Bir yıl kadar önce. Anadolu''da bir okurumuzu, arkadaşlarından biri telefonla arar.

- Merhaba reis, ne var ne yok?

- İyilik sağlık, sen nasılsın?

Konuşma bu şekilde havadan sudan konularla devam eder, iyi dileklerle son bulur.

Ertesi gün okurumuz, tanıdığı bir polisle karşılaşır yolda.

- "Reis" ha?.. diye sorar polis. "Nasılsın reis bey?" diye imalı bir şekilde takılır.

O anda şok oldum demişti okurumuz. Telefonlarımın dinlendiğini anladım. Ama beni niye dinlediklerini hiç anlamadım. Çünkü kendi halimde işle ev arasında yaşayıp giden bir adamım. Hiçbir siyasi faaliyetim yok. Trafik cezası bile almadım bugüne kadar.

- Yahu madem ki dinliyorsunuz, o arkadaşın herkese o şekilde hitap ettiğini de bilirsiniz, demiş polise.

Okurumuz daha sonra arkadaşını uyarmış:

- Bana bir daha reis meis deme!.. Hatta hiç kimseye deme!

Kanal 7, habercilikte çok önemli bir yer edindi kendine. Hortumcu holdinglerin borazanı olan kanalların maksatlı yayınlarına karşı, dürüst habercilik sergileyerek, içeride ve dışarıda olan biteni, seyircilerine "adam gibi" yansıttığı için...

Bu yüzden, her kesimden insanın, güven duyarak seyrettiği televizyonlardan biri haline geldi. Kaliteli ve dürüst habercilik, bazılarını rahatsız etti. Kanal 7''yi karalamaya kalkıştılar. Kapatılması için gayret sarfettiler. Olmadı. Amaçlarına ulaşamadılar. Gayretleri boşa gitti.

Normal yollardan engelleyemedikleri yayını, çok çirkin bir şekilde engellemeye çalışıyor şimdi birileri.

Çok çirkin, kanunsuz ve ahlâksız bir şekilde.

Geçen akşam, haber saatinin ardından "Günün Yorumu"nda Fehmi Koru''nun konuşması sırasında yayın kesildi. Ekranda görüntü ve ses kayboluyor, onların yerini çizgiler ve cazırtılar alıyordu.

Daha sonra yerli film başlayınca, bir alt yazı geçilerek durum seyirciye bildirildi. Engelleme olduğu için Fehmi Koru''nun yorumunu yayınlayamadıkları yazıyordu. Dehşet verici bir şey!..

Fehmi Koru''nun anlattığı, son günlerde çok konuşulan "telekulak" konusuydu. Ankara''da bir lokantada gazeteci arkadaşlarıyla oturup sohbet ederken, oradaki konuşmalarının bir başka tanıdığına telefonla naklen dinletilmesinden bahsediyordu.

Gerçi, daha önceki günlerde de Kanal 7''nin yayını aynı yöntemle kesilmişti. Günün yorumunda başka bir konu seçilseydi, demek ki yine engelleme yapılacaktı.

Kimdir bunlar?.. Bir televizyon yayınını engelleme cesaretini nereden bulurlar? Fehmi Koru''nun sözleri kime dokunmaktadır?

Böylesine faşist bir uygulama hiçbir ülkede görülmemiştir.

Halkın haber alma hürriyetini, yayınlara illegal bir şekilde müdahale ederek yoketmeye çalışanlar, eğer bulunup cezalandırılmazsa, kim hangi hukuktan bahsedebilir?

Bugün televizyon yayınını engelleyenler, yarın da gazeteye gelip yazılara müdahale ederlerse hiç şaşmayın. Makaleler arasına manzara resmi koyabilirler mesela. Yahut abuk sabuk resimler...

Yüzlerini tanımadığımız o heriflerin, gazeteye gelecekleri ve bilgisayarları bozarak yayını sabote edecekleri günü bekliyorum.

- Dinleyen kim?.. Dinleten kim?.. Yayını kesen kim?.. Kim, kim, kim?..

- Bir beyin oğlu...

- Ne beyi kardeşim; biz biliyoruz onların ne oğlu olduğunu!

MHP''yi içine sindiremeyen Ecevitler''e sevgili Kargamız "soda" tavsiye ediyor. Marka serbest! Özkaynak olabilir, Kızılay olabilir. Yahut Uludağ...