Keban Barajı yapılınca, su altında kalan köprü yerine yenisini yapmak için 24 köyün halkı, otuz yıl boyunca çaba harcar. Sonunda bu çabaların hepsi boşa gider. Çünkü inşaatı Karayolları tarafından ekonomik bulunmayan panel köprü, 1997 fiyatlarıyla bir trilyon lira olarak tespit edilmişken, aynı yıl fiyatlarıyla Özel İdare öncülüğünde geliştirilen özgün bir proje ile, 100 milyar liraya mal edilir. Üstelik, üç yıl gibi kısa bir süre içinde ve tam onda birine...

Finansmanın üçte birlik kısmını Özel İdare karşılar. Geri kalanı da halkın katılımı ve merkezi idare imkanlarıyla gerçekleşir.

İnşaat mühendisliği açısından da literatüre girecek bir yöntemle, geçilecek su aralığının bir kısmı dağ patlatılarak dolgu yapılmış, karşı kıyının sığ suyuna dikilen beton ayaklarla, 180 metre olan açıklık, 64 metreye indirilmiş. Bu aralık, Türkiye''de ilk defa yapılan bir uygulama ile ve çelik panel köprü ile geçilmiş. Karayolları, böyle bir tekniğin literatürde olmadığını baştan beri iddia ettiği halde, iş başarıyla tamamlanmış ve Erzincan Kemaliye ilçesi Başpınar Köprüsü yerine, halk kadirbilirliğin bir nişanesi olarak bu köprüye Recep Yazıcıoğlu Köprüsü ismini vermiş.

- Demirel meydanlara iniyormuş Hocam.

- Duydum Çekirge. İnerse insin... Koskoca Cumhurbaşkanı olmuş, nereye inip nereye çıkacağına karar verecek durumda.

- Doğru söylersiniz de Hocam, meydanlarda 28 Şubat''ı savunacakmış. Maksat, seçim öncesi halk iradesini şekillendirmek.

- Bak Çekirge, gazetenin dünkü manşetini ben de okumuştum. Sözü uzatma. Ayrıca şunu da merak etme ki, halk hiçbir zaman darbe savunucularının arkasında yer almamıştır.

- Peki Hocam, Demirel bunu bilmiyor mu?

- Bilmez olur mu? En iyi bilenlerden biri de odur. Demirel''in bilmediği ne var ki?

- İyi de Hocam, yine kafam karıştı. Hem biliyor, hem de...

- Uzatma dedim Çekirge!.. Kafa karışıklığı iyidir ve kafası karışık olan sadece sen değilsin.

- Baba''nın da kafası karışık mı demek istiyorsunuz?

- Kafasını bilmem ama, bazen insanın basireti bağlanır ki burnunun ucunu bile göremez.

"Yok öyle bir dost" diyorlar ısrarla. Maksat bir bankanın reklamını yapmak ama, bu arada başta tarafları dinamitlediklerinin farkındalar mı acaba?..

Şayet, adını hatırlamadığım ve hatırlamak için kafa yormaya da gerek görmediğim o bankada bir hesap açtırırsanız, gerektiğinde hesabınızdaki miktarın üzerinde para çekmeniz mümkünmüş. Çünkü herhangi bir ihtiyaç anında, mesela beyaz eşya alırken peşinatı karşılamak için dostlarınızdan, arkadaşlarınızdan üç-beş milyon bulmanız imkansızmış. Size para verecek "öyle bir dost" yokmuş!..

Siz öyle zannedin! Belki sizin çevrenizde yoktur. Fakat bizde öyle dost çok!..

İnanmazsanız, gelin size borç listemi göstereyim.

Apo''nun durumunu merak eden ve sağlığı için endişeye düşen Avrupalı bay ve bayanların yüreğine su serpmenin vaktidir.

Hiç merak buyurmayın. Apo gayet iyi.

Keşke her hükümlü ve tutukluya bir ada düşse...

Görmüyor musunuz, Mr. Öcalan üşüyünce, odasına klima takıldı. Bu memlekette kaç kişinin öyle bir imkana sahip bulunduğuna dikkat ettiniz mi?

Halk, sigorta hastanelerinin kapısı önünde, sabahın köründe kuyruğa girip saatlerce beklerken, Apo için özel doktorlar hazır bekliyor.

Yüreğinizi serin tutun muhterem Avrupalılar!..