Kızılordu Korosu düşen uçakla beraber Karadeniz sularına gömüldü. Dünyanın en meşhur korosuydu. Aynı zamanda son derece sempatiktiler.

Ciddi bir iş disiplinine sahip olduklarını anlamak için konser hazırlıklarına şahit olmak gerekmiyordu.

Ne kadar iyi çalıştıkları, konserdeki neticeden anlaşılıyordu.

Zaman içinde koro yeniden oluşturulacaktır ama giden gitti.

Bindikleri uçağın markasıyla modelinden ziyade “uçan tabut” şeklindeki lakabının bilinmesi ve haberlerde ilkin onun zikredilmesi manidar.

Ve tabii, 'manidar' kelimesini kullanınca, öncesinde veya sonrasında 'zamanlama' da gelmeli.

Bir hafta içinde üç Rus diplomatın öldürülmesinin ardından bu kaza meydana gelince, ister istemez zamanlamaya dikkat edilir.

*

Hava taşımacılığı pek çok işten daha fazla ciddiyet ister. İhmale gelir yanı yok çünkü. En ufak bir hatanın bedeli, yüzlerce kişinin hayatıyla ödenir.

Bugün dünyanın her tarafına ulaşan, ülkemizin iftiharı haline gelen Türk Hava Yolları'nın başarı grafiğine bakarsak, devamlı yükselen bir çizgi görürüz.

Uluslararası alanda Türkiye'nin en büyük markası olan THY, hepimizin yüz akı.

2003'ten 2015 yılına kadar THY Basın Müşavirliği görevini yürüten Ali Genç, bu başarı hikâyesini yazdı.

“Yüksek İrtifa” ismiyle Alfa'dan çıkan kitap, “Yerelden Küresele THY'nin Başarı Öyküsü” alt başlığını taşıyor olsa da bir bakıma THY'nin romanı.

Bunca yıllık bir kurumun, kısa süre içinde çok yüksek başarılara imza atması ve rakiplerini geride bırakması elbette bütün dikkatleri üstünde toplamasına sebep olacaktır.

*

Dolayısıyla bu hikâyenin mutlaka yazılması gerekiyordu.

Ne var ki bizde ambalaj ve sunum çoğunlukla göz ardı edilir.

Çok iyi bir şeyi, alelade bir kâğıda sardığımız bile olur.

Bir hafta içinde iki tünel açtık, biri İstanbul'da Boğaz'ın altından, diğeri Ilgaz'da dağın içinden.

Köprüler yapıyoruz gelip geçmeye, çeşmeler yapıyoruz suyun içmeye fakat tanıtımları, reklâmları, belgeselleri zayıf.

Elin adamı devrilen kamyonları çekiyor, onun bile belgeselini yapıyor. Hem de seri halde. Daha ne ilginç konulardan uzun uzun programları var, takip eden bilir.

Bizse dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz, bakalım onun belgeseline rastlayacak mıyız ve süresi kaç dakika olacak?

*

Yazılması gerekeni kaleme alan değerli arkadaşım Ali Genç'i bu kitap için tebrik ederim.

THY'nin başarısının sırrı neydi?

Küresel oyunculuğa giden yolda hangi stratejiler izlendi?

Dünyanın konuştuğu deve krizinin perde arkasında neler yaşandı?

Manchester United ve Barcelona kulüpleriyle, algı değiştiren sponsorluk anlaşması nasıl imzalandı?

Afrika'da yolunu kaybeden Airbus 310 uçağında bulunanlar son anda ölümden nasıl döndüler?

Bamako'daki otel baskınında teröristlerden kurtulan kabin memurunun kurtuluş hikâyesi…

THY'nin bugünkü başarıya ulaşmasındaki dönüm noktaları nelerdir?

65 uçaktan 450 uçağa, 3 milyon dolardan 150 milyona nasıl ulaşıldı?

Lufthansa kendi oyunuyla nasıl tuş oldu?

Rakiplerin oyun planları?

En çok noktaya uçan THY bile “Tek rakibim THY” derse?

Bunlar gibi daha pek çok sorunun cevabını roman kıvamında anlatan kitabı iftiharla okuyorum.

Burada anlatılanların, seri halde belgeseli çekilse ne kadar şık olur.

*

“THY'nin uluslar arası bir marka haline gelmesi, hizmetiyle Avrupa'nın en iyi havayolu şirketi seçilmesi insanımıza, şirketlerimize, inanıyorum ki, cesaret verecektir. Krizlere, çevresel olumsuzluklara, adil olmayan rekabete rağmen istenirse neler yapılabileceğini göstermesi bakımından önemlidir bu başarının hikâyesi.

Daha çok uluslar arası markaya ihtiyacı olan Türkiye'de marka yolculuğuna çıkan şirketlerin örnek alması gereken bir işletmedir Türk Hava Yolları.”

Böyle söylüyor yazar, sözün başında.

Çok doğru.

Daha fazla başarılı markaya ihtiyacımız var; bu da ancak çalışarak, akıllıca hamleler yaparak olur.