Bir şarkı duydum sabah gelirken. Hafif müzik mi, arabesk mi yoksa fantazi midir, türünü anlayamadım ama, çok hoşuma gitti. "Seni anan benim için doğurmuş" diye başlıyor ve "Hamurunu benim için yoğurmuş" diye bitiyor.

Harika yahu!.. Güzel de sesi var kızcağızın. "Seğni ağnan..." diye söylüyor.

Bestesi kimindir, güftesi daha doğrusu "sözleri" kime aittir, onu da bilmiyorum, söyleyenin adını bilmediğim gibi. Olsun, bilmemek ayıp değil, takdir etmemek ayıp bu tür eserleri!

Şarkı dediğin böyle olur. "Doğurmuş" dedikten sonra ardından "Yoğurmuş"u bulunca, "cuk" diye bir ses geliyor, bir de bakıyorsunuz ki kafiye oturmuş.

70-80 defa aynı sözleri tekrar edince, oluyor size bir şarkı. Allah bilir, bunun klibi de vardır!

Şu memlekette bir de şair geçiniriz. Şöyle "cuk" diye oturan bir kafiye bulamadık gitti vesselam!..

Ortalık çok cool... Hava biraz soft biraz da flu... Giymişiz blue-jeans''lerimizi ve sweat-shirtlerimizi, çıkmışız yola... Yol otoban, yol uzun...

Matraş cüzdanımız dolar ve ticket dolu. Envai çeşit kredi card''ı. Kiminde American express, kiminde lady''s card. Yolumuz üzerindeki change-exchange''e uğrayıp birer yüz dolarlık bozduruyoruz yine de.

Sonra sözleştiğimiz gibi Dallas Cafe''de buluşuyoruz arkadaşlarla. Arkadaşlar, Mayk Ömer, Coni Berk, Su ve ben!.. "Hi"leşiyoruz, cool bir şekilde.

Biraz oturuyoruz, hamburger yiyip cola içiyoruz. Biraz da sohbet, havadan sudan, Cine5''ten ve internetten...

Kalkıyoruz.

Shoppinglere ve showroomlara uğruyoruz. Jeeplere bakıp bakıp "My God" diye iç geçiriyoruz. Jeeplere şimdilik paramız yetmese de yeni çıkmış film ve müzik cd''si ile cd-room''lara bakıyoruz. Bu arada alışveriş center''larına uğramayı ihmal etmiyoruz. Hâlâ cool''uz.

Güneş plazaları aşarken "bye"laşıp ayrılıyoruz.

Yine otoban.

Ülkemi seviyorum!

Ülkemi severek eve geliyorum. Ricky Martin''in walkman''imden kulağıma ulaşan müziğini seviyorum. Ricky söylüyor, ben yürüyorum.

Rick''den sonra ben alıyorum gitarımı elime ve patlatıyorum Onuncu Yıl Marşı''nı:

Çııııktıka-aaçıka alınlaa!..

Gazze''de Yaser Arafat''la beraber namaz kılan Demirel hakkında BÇG, SÇG veya SHÇEK tarafından bir soruşturma başlatılacak mı? Rektör Alemdaroğlu''nun bu konuda görüşleri alınacak mı?

Nacar marka yazar, bu hususta tv''lere çıkıp bizi aydınlatacak mı? Yoksa olur böyle şeyler deyip kimse üzerinde durmayacak mı? Bize kalsa olmaz böyle şey! Koskoca laik ülkemizin, en üst makamındaki kişi, kameraların önünde namaz kılarsa, laikliğimiz zedelenir.

Bir defa zedelendikten sonra da mazallah, bir de bakarsınız elden gitmiş! Bir defa zedelenmekle bir şey olmaz demeyin!