|
Kadıköy"ün esrarı

Ne Kadıköymüş meğer. Sezon başından beri kim gittiyse altında kaldı. Peşpeşe zaferler, ardarda mağlubiyetler, evsahibiyle gelenin kaderi olmuş.

Fenerbahçe Stadı bugüne kadar pekçok takımın, daha doğrusu hepsinin tümüyle yenilgiyi tattığı bir arena olmuştu. Gaziantepspor''un uğradığı akıbet Kadıköy''ün inkar edilemez gerçeğini ortaya çıkarıyordu.

Bir şans daha vardı. O da Avrupa şampiyonunun şemsiyeyi tersine çevirmesi olacaktı. Bütün Galatasaraylılar''ın hesapları bunun üzerineydi. Ama o da gerçekleşmedi.

Maça fırtına gibi giren bir Fenerbahçe izledik. Galatasaray sanki sinmişti, kabuğuna çekilmişti. "Avrupa şampiyonudur, bir bildiği vardır" diye düşündük. Hele de deplasmanda oynuyor, liderlik avantajı var, "önce durdurur, sonra vurmayı hedefler" diye bekledik. Ancak hiç de öyle bir hareket gözükmedi.

Ali Güneş''in erken golü zafere giden yolu açmıştı. Gerçi ilk yarının ortalarında Galatasaray''ın oyunu dengelediğini gördük ama ikinci yarıyla birlikte yine esen bir Fenerbahçe vardı. Zaman zaman kanatlardan geldi, zaman zaman da ortadan soldırdı ve Yusuf''la 2-0''ı yakaladı.

Bu Sarı-kırmızılı ekip için gerçekten de "Burası Kadıköy, burdan çıkış yok" korkusunu, Fenerbahçe taraftarının da "kesin zafer" beklentisini pekiştirdi.

Gerçekte Türk futbolunun iki devi karşılaşıyordu. Heyecan beklendiği gibi oldu, herşey güzeldi. Bir tek dahili anonslardan yapılan çağrıları beğenmedik. "Ölecek, ölecek, öleceksiniz..." tezahüratına resmi davetin tedhişe yolaçacağını bilmeyen var mı Allahaşkına...

Gerçekte bu bir maçtı ve maç gibi tamamlanmasına da bu çağrılar bile mani olamadı. F.Bahçe, Ogün''ün yokluğunu hisseder diye düşünenlere, evsahibinin stad tılsımı cevabını verdi.

G.Saray''ın ise Ümit''i aradığını düşündük. Jardel''sizliğin, Jardel''li olmaktan çok farkı yoktu. Suat''ın golüyle ümitlenip geç uyanışı dillendiren Galatasaray''a karşı atı alan Üsküdar''ı geçmişti. Fener kararlıydı ve en zor maçını alarak yeniden şampiyonluğun en büyük adayı durumuna geldi.

Buna da galiba Kadıköy''ün esrarı diyeceğiz.

23 yıl önce
Kadıköy"ün esrarı
Yaşasın kabak!..
Hala mı Atatürk, Cumhuriyet ve laiklik?
Modernitenin sıvı akışkan döneminde dostluklar neden bitiyor?
Kara dinlilerle milletin savaşı
“Almanlar et başında”