|
Orta Vadeli Program"dan ne beklemeli?

Geçen hafta Dünya Gazetesi yazdı. Orta Vadeli Program''da sona yaklaşılıyormuş. Normalde Mart ayında başlaması gereken sürecin, küresel ekonomideki çöküşün öngörülemeyen etkileri, Türkiye ekonomisinin seyri hakkındaki belirsizlikler, hem Türkiye''de, hem de dünyada kamu kesiminin sağladığı desteklerin ne ölçüde katkı sağladığının o tarihlerde bilinememesi gibi türlü bilinmezler, hükümetin bu konuda kararlı bir yaklaşım sergilemesinin önünü tıkadı.

Tabii olarak Mart seçimlerini müteakip yeni hükümetin oluşturulması ve ekonomi yönetiminin baştan aşağı yeniden düzenlenmesi de OVP''ın gündemdeki önceliğini düşürdü. Kamuoyu, hükümetin IMF ile ilişkilerinin netleşmemiş olmasını da OVP''ın gecikmesine gerekçe olarak gösterdi ki, bizce de ekonomi yönetimi, hiç değilse belli bir müddet, bu yöndeki gelişmeleri de oluşturulacak programı ileride yenilemek zorunda kalmamak için takip etmek zorunda hissetmiştir.

Yine de ben baştan beridir, söz konusu programın geciktirilmiş olmasını yadırgadığımı ifade ettim. Programın gecikmesine sebep yukarıda sayılan tüm gerekçelerin belli bir haklılık payı olabilir. Ancak zaten üç yıllık bir süreci kapsayacak şekilde tasarlanan böyle bir programın önünde her halükârda birçok belirsizlik söz konusu olacak ve tüm bunlara rağmen ekonomi yönetimi belli varsayımlar yaparak ve gerçekleşme ihtimali yüksek kimi potansiyel senaryoyu da çalışmaya dâhil ederek bu çalışmayı tamamlayacaklardı. Bu sebeple bizatihi belirsizliklerin olması programın hazırlanmasına engel oluşturmamalıydı. Bu anlamda tek anlamlı gerekçe, programı hazırlayacak ekonomi yönetiminin ciddi bir yeniden yapılanma sürecinden geçiyor olması gibi gözüküyor. Yine de OVP''ın zamanında hazırlanmış olması, hükümetin ekonomik krizin arttırdığı belirsizlik ortamına rağmen krizi okuyan ve ne yaptığını bilen bir görüntü sergileme imkânı doğurabilirdi. Tam tersine süreç geciktikçe, hükümetin karar mekanizması hakkındaki endişelerin de arttığını belirtmek gerekiyor.

Dünya Gazetesi''nin haberine göre, muhtelif bakanlıklar kendi faaliyet alanlarına göre OVP''ın içinde olmasını düşündükleri çeşitli tedbirleri ilgililere iletmişler. Haberde geçen tedbir alınması gereken alanlara katılmamak mümkün değil. Tabii olarak sorunu ifade etmek bir şey, sorunun nasıl çözüleceğini ortaya koymak başka bir şey. OVP''ın ilgi alanına girecek konuların listesini vermekten öte somut politika adımlarından da bahsetmesi gerekiyor.

Tabii olarak küresel krizin yaratmış olduğu tahribatın nasıl giderileceği OVP''ın ana gündem maddesini oluşturmalı. Bir taraftan zarar gören sektörler ve kesimlerle ilgili olarak neler yapılacağı, diğer yandan da krizin kamunun mali bünyesi üzerindeki etkilerinin nasıl giderileceği detaylarıyla ele alınmalı. Krizin özellikle zarar verdiği sektör ve kesimlerle ilgili yapılacakların salt bu kesimleri eski hallerine getirecek tedbirleri içermemesi, bilakis öngörülen yeniden yapılanmanın Türkiye''nin rekabetçi gücünü arttıracak ve Osman Arolat''ın da ifade ettiği gibi, gerektiği yerde çıkışları kolaylaştıracak, gerektiği yerde de birleşme ve satın almalarla oluşacak ölçek ekonomilerini teşvik edecek, uzun vadede Türkiye''nin işine gelen sektörel tercihleri ortaya koyacak politikaların ifade edilmesi ve hayata geçirilmesi gerek.

Kanaatimce OVP''da olmazsa olmaz konulardan biri de, kamunun kriz ortamını hafifletmek için sağlamış olduğu mali ve parasal genişlemeden ne zaman geri dönüleceği ile ilgili bir çıkış stratejisi. Bilindiği gibi, piyasalarda düşük faizlerin tetikleyebileceği yeni köpüklerin oluşmaması ve aşırı büyüme ile gelebilecek kontrolsüz bir enflasyon döngüsüne girilmemesi için merkez bankalarının mevcut genişleme politikalarından uygun bir zaman ve zeminde çıkmaları gerektiği bir müddettir konuşuluyor. Son G20 Hazine Bakanları zirvesinde de ele alınan bu konuda ekonomi yönetimleri, politikaları sıkılaştırmak için zamanın henüz erken olduğunda muatabakat içinde olmalarına rağmen, koordineli bir çıkış stratejisinin de tesis edilmesinin elzem olduğunu ifade ediyorlar. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş olan ekonomilere nispetle daha erken bir dönemde bu çıkış politikalarını uygulamak durumunda kalacakları açık. Bu sebeple bizim ekonomi yönetiminin bu alanda takipçi değil, proaktif olması gerekiyor. OVP''ın uygun bir çıkış stratejisinin oluşturulaması, zamanlaması ve hangi araç ve amaçlara yoğunlaşılacağı konusunda ekonomi yönetiminin yaklaşımını da içermesinin elzem olduğunu düşünüyorum.

Bu kadar gecikmeden sonra oluşan beklentileri tatmin etmesi gerekiyor açıklanacak OVP''ın. Rivayetler doğruysa, beklentilerin ne ölçüde tatmin olduğunu yakında görebileceğiz.

15 yıl önce
default-profile-img
Orta Vadeli Program"dan ne beklemeli?
‘Beşikten mezara kadar ilim’
Sarhoştum, hatırlamıyorum
Suçlu kim?
Vergi artışı yerine yapılacaklar
Gazze’deki soykırıma ‘istisnaî’ kılıflar..