HSYK"daki paralel vesayet bitti.
Paralel vesayetin bitmesi, paralel yapının bitmesi anlamına gelmiyor.
Paralel yapı ile mücadele daha uzun yıllar devam edecek.
HSYK marifetiyle yargı üzerinde oluşturulan vesayet, doğrudan siyasal iradenin elini kolunu bağlamayı ve sözgelimi çözüm süreci gibi hayati bir sorunun çözümünde engelleyici bir rol üstlenmeyi de beraberinde getiriyordu.
Seçilmiş hükümete darbe yapmayı amaçlayacak kadar hukuk dışına çıkan bu Pensilvanya odaklı çete elbette hukuk karşısında hesabını verecek.
Paralel çetenin demokrasimiz ve hukuk düzenimiz açısından nasıl bir tehdit oluşturduğunu söylemeye gerek yok.
Bu tehdidin bertaraf edilmesi için AK Parti iktidarı elbette elinden geleni yapıyor. Yapacak.
Bu cümleden olarak Yargıda Birlik Platformu"na verilen destek, o çete mensuplarınca "iktidar kendi yargısını oluşturmak istiyor!" biçiminde çarpıtılarak sunuldu.
İktidar, kendi yargısını oluşturmak için çalışmıyor, tam tersine yargının hiçbir iktidarın, ideolojinin ve zümrenin egemenliğine girmemesi için mücadele veriyor.
İktidarın asıl amacı, çoğulcu ve katılımcı bir HSYK"nın oluşumuna katkı sağlayarak paralel çetenin yargı üzerinde oluşturduğu vesayetin kırılmasını sağlamaktı.
Bu cümleden olarak kelimenin tam anlamıyla bağımsız ve tarafsız bir yargının oluşmasına zemin hazırlamaktı.
Çok şükür bu gerçekleşti.
Sandıkta tam bir devrim gerçekleştirildi.
10 Ağustos"ta paralel siyaset sandığa gömüldü.
12 Ekim"de de paralel yargı sandığa gömüldü.
Eski Türkiye"nin vesayetçi yapılarının sandığa gömülmesi, kelimenin tam anlamıyla bir ak devrimdir.
Şimdi sıra yeni Türkiye"nin anayasasını yapmaya geldi.
Artık hiçbir vesayetçi anlayışın ve yapılanmanın olmadığı/olmayacağı yeni bir Türkiye"nin inşa sürecinde yeni anayasa elbette olmazsa olmaz bir öneme sahiptir.
Bunun için AK Parti"nin 2015 seçimlerinde çok daha güçlü bir biçimde parlamentoya taşınması gerekiyor.
Paralel yapının hala siyaset üzerinde kirli hesapları var.
Bunun farkında olmadığımız sanılmasın.
Beklenti şu: Davutoğlu başkanlığındaki AK Parti 2015 seçimlerinde bir biçimde başarısız olursa AK Parti"nin başına kendileriyle uyumlu birini getirip sorunsuz bir biçimde iktidarın yeni sahibi olmak.
Hangi isimler üzerinden nasıl bir tezgah planladıklarını bilmediğimi sanmasınlar.
Davutoğlu asla başarısız olmayacak.
Aziz milletimiz Erdoğan-Davutoğlu liderliğine 2015 seçimlerinde çok güçlü bir destekle sahip çıkacaktır.
İşte şimdiden söylüyorum.
Paralel siyaset hesapları tutmayacaktır.
Önümüzde tek bir sorun var.
Paralel yapının kılık değiştirmesi sorunu.
Bu yapı içindekiler sureti haktan görünmeye başlayabilirler.
Nedamet gösterdiklerini söyleyerek tekrar kendilerini baştacı edecek mekanizmalar oluşturma yoluna gidebilirler.
Asıl dikkatli olmamız gereken nokta bu...
Tabandaki samimi kardeşlerimizden söz etmiyorum.
İhlas sahibi kardeşlerimizle aramızda bir sorun olmadı. Olmayacaktır da.
Ama paralel çetenin tepe noktasındakiler amaçlarına ulaşabilmek için AK Parti"nin içine oynamaya devam edeceklerdir.
Bunun için ne gerekiyorsa yapacaklardır.
Yüksek yargıya gelince...
Korkarım ki Anayasa Mahkemesi ve diğer kurumlar bu sandık devriminden ders çıkartmak yerine daha da pervasızlaşma yoluna gidebilirler.
Bunu temenni etmem ama böyle bir şeyin gerçekleşmesi halinde bunun faturası ağır olacaktır.
Yüksek yargı eliyle paralel hamleler yapılırsa sadece parlamento ve siyaset kurumu olarak değil, bir bütün olarak devlet kurumu gereken neyse yapacaktır.
Yeni Türkiye"de vesayetin hiçbir türüne asla izin verilmeyecektir.
Paralellerin siyaset üzerinden kendilerine güç devşirmek için çeşitli atraksiyonlar geliştireceklerine hiç kuşku yok.
Keşke yürekleri yetse de kendi adlarıyla çıkabilseler siyaset meydanına.
Ama bunu yapmazlar.
Yapamazlar.
CHP ve MHP üzerinden bunu yapmayı deneyeceklerdir.
AK Parti"nin içine sızarak veya AK Partili gibi görünerek bu yola tevessül edeceklerdir.
Onlar için en kestirme yol, AK Parti"yi ya ele geçirmek, ya da AK Parti içinde etkili ve yetkili konumlar elde etmek.
Ama Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin buna zinhar izin vermeyeceğini biliyorlar.
O yüzden Davutoğlu"nun siyaseten tasfiyesi veya etkisizleştirilmesi üzerinden bir hat izleyeceklerdir.
Erdoğan"ı Köşk''e sıkıştıran ve Davutoğlu yerine kendileriyle uyumlu-uzlaşmacı birini devreye sokmayı deneyeceklerdir.
Ne yaparlarsa yapsınlar, işte burada söylüyorum, nafile...
Paralel vesayetin her türü artık bitti...
