.)

*

Bizim Yunus''un esintisiyle yazdık bu satırları.

Bir de sizin Mevlana''ya bakalım.

Ne demiş Hz. Mevlana:

''Hizmet hareketine hiç kimse leke süremez.''

*

Ne gülün, ne kızın... Ne de araştırmaya kalkın Hz. Mevlana''nın böyle bir sözü var mı diye.

Yok elbette.

Sanal ortamda uydurdukları her sözün altına ''Mevlana'' adını kondurmayı iş bilenler, ''Kütahya il olmalı'' yazıp altına Hz. Mevlana''nın adını eklemediler mi?

Ben de uydurduysam, sırf hizmet için uydurdum. İsterseniz hizmeti büyük harfle de yazabiliriz.

Mahmut Erol hocamızın kulakları çınlasın.

O makarayı gerçek sanmayıp ilk bakışta ironi olduğunu görenlerin de.

BERABER Mİ YÜRÜDÜK BİZ BU YOLLARDA?

Financial Times''ın Ankara muhabiri Daniel Dombey, Başbakan Erdoğan''ın ''Hocaefendi''nin ismini kullanmaktan imtina ettiğine'' dikkat çekiyor.

Orası öyle de, karanlıkta göz kırpmaya devam etmenin ne anlamı var?

Elin gâvuru dâhil, herkesin bildiğini kendi gölgesinden saklamak gibi bir şey bu.

Dombey''in gördüğünü kuzucuklardan mı saklayalım?

*

Başbakan Erdoğan, evvelce bu yollarda beraber yürüdüklerini düşünüyordu belki de.

Her meydanda halkla beraber söylediği şarkıya bakarak böyle tahmin ediyorum.

Beraber demek, yan yana demek. Yani paralel halde.

Geometrik bir bakışla şöyle söylemek gerek:

Paralel iki çizgi, eğer hakikaten paralel iseler, hiçbir zaman ve hiçbir yerde buluşamazlar.

Yeryüzünden çıkıp uzay boyunca uzansalar bile.

*

Son söz: Seni seviyoruz Bugün''den ayrılan adam.

Hep sevdik zaten.

Lakin bu ayrılış dâhil, olan bitenlerden birçok genç savcı ve hâkim rahatsız. Haberiniz olsun.

10 yıl önce
Genç savcılar rahatsız
Bereket
Azınlığın zenginliği ile 1 Mayıs'ın yoksulluğu
Tadımlık hile
Öğrenci hareketleri: İsrail’e karşı ama düzene karşı mı?
Netanyahu’ya tutuklama tehdidi ve Amerika’nın uluslararası itibarı