|
Görgüsüz, kaba ve hırt burjuvazi

Bugün ortağı olduğu bankayı dolandırmak suçundan cumhuriyet savcılarına hesap veren ünlü genel yayın yönetmeni, vaktiyle Pazar Postası''ndan Nihal Mete Ün''e şöyle demişti:

"Bizim doğruyu yansıtmak, halkı bilgilendirmek gibi bir görevimiz yok... Biz buraya bir dükkan açtık, para kazanıyoruz... Para kazanmak için ne yapılması lazım geliyorsa onu yapıyoruz..."

Kazandılar da...

Trump Tower''da "daire" sahibi oldular, "yat" aldılar, Miami''ye özel tayyare uçurdular, vergiden yırtmak için teknelerine İngiliz bayrağı çektiler, vs...

Çaldıkları paranın hesabı sorulunca da, utanmadan laikliğe ve Atatürkçülüğe sığındılar.

İşte yüzyıldır yokluğu çekilen, Kemal Tahir''in benzetmesiyle "mevcudiyetlerini devlet babaya borçlu" Türk burjuvazisi...

Olayın, "basın özgürlüğü", "editoryal bağımsızlık" boyutları da var ama, beni meselenin diğer veçhesi daha çok ilgilendiriyor.

Batı, feodal düzenden "sınıflı toplum"a geçmiş, sanayileşmesini tamamlamış, refahı ufaktan ufağa tabana yaymaya başlamış, üstelik bütün bunları burjuvazinin öncülüğünde, orta sınıfı semirtip güçlendirerek gerçekleştirmişti ya, Türkiye''de de "statüko"yu muhafaza edecek (sınıf bilinci göstermeyen) bir sınıfa, yani burjuvaziye ihtiyaç vardı.

Sanayileşme bu sınıfın öncülüğünde gerçekleşecekti.

Sonra kalkınma olacak, ardından "demokrasi" gelecekti.

O halde, "devlet eliyle zengin yetiştirmek" iktiza...

Demokrasi gelmedi ama, yüz yıllık cehdle mebzul miktar "görgüsüz burjuva" yarattık kamu kesesinden.

Trump Tower''da katlar...

Çiftlik arazileri...

Özel uçaklar...

Ataları (bu toprakların gördüğü ilk burjuvazi) "Ahali" içerdi.

Sonra, (Gazi Osman Paşa''dan mülhem) reji mamulü "Gazi"ye terfi ettiler.

Onlar da İaşe Nazırı''ndan beslenip Tahvilat ve Esham borsasından siftinmeyi sınıf atlama, kabuk değiştirme, büsbütün yırtma aracı sayarlardı.

Ama, yine de bugünküler ölçüsünde görgüsüz, hırt ve (af buyurun) "dallama" değillerdi.

(Kötü kokulu Ahali''ye talim etmek, sigarayı bir statü göstergesi saymamak da bir inceliktir!)

Kara Kemal''in çapul ekonomisi uyarınca ticaret imtiyazın ekalliyetten alıp zenginleşecek, burjuvaziyi oluşturacak, sonra sınıf bilincine varıp "Devlet-i Osmani"yi kurtaracaklardı.

Uzun ve dolambaçlı bir yol...

Murat biraderim ne güzel düşünmüştü oysa; literatüre "nepotizma" diye geçen bir kurnazlıkla önce çalıştığı bankaya sahip olmuş, sonra kendi bankasına başka türlü "sahip olarak" kısa yoldan "milli burjuvazi"yi oluşturmuştu.

Yeniler daha mı "yaratıcı" oluyor, ne?

Kemal Tahir ne diyor?

"Devlet eliyle zengin yetiştirmek fikri çok tehlikelidir. Bunlar, içinde bulundukları şartlar dolayısıyla sınıf şuuruna varamadıkları için, kendi devletlerini (demokrasilerini) kurmaya yönelemezler. Tersine, batılı anlamda sınıf karakteri taşımayan sahipsiz devleti, kendi hesaplarına çalıştırıp soymayı çıkarlarına çok daha uygun bulurlar..."

Bilmem, bazılarının neden daha çok ve Atatürkçü ve laik oldukları anlaşılabiliyor mu?

23 yıl önce
Görgüsüz, kaba ve hırt burjuvazi
Almanya’da kazananlar ve kaybedenler
Deprem, bilim kilisesi ve seküler papazları 
Aşkın faizi
Muhalefetin adaylık açmazı
Dünyayı bekleyen tehlike!