|
Büyüksün "Baba"

"Babalar zaten büyüktür" hükmüyle nazar etmeyin şimdi. Önce, hangi "Baba"dan bahsettiğimi belirteyim de, hak verecek misiniz, karşı mı çıkacaksınız, öyle kararlaştırın.

Burada söz konusu olan bir kişi değil, iki kişi.

Birincisi, malumunuz Cumhurbaşkanı Demirel.

Görev süresi dolmadan Köşk''ü bırakmak istemediği için, genel seçimlerin ertelenmesi yatıyordu gönlünde. Seçimlerin, ileri bir tarihte yapılmasının daha uygun olacağını defalarca ima etti, anlatmaya çalıştı ama, muhatapları onu anlamamakta ısrar ediyor ve bu da yetmiyormuş gibi "Seçime karşı çıkan, demokrasiye de karşıdır" türünden ithamlarda bulunarak Demirel''i zor duruma sokmaya çalışıyorlardı. Aslında hesap, iki kere iki dört eder türünden basit bir hesaptı. Yılların politikacısı Demirel, Köşk''te istediği sıcaklığı bulamamıştı. O, günlük politikanın ateşi içinde kavrulmaktan hoşlanan biriydi. Öte yandan, sistemin değişmesi gerektiğini, bu sistemin tıkandığını söyleyenler arasında Demirel de yerini almıştı çoktan.

İşte bu yüzden, görev süresi dolduktan sonra "Başkanlık" sistemine geçilecek ve Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık yetkileri tek kişide toplanacaktı. Demirel de aday olacak ve kazandığı takdirde Türkiye Cumhuriyeti''nin "İlk Başkanı" olarak kolları sıvayacaktı. Fakat işler bir türlü istediği gibi gitmedi. TBMM, seçimleri ertelemedi, 18 Nisan tarihini kararı bağladı. Maçın birinci devresi bu şekilde tamamlanmış oldu. Ne var ki, ikinci devre henüz oynanmamıştı. Ve seçim listelerinde ismini göremeyen milletvekilleri "Küskünler" tanımlamasıyla sahadaki yerini aldı. Hani, "Küskünler Partisi" adıyla bir parti kuracak olsalar, hiç de fena olmazdı. Halkın içinde de epeyce küskün insan bulunduğu dikkate alınırsa, en yüksek oy alan partiler arasına girme şansını yakalayabilirdi KP.

Her neyse, sonunda küskünler parti kurmadı ama, bir parti gibi "birlik" içinde hareket ederek, Meclis''i toplanmaya çağırabildi. Şimdi, büyük ihtimal genel seçim ertelenecek. İşte bu yüzden, uzun vadeli hesapları bir kez daha tutan ve muradına eren Demirel için, "Büyüksün Baba!" diyoruz.

İkinci isim ise, müzik aleminde "Baba" olarak bilinen Erkin Koray. Siyaset Meydanı''nda konuşulan konu (Barış Manço''nun ölümü) ile hiç alakası olmadığı halde, "Ben size bir şey diyeyim mi?.. 18 Nisan''da seçim meçim olmayacak, hiç boşuna beklemeyin!" deyivermişti. Erkin Baba''ya da aynı şekilde sesleniyoruz: Büyüksün Baba!..

Çekirge''nin duvarındaki tablo

- Bu tablo yeni mi Çekirge?

- Evet Hocam. Nasıl, beğendiniz mi?

- Güzel, postmodern bir şey herhalde.. Pastırmalar, sucuklar!..

- Ne postu, ne moderni Hocam; bunlar bildiğiniz sucuk ve pastırma resmi işte.

- Nasıl?

- Aynen öyle Hocam. Pastırmanın kilosu 9 milyon, sucuk 4 milyon... Öyle olunca da bize resmini seyretmek düşüyor. Biraz hayal gücü, tamam!..

CAMİ

Sayın Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk Hoca Efendi, Antalya''da yaptığı konuşmada, "Siyasi camide namaz kılınmaz" demiş. Camiler de çeşit çeşit birader! Siyasi cami, gayrısiyasi cami, dini cami, laik cami.

SEÇİME 39 GÜN KALDI

25 yıl önce
Büyüksün "Baba"
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle