Otomatiğe bağlanan benzin zamları, vatandaşı öylesine yıldırmış ki, bir dostumuz yakınıyordu:

- Yahu olmaz böyle şey!.. İkinci defadır aynı rüyayı görüyorum. Arabamın yakıt göstergesindeki ibre sona dayanmış, kırmızı ikaz lambası yanıp duruyor... Yoldayım, gideceğim yer uzakta, cebimde para yok... Ter içinde uyanıyorum.

Anlattıkları bize ilginç geldi.

- Sonra?

- Sonrası da ilginç gerçekten. Sabah arabaya bindim, ibreye baktım ki deponun yarısı dolu gözüküyor... İnanır mısın, hem şaşırdım, hem sevindim. Çünkü kabullenmiş ve tamamen boş görmeye hazırlamışım kendimi, farkında olmadan. Rüyanın etkisiyle tabii.

Bizde, hükümetlerin "zam"dan başka bildikleri bir icraat var mıdır acaba? Şayet varsa, bizim niye haberimiz olmuyor?

Aman ormancı, canım ormancı

Hiç şöyle bir şarkı ya da türkü duydunuz mu?

- Aman işletmeci, canım işletmeci...

- Aman eczacı, canım eczacı...

- Aman savcı, canım savcı...

- Aman veteriner, canım veteriner...

- Aman prodüktör, canım prodüktör...

- Aman yeminli mali müşavir, canım yeminli mali müşavir..

- Aman editör, canım editör...

Tabii ki duymadınız! Çünkü yok! Fakat "Aman ormancı, canım ormancı..." türküsünü hepimiz biliriz. Söyler misiniz, hangi mesleğin böyle güzel türküsü var?.. Hele Sümer Ezgü söylerse, dinlemeye doyulmaz.

*************

Orman köylüleri için "Ormancı" son derece önemli bir kişidir, malumunuz. Kanun odur, devlet odur.

Köyü ziyarete gelen bir politikacıya, yaşlı bir kadının şöyle dediği rivayet edilir:

- A oğlum, az daha okusaydın da ormancı olsaydın ya!..

Ormancılık güzel meslektir ama, bu gidişle Orman Fakültesi''nin ileri yıllarda gereksiz bir fakülte olma ihtimali yüksek!

Ormanlar yangın sebebiyle günden güne azalıyor. Fakülteyi kapatma kararı alsak yeridir.

Orman kalmayınca, orman mühendisine ne lüzum var!.. Kapatın gitsin!

BAĞIMSIZLIK

Bütçemizin çoğu faize gidiyormuş

Faizin kaymağı Moiz''e gidiyormuş

İstikrar masalları okurken hükümet

Milletin lirası dövize gidiyormuş

Saadete erme maksadı dışında insanoğlunun felsefe yapması için hiçbir sebep yoktur.

Baba nasihatleri

Amerikalı yazar H. Jackson Browne''ın üniversiteye başlayan oğluna verdiği "baba nasihatleri"ni arkadaşımız Serdar Yegül iletti bize, aktarıyoruz.

- Müstehcen olmayan üç tane fıkra öğren.

- Ayakkabıların hep boyalı ve dişlerin hep beyaz olsun.

- Bir kavgaya girersen, ilk sen vur ve hızlı vur.

- Sana nasıl muamele edilmesini istiyorsan, sen de insanlara öyle davran.

- Şopen, Mozart ve Beethoven''ın müzikleri arasındaki farkı ayırt edebil.

- Bir mesleğin hilelerini öğrenmek yerine, o mesleği çok iyi öğren.

- Diş macunu tüpünün kapağını tak.

- Çok fazla güneşte durma.

*************

Diğer nasihatler neyse de, şu sonuncusu bu sıcak günler için çok önemli geldi bana.

Zira aramızda güneşte fazla kalanlar hiç de az değil!..