|
Fransızların en iyi bildiği iş, katliam ve tecavüz

Sonya Krimi diye Fransız parlamenter var. Tunus asıllı. Gerçek adı Seniye, soyadı Kerimi. Kendini Fransız hissettiği için, adını da soyadını da değiştirmiş.


Fransız âdetine uyarak, sözde Ermeni soykırımını savunuyor.

Bizim de elimiz alışmış, o konu açılınca hemen ‘sözde’ diyoruz.

Ne sözdesi, lâfta… Hattâ, lakırdıda.

Düpedüz uydurma.

Geçenlerde NATO Parlamenter Asamblesi Toplantısı’nda Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Fransızların bu konuda hiç konuşmaya hakkı olmadığından başlayıp hak ettiği cevabı öyle güzel verdi ki, Sonya Krimi, arkasına bakmadan salonu terk etti. Sonra da kaçmadım dedi.

*

Desin, gören gördü nasıl ayakları birbirine dolanarak çıktığını.

Neredeyse “acımadı ki, acımadı ki” diye omuz silkecek.

Şöyle diyordu çakma Fransız: “PKK sizin için terör örgütü ise, herkes için de öyle mi olmalı?”

Yok öyle bir iddiamız, öyle bir talebimiz.

Bütün teröristler ve terörist severler PKK’yı sevebilir, çok isterlerse âşık bile olabilirler.

*

Fransızlar malûm, bizim John Dündar’a yakın zaman önce ödül vermişlerdi.

Geçen hafta ise Fransa’da üç gazeteci yaptıkları bir haber yüzünden suçlandılar.

Devlet sırlarını ifşa etmekti suçları.

Öyle bir saldırdılar ki o gazetecilere, basın özgürlüğü falan unutuldu. Hain ilan edildiler.

Gizli bilgileri nasıl yayınlarlar diye tepelerine bindiler.

Radyo Frans’ta çalışan gazeteciler neredeyse giyotine gönderilecekti.

Onlar da özür dilediler.

Biz şimdi Türkiye olarak, o gazetecileri çağırsak ve bir güzel devlet nişanı versek… Yanına bir de sembolik de olsa para ödülü eklesek… Yetmezse üstüne bir de kaymaklı kadayıf ikram etsek, yakışmaz mı?

*

Sonra, Sonya Krimi ne der bu işe, ‘nal’lanmış gibi hisseder mi?

Seni gidi Sonya Kriminal seni, deyip parmak sallarız, ne güzel olur.

Gör bak Kriminal, senin ülkende de kan döktü o pabucunu yaladığın Fransızlar. Sayalım da gör.

Benin, Burkina-Faso, Cezayir, Cibuti, Çad, Gabon, Gine, Kamerun, Moritanya, Nijer, Orta Afrika, Ruanda, Senegal, Tunus…

Fransa’nın bu ülkelerde yaptıkları katliamlar, insanlık tarihinin en kanlı sayfaları arasındadır.

Alfabedeki harf sırasına göre sayınca böyle.

Bir de tarih sırasına göre bakalım. Bize ders vermeye kalkan Fransa’nın katliam tarihi nasılmış…

1830, Cezayir

1839, Gabon

1840, Senegal

1861/1904, Benin

1872/1954, Vietnam

1881/1884, Cezayir

1881, Tunus

1896, Gine

1896/1919, Burkina Faso

1903, Moritanya

1911, Çad

1916, Kamerun

1917, Cibuti

1945, Cezayir

1961, Paris

1994, Ruanda (Bildiğimiz kadarıyla Ruanda ve Paris katliamlarının filmi yapıldı. Belki sıra ötekilere de gelir.)

*

Afrika’da girmedikleri, katliam yapmadıkları ülke kalmadı neredeyse.

En iyi bildikleri iş, katliam, soykırım, tecavüz, kafa kesme, haraca bağlama, sömürme…

Arada bir de Paris var.

Bilmeyen, kendi başkentlerinde de mi katliam yapmışlar, bir yanlışlık olmalı diye istediği kadar düşünsün.

17 Ekim 1961’de Cezayir savaşına karşı Paris’te gösteri yapan silahsız Cezayirliler katledildi.

Barış gösterisine 30 bin kişi katılmıştı. Polis savaş meydanındaki gibi saldırdı. Binlerce kişi yaralandı. 14 bin kişi gözaltına alındı. Ölü sayısının 200 ile 400 arasında olduğu tahmin ediliyor ancak polis üstünü örttüğü için kayıtlara sadece üç kişi olarak geçti. Rakamla 3, Roma rakamıyla III, yazıyla üç, büyük harfle: ÜÇ.

Olaydan haftalar sonra bile nehirde cesetler yüzmekteydi. Fransız basını olayı hiç görmedi, duymadı.

Ancak yıllar sonra 2001 yılının 17 Ekim’inde Paris Belediye Başkanı Delanoe, Pont Saint-Michel’e katliamı hatırlatan bir anıt diktirdi. Aferin başkan. Otur, on.

#Sonya Krimi
#Fransa
#Soykırım
#PKK
#Mevlüt Çavuşoğlu
5 yıl önce
Fransızların en iyi bildiği iş, katliam ve tecavüz
Temper Tantrum çocuklarda öfke nöbetleri
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü