Alman parlamentosu, aldığı bir kararla, yüz yıl önceki olaylar üzerinde değişiklik yapabileceğini zannediyorsa, emin olun ki bunun gerisi de gelir.

Parlamento kararıyla tarih değiştirilebiliyorsa, pekâlâ fizik de değiştirilebilir.

Toplansınlar…

Bir oylama yapsınlar…

Suyun kaldırma kuvvetini tersine çevirsinler.

Aslında suyun kaldırma kuvveti yoktur, indirme kuvveti vardır.

İşte delil: Taşı suya atarsın, dibe çöker.

Kabul edenler, etmeyenler…

Edilmiştir.

Bitti.

*

Çok mu matrak oldu?

Elbette öyle.

Fakat onların yaptığı daha beter bir iş.

Tarihi, fiziği keyfine göre değiştiren, orada kalır mı?

Tadını aldıktan sonra yerinde duramazlar.

Ardından kimya, astronomi diye farklı alanlara da el atsınlar.

*

Araba yapmaktan başka bir işten anlamayan adamlar, oturmuş bizim başımıza çorap örmek için uğraşıyorlar.

Bu ne densizliktir!

Arşivleri açmayı ne kendileri kabul ediyor, ne de savunur pozisyonda göründükleri Ermeniler.

Suçlanan taraf olarak biz bütün arşivleri açmış durumdayız hâlbuki.

İşin aslını astarını hiç bilmeden el kaldırıyorlar.

Araba yapmaktan başka bir işten anlamayan dedik ama soykırım işinde de çok usta olduklarını unutmamak gerekir.

Bütün dünyanın takdirini kazanan arabalar yaptılar, aynı zamanda yeryüzünde görülmüş en büyük soykırıma imza attılar.

*

Daha dün denebilecek kadar yakın geçmişte Bosna'daki soykırım için hiç seslerini çıkarmadı bu Hansolar.

Ruanda başta olmak üzere Afrika'nın pek çok yerindeki katliamlara sessiz kaldılar.

Rusların Kırım'da yaptıkları karşısında dilsizdiler.

Doğu Türkistan'daki, Myanmar'daki kıyımları görmediler, duymadılar.

*

Aldıkları kararın herhangi bir etkisi, herhangi bir yaptırımı yok ama açıkça düşman olduklarını sergilediler.

Dost görünürken, müttefik görünürken üstelik.

Şansölye hazretleri Merkel, on beş günde bir ülkemize gelmeyi âdet edinmişken…

“Görünüşe aldanmamak gerekir” uyarısı ne kadar isabetliymiş, bir kere daha fark ettik.

*

Bizim bu karara vereceğimiz tepki esaslı olmalı.

Devlet kademesi ne gerekiyorsa yerine getirecektir.

Onun dışında, fert olarak herkesin yapacağı bir şey vardır.

En basiti, hepimiz kendi çapımızda ambargo uygulayabiliriz.

Bana bundan sonra hiçbir kuvvet, Alman arabasına para ödetemez.

Artık, “Das auto” diyene “Das kapital” demeyeceğimi garanti ederim kendi adıma.

Bundan sonra Almanlara zırnık işlemez.

*

Devletin de eli armut toplamasın.

En tepesinden başlayarak, en alttaki resmî yetkililere varana kadar, her birinin aynı kararı almasını beklemek hakkımız.

Alacağımız kararla, tarihi değil ama ekonomiyi değiştirebiliriz.

Çok da kıyak olur.

*

Türkiye gibi büyük bir pazarı kaybetmelerini sağlarsak, belki bir parça akılları başlarına gelir.

Hiç değilse “Ne yaptık biz” diye düşünmeye başlar o anlı şanlı firmalar.

Biraz canları yansın.

Belki parlamentolarına baskı yapıp, kararın değiştirilmesi yönünde baskı bile yaparlar.