Bir insanın ağzının ayarı olmalı ilkin.

Kılıçdaroğlu''nun hiçbir ayarı yok.

Seçim yenilgisinden sonra da giderek ayarsızlaştı.

Başbakan Erdoğan''a yönelik sözleri son derece çirkin...

Ama ne yalan söyleyeyim, Kılıçdaroğlu''na çok yakışıyor.

Bir edepsize edepsiz dediğinizde onunla aynı seviyeye düşmüş olmuyorsunuz aslında. Sadece onun bulunduğu seviyeyi tespit ediyorsunuz.

CHP yandaşı bir ulusal gazetenin Başbakan Erdoğan için sürmanşete çektiği, ''Çankaya''ya değil Bakırköy''e'' başlığı her türlü ayarsızlığın ve edepsizliğin bir göstergesi. Bunun en basitinden bir edepsizlik örneği olduğunu söylediğinizde birileri ne hikmetse bunu garipsiyor.

Başbakan düşmanlığının ulaştığı nokta, ayarsızlıkta ve edepsizlikte ölçü tanımayan bir noktadır.

Kılıçdaroğlu''nun ''diktatör bozuntusu'' sözleri ise ayarsızlığın ötesinde tam bir ironidir.

***

Bay Kemal öncelikle belirtmek isterim ki ''diktatör'' veya ''diktatör bozuntusu'' arıyorsanız öncelikle kendi geçmişinize bakacaksınız.

Orada ''Milli Şef'' diye adeta ilahlaştırdığınız partinizin tek parti dönemindeki o genel başkanınıza/cumhurbaşkanınıza bakacaksınız.

Diktatörün en hasını bulursunuz.

Faşist diktatörlere öykünen bozuntunun kim olduğunu da o resme bakarak çıkartabilirsiniz.

Ülkenin tek parti hanedanlığı tarafından nasıl diktatörce yönetildiğini, ''diktatör bozuntusu''nun karşısında insanların nasıl kaçacak delik aradıklarını da merak edip araştırırsanız öğrenirsiniz.

Gerçi size göre o dönemler, yani CHP hanedanlığıyla yönetilen o faşist-diktatoryal dönemler, ''Cumhuriyet''in asr-ı saadeti'' hükmündedir ya, o yüzden laf ettirmezsiniz kendi diktatörün bozuntunuzun yapıp ettiklerine...

Tarihin ironisine bakınız ki Bay Kemal CHP hanedanlığı döneminde acımasızca ve hunharca katledilen Dersim halkının bir evladıdır.

Öyle değil mi Bay Kemal?

Siz CHP''nin o insanlık dışı katliamına meşruluk kazandırmak için ''isyan'' diye nitelenen o olayların içindeki mağdur Dersimli bir ailenin evladı değil misiniz?

''Dersim katliamı''nda ailenizden kaç ferdin yaşamını yitirdiğini size hatırlatmama gerek yok sanırım.

Kureyşanlı Kemal şimdi kalkmış ''diktatörlük''ten ve ''diktatör bozuntusu''ndan söz ediyor.

Siz niye geçmişinden onur duyduğunuzu söylediğiniz CHP''nin katliamcılığına ve o diktatör bozuntusu ''Milli Şef''inize tek kelime edilmesine müsaade etmezsiniz ha söyler misiniz?

Soruyorum: Dersim''de insanlık adına utanç verici bir katliam yapıldı mı yapılmadı mı? O katliam hangi partinin hanedanlığı döneminde yapıldı? O emri kim verdi? Sabiha Gökçen''in kimden emir alarak Dersim halkının üzerine bombalar yağdırdı?

Sahi Bay Kemal o tarihte basın yayın organlarında bu katliamı eleştiren bir tek haber çıktı mı?

Sizin o övünçle yücelttiğiniz diktatörlük döneminde hiçbir Allah''ın kulu çıkıp da o ''diktatör bozuntusu''nun karşısına geçin tek laf edebilir miydi?

Şimdi kalkmışsınız sabah akşam ağır hakaretlere ve küfürlere maruz bıraktığın birinden ''diktatör bozuntusu'' diye söz ediyorsunuz!

Sevsinler sizin diktatörlük anlayışınızı!

CHP devletinde muhalefet yoktu, muhalefet!

Siz başka bir partinin yaşamasına izin vermeyen diktatoryal bir anlayışla ülkeyi yönetiyordunuz.

O ''Milli Şef''inizin karşısına çıkıp ''diktatör bozuntusu'' diyebilecek bir tek Allah''ın kulu olabilir miydi acaba?

Bunu diyecek olanın soluğu nerde alacağını herkes bilirdi çünkü.

Korkunç bir baskı ve mezalim dönemiydi sizinkisi.

Siz önce kendi geçmişinizle bir yüzleşin de öyle çıkın bu toplumun karşınıza.

Osmanlı Şeyhulislamlarından birinin şu beyti Kılıçdaroğlu gibilerini anlatıyor aynen:

''Bize kefere diyenin kendinde iman olsa/Dahleden dinimize bari Muselman olsa!''

Kendi celladına/katiline aşık, kendi diktatörünü ululayan birinin bu ülkeyi her anlamda özgürleştiren Başbakan Erdoğan''a sarfettiği sözler hem o şahıs, hem de o şahsın temsil ettiği geçmiş adına tam bir ironi örneğidir.

Kılıçdaroğlu''nun bir sözü var ki çok doğru:

''Diktatörler aynı zamanda katildirler.''

Kendi geçmişimize bakarsanız bu sözlerinin doğruluğunu görürsünüz.

CHP kelimenin tam anlamıyla katliamcı bir geçmişe sahiptir.

Dersim katliamı gibi.

CHP''nin kültürel katliamcılığı da aynı bir bahis konusudur.

***

Başbakan Erdoğan için söylediği ''Hayatımda gördüğüm dünyanın en cahil adamı...'' lafına peki ne demeli?

Bay Kemal ya siz kendi kanlı ve katliamcı geçmişinizi bilmiyorsunuz, ya da bildiğiniz halde örtüyorsunuz...

Birinci şık doğruysa cehaletinize şapka çıkartılır.

İkincisi doğruysa sahip o bildiğiniz o bilgi kişiliğinizi başka bir şeye dönüştürmüş demektir.

Kılıçdaroğlu''nun elinde cehalet ölçer bir alet olduğunu bilmiyorduk.

Ama bu sözleriyle kendi kişiliğini ve ayarsızlığını ortaya koyduğunu bir kez daha görmüş olduk.

***

Kılıçdaroğlu CHP''nin o diktatörlük dönemlerine ait tüm genlerini üzerinde taşıyor.

Hala ''Nasıl bir Cumhurbaşkanı istiyoruz?'' sorusuna cevap aramakla meşgul.

Kimin Cumhurbaşkanı olup olamayacağına oturduğu yerden kendisi karar veriyor.

Halk için halka rağmen anlayışının günümüzdeki versiyonu işte.

Bırakınız da cumhur kimi istiyorsa onu seçsin.

Nasıl bir Cumhurbaşkanı istediğine de sandıkta kendisi karar versin.

Halk seçmesini bilmez öyle mi?

Öyle ya, baksanıza Kılıçdaroğlu''nun ''cahil'' ve ''diktatör bozuntusu'' dediği Recep Tayyip Erdoğan''ın arkasından

yürüyor bu cumhur.

Kılıçdaroğlu çıldırmasın da kim çıldırsın!

Soma''da yaşamını yitiren vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Ailelerine sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Yüreğimiz yanıyor. Bu faciada ihmali olanlardan acilen hesap sorulmalıdır.