|
Nusret Bayraktar"a başarılar

Beş yıl Beyoğlu''na hizmet veren Nusret Bayraktar, şimdi Türkiye''nin en büyük ilçesi Kadıköy Belediye Başkanlığı''na aday. Tecrübeli ve çalışkan ekibiyle, geçen sabah Kadıköy''de bir kahvaltı düzenlemişti başkan. Biz de İsmail Bezirci ile birlikte katıldık.

Başkan, Beyoğlu''na aday olduğu dönemde nasıl tepkilerle karşılaştığını anlattı önce. "Bunlar belediyecilikten ne anlar?.. Beyoğlu çok önemli bir bölgedir, uluslararası kimliği vardır, Nusret Bayraktar burayı kazanamaz, kazansa bile doğru dürüst idare edemez..." diyenlerin, yapılan hizmetleri görünce duyduğu memnuniyeti ifade etti. "Şimdi tecrübeliyiz ve ortaya koyacağımız hizmetlere gösterilecek örneklerimiz var" dedi.

Beyoğlu''nda göreve geldiklerinde kişi başına düşen 0.75 metre karelik yeşil alanı, nasıl 6.5 metrekarenin üzerine çıkardıklarını anlattı. Sanata, spora, temizliğe ve trafik konusuna getirdikleri hizmetleri aktardı.

Kahvaltının sonunda toplantıya katılan basın mensuplarına "Kalem kılıçtan keskindir" diyerek, kalem hediye etti. Çok nezaketli bir davranıştı, teşekkür ettik. Fakat, hatırlatmayı unuttuğumuz bir şey var ki, artık kimse kalemle yazmıyor yazılarını. On yılı aşkın zamandır bilgisayar var hayatımızda. Di mi?

Külahları değişmeye var mısınız?

Dünkü haberi okumuşsunuzdur. Yazdığı kitaplar, İslamî çevrelere yönelik davalarda delil olarak kullanılan yazar Ergün Poyraz, DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel''in davada kullandığı kasetleri kendisinden "değiş tokuş yöntemiyle" aldığını iddia etti.

Ergün Poyraz''ın yakında Fethullah Gülen Hoca ile ilgili bir kitabı çıkacakmış. Demek ki önümüzdeki dönemde Fethullah Hoca hakkında bir dava açılacak. İzmir''deki ev baskınları ve tutuklamalar da buna işaret sayılabilir.

Elindeki kasetleri bir yazarla değiştiren savcı beye bir teklifim var. Ben de önümüzdeki günlerde külahları değişmek istiyorum.

Cumhuriyet nasıl korunacak?

Cumhurbaşkanı Demirel, ziyaretine gelen 71 üniversite rektöründen cumhuriyete sahip çıkmalarını istedi. İstek güzel ve doğru fakat, başörtülü öğrencilerinin okuma hakkını savunamayan rektörler, cumhuriyeti nasıl koruyacak acaba? İkide bir Anıtkabir''e giderek mi?

Hayvanları sevdiğimizin resmidir

Hayvanları çok seviyoruz. O kadar ki, siyasi partilerin amblemlerinde bile hayvan figürleri kullanılıyor.

Demokratik Sol Parti, güvercini seçti.

Anavatan Partisi, arıyı.

Doğruyol Partisi ise atı.

Ülkü Ocakları''nın amblemi de bozkurt.

Daha önce horoz, koyun, ceylan ve kelebek kullanılmıştı partiler tarafından... Eğer Okan Bayülken bir parti kuracak olsa, partisinin amblemi büyük ihtimal eşek olacak. Tıpkı "Zaga" programındaki gibi.

Güvercin, barışı temsil ediyor. Arı, çalışkanlığı. Bozkurt, tarihimizi hatırlatıyor. At ise bizim en zayıf noktalarımızdan birine hitap ediyor. Köylü tarafımızı, toprağa bağlılığımızı, güç ile birlikte sevgiyi ve asaleti.

Köylerimizde son yıllarda at yerini traktöre, şehirlerde ise otomobile bıraktı ama, hiçbir parti traktör ya da otomobilden amblem hazırlamayı düşünmedi.

İşte, Karga''nın oscarları

En iyi film: Postmodern Darbe.

Yönetmen: Derin Devlet.

Oynayanlar: Darbeciler, sahte demokratlar, sözde sivil toplum örgütleri ve şakşakçı tayfası.

Müzik: Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası.

Fedai devrimci

Son günlerde "Kimse kızmasın ben kendimi yazdım" diyerek bir kitap çıkartan ve bu suretle gündeme gelen Hasan Cemal, bir gazeteye verdiği mülakatta "Ben devrim fedaisiydim" diyor ve ekliyor: "O zamanki devrimcilikte sandığın yeri yoktu."

Şimdi anlaşılıyor devrimcilerin büyük çoğunluğunun neden darbeci, cuntacı ve gizli faşist oldukları.

Kendini yazan Cemal''e kızmamıştık. Dolayısıyla hem devrimci hem de fedai olduğunu öğrendikten sonra hiç kızamayız!..

SEÇİME
26 GÜN KALDI
25 yıl önce
Nusret Bayraktar"a başarılar
İran ve ötesi
“Kâinat İmamı!” nereden koşuyor?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı