|
Rojava"ya git savaş, elini tutan mı var?

Kandil"in AK Parti"ye düşmanlıkla malul baronları IŞİD"le gidip savaşacaklarına AK Parti hükümetine meydan okumaya devam ediyorlar.

Başbakan Yardımcısı değerli dostum Yalçın Akdoğan"ın da isabetle işaret ettiği gibi, sanki Rojava"ya gitmek istiyorlar da ellerini tutan var...

Kandil"de oturdukları yerden ahkam kesmeyi marifet biliyorlar.

En kötüsü, her vesileyle AK Parti düşmanlığı yapmayı...

Akdoğan"ın dediği gibi, Rojava orada işte, savaşmak için ne duruyorsun?

Rojava"da savaşmaya kendileri gideceğine Rojava üzerinden siyaset yapmayı, Türkiye içine taşıdıkları gerilim ve çatışmadan rant elde etmeyi marifet biliyorlar.

Eli silah tutmamış, sınırı geçip Rojava"ya gittiğinde oradakilere sadece ve yalnızca yük oluşturacak Kürt insanlarını savaşmak için Rojava"ya çağırıp duruyorlar oturdukları yerden.

Madem savaşmak istiyorsunuz elinizi kim tutuyor?

Paralel yapının "IŞİD"in arkasında AK Parti var" tezine dört elle sarılıp bir de savaş naraları atıyorlar.

"Düz ovada savaşmaya alışkın değiliz" diyerek yenilgilerine mazeret üretiyorlar.

Sanki düz ovada siyaset yapmaya pek alışkınlar da...

Bildikleri bir tek konu var: AK Parti düşmanlığı yapmak, Ak Parti hükümetini içerde ve dışarda köşeye sıkıştıracak söylemlere ve eylemlere dört elle sarılmak...

Hem bunu yapıyorlar, hem de kalkıp AK Parti hükümetinden Rojava için destek istiyorlar...

İstiyorlar ki AK Parti hükümeti Kandil"in Rojava"daki uzantılarına ağır silahlar versin. Dahası, onlarla beraber IŞİD teröristlerine karşı savaşsın...

Paradoksa bakınız ki, Kandil"in Rojava"daki kolu da, AK Parti hükümetini IŞİD"le birlikte düşmanlaştırmaktan kaçınmayan bir dil ve tutum içine giriyor.

AK Parti hükümeti ne yapıyor peki?

IŞİD teröristlerinin şerrinden can havliyle kaçan yüzbinlerce Kürt kardeşine kucağını açıyor.

Mehmetçik gözyaşları içinde sınırdan geçirdiği o yaşlı Kürt annenin ellerinden öpüyor saygıyla.

Yüzbinlerce Kürde kucağını açan Türkiye onların her türlü barınma ve yiyecek ihtiyacını aşkla ve şevkle karşılıyor.

AK Parti hükümeti Kürtleri kendinden biliyor ve Türkiye"yi de Suriye"nin kuzeyinden geliyor olsalar bile Kürt kardeşlerinin ortak vatanı olarak görüyor.

Peki Kandil"in Türkiye"deki uzantıları ne yapıyor?

Tıpkı Kandil"deki baronların ağzıyla AK Parti düşmanlığına tam gaz devam ediyorlar.

Sınırdaki Mehmetçiğe taşla saldırıyorlar.

Kürt hassasiyeti bunun neresinde Allah aşkına?

İnsanlık bunun neresinde daha doğrusu?

Rojava edebiyatı yapanlara soruyorum: Rojava"dan gelenlere kucağını sonuna kadar açan AK Parti hükümetine düşmanlık yapmak hangi kitaba ve ahlaka sığar?

Kandil"dekiler durduk yere açıklama yapıyorlar.

Bütün açıklamaları düşmanlık kokuyor.

"Çözüm süreci bizim açımızdan bitti" diyorlar.

Peki ne yapacaksınız?

Türkiye"de AK Parti hükümetiyle savaşmaya devam öyle mi?

Bunun Kürtlere ne yararı var?

Bu savaş Kürtlerin savaşı değildir.

Bu savaş Türkiye"nin de savaşı değildir.

Rojava"da Kürtler kendilerini savunmak zorunda bırakıldılar.

Kürtlerin toprakları IŞİD eliyle işgal edilmek isteniyor.

İşgale direnişe hiç kimsenin itirazı olamaz.

Ama unutulmasın ki Kandil"in Rojava"daki silahlı kolu da orayı silah marifetiyle ve başkalarını sindirerek teslim aldı.

Esed rejimi, sınırda Türkiye ile düşmanlık sürsün diye o bölgeyi PYD"ye bıraktı.

Kimse kimseyi kandırmasın.

Rojava"da IŞİD"in katliamına hiçbirimiz sessiz ve seyirci kalmayız.

Türkiye gerekirse oradaki Kürt kardeşlerinin hukukunu korumak için ne lazımsa onu yapmaktan kaçınmaz.

AK Parti hükümetinin hassasiyeti bu konuda açıktır.

Rojava"daki Kürtler bizim kardeşlerimizdirler.

Akdoğan"ın da söylediği gibi, tarihsel olarak da en sadık ve gönüllü müttefiklerimizdirler.

Dolayısıyla AK Parti hükümeti asla Suriye Kürtlerine yönelik bir tehdidi karşılıksız bırakmaz.

Hele hele orada Kürt katliamına zinhar göz yummaz.

Bu gerçeklik, PKK gerçekliğini görmezlikten gelmemizi de gerektirmez ama.

PKK"nın orada nasıl silah marifetiyle ve Esed ittifakıyla fiili bir hakimiyet kurduğunu ve fiili hakimiyet kurduğu alanlarda başka Kürt gruplarına yaşam hakkı tanımadığını herkes biliyor.

O yüzden diyorum ki, Rojava"daki Kürt kazanımları bizim de kazanımlarımızdır.

Kandil"in siyasetine yönelik eleştirileri o birilerinin Rojava"daki Kürt kazanımına yönelik eleştiriler biçimine dönüştürmesi ayrıca bir algı operasyonudur.

Kandil"in tuttuğu yol, baksanıza paralelleri ne çok sevindiriyor.

Türkiye/AK Parti düşmanları Kandil"den ne çok memnunlar görmüyor musunuz?

Türkiye/AK Parti düşmanlarıyla aynı paralel hatta yer alacaksınız, sonra da kalkıp Kandil"in Rojava"daki silahlı koluna Türkiye niye yardım etmiyor diye söylenip duracaksınız, e pes vallahi!

Hangi devlet/hükümet kendine düşman bir gücü, en kötüsü de kendine düşman herkesle işbirliği yapmaktan kaçınmayan bir gücü daha bir silahlandırıp başına bela etmek ister ki?

Rojava"yı zehirleyen de Kandil"in bu Türkiye/AK Parti düşmanlığı eksenine oturan siyasetidir.

Kürtlerin görmesi gereken asıl gerçeklik budur diye düşünüyorum.

10 yıl önce
Rojava"ya git savaş, elini tutan mı var?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle