|
Kılıçdaroğlu istifa ederse

Başbakan Ahmet Davutoğlu, bütçe görüşmeleri sırasında, Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü'yken yaptığı ‘torpilli’ işe almalardan bahsedince, Kemal Bey epey iddialı cevap vermişti.

“7 kişi aldığımı ispat etsinler istifa ederim.”

Demek çok güveniyordu kendine.

Sağlam iş yaptığını, torpilin ispatlanamayacağını sanıyordu.

*

7 kişi diyordu ama acaba 6 kişiyi torpilli ispat edilirse ne yapar diye düşünürken, birkaç gün içinde 18 kişilik bir liste yayınlandı.

Yeğeni, amca oğlu, dayı oğlu, hala oğlu, teyze torunu, amca kızı, yengesi, hala torunu, amca torunu, hala gelini, dayı gelini...

Her birinin ismi var, işe alındığı kurum var...

Lakin Kemal Bey’den tık yok.

Konuya yaklaşmıyor bile.

Sanki söylediklerini unutmuş, sanki o iddialı açıklamalar başkasından gelmiş.

Belki de şaka yapmıştı.

Kaç defa sözünün eri olduğunu söyledi bugüne kadar, bir hatırlayın.

Koca adam yalan söyleyecek değil ya.

Şakadır şaka.

*

Bir düşünün, Kemal Bey sözünde durup istifa ederse CHP ne yapar?

CHP’yi boş verin, ülke ne hale gelir?

Rica edelim, bundan sonra böyle korkutucu açıklamalar yapmasın.

DÜZ DOLAN, DÜZ OTUR

Bir Azeri türküde, ağzında diş kalmamış yaşlı bir adamın, kızı yaşındaki genç bir kadına hitabı ve ondan aldığı cevap anlatılır.

“Gara gözün ay badam, o dedi yoh yoh yoh yoh

Mene gelsin ah gadan, o dedi yoh yoh yoh yoh...”

Birkaç gün önce TRT Türkü’de genç bir solist bunu yanlış söyledi.

“Sene gelsin ay gadam...”

Türkünün ve hikâyenin anlamı bir anda ters yüz oldu.

Senle ben yer değişince, hiç olar mı a gızım?

Sözlerin anlamını da bilmediğin belli oluyor.

*

Bazıları da ilk mısrada geçen ‘badam’ yerine ‘balam’ diyor ki fena halde ayıp kaçıyor.

Ortaokul çocuğu sınıfta türkü söylerken yapsa bu tür hataları belki normal karşılanır da, bütün mesaisi türkü söylemek olan solistlerin TRT gibi bir kurumda böyle yanlışlarla karşımıza çıkması, “Bir utan...” dedirtiyor.

“Bir utan türküyü yanlış söyler mi adam...”

ZAMANA DİRENMEK

Arjantin’den Borges abimizin birçok esaslı sözü vardır.

Son günlerde bir cümlesi daha sık tekrarlanır oldu.

“Zamana direnenler yalnızca zaman içinde yer almayanlardır.”

Sanki otuz yıl önce ölmemiş de bugün söylemiş.

*

Gerçi, direnmeyi herkes başka türlü değerlendiriyor.

Zaman içindekiler kendilerinin direndiğini düşünedursun, meğer yıllardır onlara karşı güçlü bir direnç oluşmuş.

KIRMIZI BÜLTEN

Kırmızı bülten ağır kaçarsa, pembe bülten hazırlansın.

#Ahmet Davutoğlu
#Kılıçdaroğlu
#SSK
9 yıl önce
Kılıçdaroğlu istifa ederse
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık