|
ABD Türkiye’yi müttefik değil ‘uydu’ olarak görmek istiyor

S-400 füzelerinin satın alınmasına ABD ne diyecek diye epeydir bekliyorduk.

Gerçi verilecek tepkinin çerçevesi aşağı yukarı belli idi.


Daha önce Ankara’nın hava savunma sistemi ile ilgili hamlelerine nasıl tepki verildi ise, bir benzeri burada da söz konusu olacaktı.

“Endişeliyiz”
diyeceklerdi,
“Ankara’nın bunu yapmasını istemiyoruz”
diyeceklerdi.

Nitekim öyle oldu.

Önce ABD Genelkurmay Başkanı Dunford konuştu,
“Türkiye’nin, Rusya’dan S-400 almasının kaygı verici olacağını”
söyledi.
Devamında Pentagon sözcüsü Albay Jeff Davis
“Ekipmanlarımızın karşılıklı birbiriyle çalışma kabiliyetine sahip olması gerekir”
diye bir beyanatta bulundu.
“HAVA SAVUNMA SİSTEMİNDE ÇIPLAK DURUMDAYIZ”

Söylenecek çok laf var ama önce şuradan başlayalım.

Türkiye’nin acilen hava savunma sistemini güçlendirmesi gerekiyor.

Bunu ben söylemiyorum.

Ankara’da konunun birebir muhataplarından işittiğimiz cümleleri aktarıyoruz.

Mesela, birkaç ay önce orgeneral düzeyinde bir askeri yetkili ile yaptığımız görüşmede konu gündeme gelmiş, muhatabımız Türkiye’nin hava savunma sisteminde ne tür risklerle karşı karşıya olduğunu uzun uzun izah etmişti.

İzahatın son cümlesi şöyle bitmişti:

“Hava savunma sistemi konusunda çıplak durumdayız.”

İsterseniz, önünüze bir harita açın, güney komşularımızdan, mesela Suriye’den başlayın, daire çizerek doğudan, kuzeyden ilerleyip batıya Yunanistan sınırına kadar gelin.

Bu komşularımızdan herhangi birinden gelebilecek füze tehdidi karşısında Türkiye
‘çıplak’
durumda.

Bilmem yeterince anlaşılabildi mi?

Askeri makamlardan gelen bu raporlamalar sonucu ortak bir devlet kararı ortaya çıktığı andan itibaren Türkiye, hava savunma sistemini güçlendirmenin, daha doğrusu kurmanın arayışı içerisine girdi.

BATI BLOKU TEKNOLOJİ
TRANSFERİNE YANAŞMAYINCA…
Hava Savunma Sistemi konusunda Ankara’nın iki temel
‘olmazsa olmazı’
vardı.
1-
Satın alınacak sistemin teknoloji transferinin sağlanması. Ki bu şekilde Türkiye kendi balistik füze planlamalarını yapabilecekti.
2-
Finansman konusunda daha uygun bir maliyet.

Avrupa ve ABD’li şirketlerle yapılan görüşmelerde füze transferinin maliyeti bir hayli yüksek çıktı.

Daha önemlisi bu bloktakiler, Türkiye’ye teknoloji transferi sağlamaya bir türlü yanaşmak istemediler.

Suriye savaşının şiddetlendiği, Şam’dan Türkiye’ye dönük tehditlerin zirve yaptığı bir dönemde güney sınırına getirilen Patriotların en fazla ihtiyaç duyulan dönemde sökülüp götürülmesi ise, güven bunalımını daha da artırdı.

TÜRKİYE’Yİ PARTNER DEĞİL
‘ŞUBE’ OLARAK GÖREN MANTIK

Bu yaklaşım biçiminin iki temel mantalitesi bulunuyor:

1-
Teknoloji transferi ile Türkiye’nin kendi gelişmiş askeri kapasitesine ulaşması halinde, bağımlılık ilişkisinin bitmesinden korkuyorlar.
TSK’ya yapılacak sınırlı askeri yardımlarla
‘mutlak muhtaç olma’
pozisyonunun sürmesini istiyorlar.
2-
Türkiye’yi lafa gelince bir müttefik ya da partner olarak nitelendirseler de, fiiliyatta ‘uydu’ muamelesi çekmek istiyorlar.
Yıllarca MGK toplantılarına katılmış eski bir Başbakan Yardımcısı’nın ifadesiyle TSK’yı da NATO’nun bir ortağı değil,
‘şubesi’
gözüyle görüyorlar, görmeye devam etmek istiyorlar.
S-400 LER MEVCUTLAR
ARASINDA EN İYİ SİSTEM

Daha önce bu köşede konu etmiştik.

S-400 konusunda somut adım 3 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’nın Soçi kentine yaptığı ziyaret ve bu ziyarette Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı görüşmede atılmıştı.

Bu konuda adım atılmış ancak tek kelime edilmemişti.

Hani, Putin basın toplantısında 15 dakika boyunca domatesten söz etmişti ya, o görüşmeden söz ediyorum.

Rusya, yürütülen görüşmelerde Türkiye’nin taleplerini dikkate alarak hareket etti.

S-400’ler hava savunma sistemleri konusunda şu anda dünyanın en gelişmiş sistemi.

Ruslar, hem bu füzeleri daha ucuza satmaya, hem de Türkiye ile ortak üretim yapmaya rıza göstermiş görünüyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki akşam Körfez gezisi dönüşü, S-400’ler konusunda
“görüşmelerin bitmek üzere olduğunu”
haber verdikten sonra, dün TBMM’deki grup toplantısında şu açıklamayı yaptı:
“Biz şu anda Rusya Federasyonu ile adımları attık. İnşallah S-400 füzelerini ülkemizde göreceğiz ve bunları ortak üretimle de süreci işleteceğiz.”

Tabii, bir de şu var:

Bütün bunları Kuzey Suriye’de ABD’nin, Ankara’nın bütün çığlıklarına rağmen yürüttüğü malum projeden bağımsız düşünemeyiz.

#TBMM
#S-400 füze
#Rusya
#Türkiye
#TSK
7 yıl önce
ABD Türkiye’yi müttefik değil ‘uydu’ olarak görmek istiyor
‘Ve toprak bağırmadıkça kesilen bir kurban gibi’
İngiliz Yahudi medeniyetinin ölümü kimin eliyle olacak?
Ey iletişim!..
Sıkılaştırmanın reel kesim üzerindeki etkileri giderek belirginleşiyor!
Soykırımcıya ayakta alkışlar kime yarar?