Geçen yılki tatil macerası Abant yolunda sekteye uğramıştı. İzni tamirhanede geçirdikten sonra, dinlenemediğine mi yaptığımız masrafa mı yanacağımıza bir türlü karar verememiştik. Bu sefer de öyle olmasın diye harç-borç ile arabayı yeniledik.
Memleketin yarıdan fazlasını görmüş olduğumuz halde Antalya''ya hiç yolumuz düşmemişti. Çoğunluğun ilk geldiği yerlerden biri olan Antalya-Alanya''nın haklı bir şöhrete sahip olduğunu gördük.
Birkaç gündür gezip dolaştığımız Ege ve Akdeniz sahil şeridindeki bütün esnaf yabancı dil biliyor.
Ayrıca dikkat çekici bir husus daha var. Turistlerin de hepsi çatır çatır yabancı dil konuşuyor. Ufacık çocukları bile.
Sadece TRT radyosunun yayında olduğu dönemlerde, Almanya''daki eniştemizin getirdiği radyoda istasyon ararken çeşit çeşit dillerden konuşma, şarkı, haber dinler gibi şimdi burada caddede yürürken kulağımıza çalınan konuşmalar, gazinolardan yükselen yerli-yabancı müzikler... Henüz adam gibi klasik bir şarkı duymadık. Turistlere Tarkan dinletiyor bizimkiler...
Yazılara devam etmek niyetim vardı. Arabadan yana bir problem olmadığına seviniyorduk. Ama bu sefer arıza benden çıktı. "Güneş çarpmasından mütevellit..." diye başlayacağını biliyorum biraz sonra gideceğim doktorun. Hele önce şu yazıyı gazeteye ulaştırayım... Ve sizden kısa bir süre için müsaade alayım.
Rafineriden aldım
76 bin lira, eve geldim
440 bin lira!..
Sen tut, Devlet Sanatçılığı unvanını tehlikeye atacak bir karar al!. Ne yapacak bu 89 kişi unvanları iptal edilirse? Kazanılmış haklar geri alınır mı? Ya verilmiş unvanlar?
Papağanın biri, işi-gücü bırakıp, konuşma bilmeyen bir adama konuşma öğretmiş. Bu papağını bulalım. İyi bir aylıkla işe alalım. Hemen televizyon spikerlerine Türkçe dersi vermeye başlasın.
Düşündük ve fakat taşınmadan işi çözdük. Biz de kendi kararımızca "Portakal" ödüllerimizi verdik. İşte ödüller: En iyi film: Demokrasinin Bittiği Yer
En iyi yönetmen: Tahkim Sıkıntısı filmiyle Bülent Ecevit
En iyi erkek oyuncu: İşler Yolunda, Parçalanmayalım filmindeki oyunlarıyla Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli
En iyi kadın oyuncu: Rektör Yardımcısının Teraneleri filmindeki oyunuyla Nur Serter
En iyi görüntü: Duruşma filmiyle AA
En iyi müzik: Demokrasinin Bittiği Yer filmindeki müzikleriyle BÇG ve SÇG
Özel ödül: Kapatansör filmindeki oyunuyla Vural Savaş, Kaç Para Kaç filmindeki oyunuyla Enver Ören
Komediye düşkün biriyseniz bazı televizyonların gece yarısı haberlerini kaçırmayın. Neden kaçırmayacağınızı anlamanız için bir-iki örnek verelim. Star''ın geceyarısı haberlerini seyrediyorum. Bay sunucu haberlendiriyor: GS-Trabzon maçının şu an devre arasındayız. GS maçı galip götürüyor. (Saat geceyarısı iki). SHOW''dan bir örnek: Bayan sunucu haberlendiriyor: Şemsi Denizer''in kardeşinden itiraf: Kardeşimi öldürttüler. Sayın sunucu "İddia" demesi gerekirken "İtiraf" diyor. Belli ki hanımefendi uykusuz kalmış. Akşamın "iddia"sı, geceyarısı "itiraf" oluyor.
Maşallah... Maşallah... Nazar değmez inşallah!.. KARGA
Yol boyunca giderken, sırtlarında çantalarıyla Refah Partisi''nin işaretini yapanlara rastladık sık sık. Yerli turistleri anlıyorum da, elin gavuru RP''ye niye sempati duyup gelip geçen arabalara Refah işareti yapıyor, anlamıyorum. Hem parti kapatılmadı mı Allahaşkına?
- Türkçe biliyor musunuz? diye soruyor bir satıcı karşısındaki turiste. Adam anlamayınca, sorusunu İngilizce soruyor:
- Do you speak Turkish?
Bu iletişimsizlik örneğinden sonra rastladığımız bir başka sahne...
Bisikletle gezen çocuğa üç-dört dakika konuşup birşeyler anlatmaya çalışan iri yarı İngiliz, çocuğun aval aval baktığını görünce, soruyor:
- Do you speak English?
Demek ki salaklık beynelmilel birşey, sınır tanımıyor, milliyet tanımıyor!..
Uluslararası Tahkim''e No!