|
Yaz aylarında Ramazan"ın ruhunu aramak

Otuz yıllık devran Ramazan''ı yine yaz aylarına taşımaya başladı. Toplumumuzun bundan on bir – on iki yıl öncesinde yaşadığı Ramazan – Yılbaşı ikilemi, şekil değiştirerek bundan sonra yaz tatilini Ramazan''da nasıl geçireceğimiz sorunsalına evirilecek.

Önümüzdeki yıllar boyunca, denize nazır beldelerimizdeki turistik tesislerimizin, Ramazan ayında azalacak olan iç turizmi arttırmak için başvuracakları girişimci kampanyalara sahne olacak. Tatil beldeleri, iftar programları, sahur organizasyonları, fasıllar, gece boyu açık havuzlar, animatörler tarafından icra edilecek direkler arası eğlenceleri, gün içerisinde oruçlu olanları cezbedecek düşük yoğunluklu dini programlar ile ön plana çıkmaya çalışacak. Muhtemelen Arap turistlere özel tanıtım çalışmaları düzenlenecek.

Önceleri bu kampanyalar, Ramazan ayının kutsallığını zedelediği gerekçesiyle yoğun bir eleştiri bombardımanına tutulacak. Ama zamanla hepimiz alışacak, kıyısından köşesinden parçası olacağız bu kampanyaların. Ramazan ayı, alternatif tatil olarak bilinen mefhumu, belli kesimlerin tekelinden çıkaracak, çok daha geniş kitlelerin gündemine sokacak.

Bu sefer de, Türkiye''deki irticai gidişattan nem kapanlar seslerini yükseltecek ve tabii olarak "İslamcı" olarak bilinen çevreler, bu karşı yükseliş karşısında, belki ilk başlarda eleştirmiş oldukları bu yeni tatil anlayışını hararetle savunmak durumunda kalacak.

Hayat işte böyle ilginç ikilemlerle dolu. Çoğumuz, içinde yaşadığımız mikro toplulukların, safların ve kampların bilinciyle ayakta kalabiliyor, toplum içerisinde kendimizi aidiyet oluşturduğumuz küçük barınaklarla konumlandırabiliyoruz. Tabii olarak işin özünden ziyade şekilleriyle uğraşıyor; kalıplara iman ediyor; formlarla yaşıyoruz.

Ramazan ayı, özünde kişiye gözlerini nefsin isteklerine kapatması ve kendi içinde bir muhasebeye yönelmesini öngörüyor. Bireysel olarak kulların dünyadan bir nebze olsun uzaklaşıp Rablerine meyletmeleri gerektiğini vurguluyor. Oruç ibadetinin kendisi, bırakınızın nefsi tatmin etmeyi, ihtiyaç olandan bile uzak durma esası üzerine kurulu. Bunun toplumsal anlamı; tüketim ve üretimin Allah rızası için bilinçli bir şekilde kısılması, iktisadi ve dünyevi hayatın yavaşlaması demektir. Öte yandan, bu ayın aynı zamanda zekât ve fitre dönemi olması, iktisadi hayatın yavaşlamasına karşılık servet akışının hızlanması anlamını taşıyor.

Şüphesiz ki, Ramazan toplumsal, iktisadi ve kültürel hayatın tamamen durmasını gerektirmiyor. Müslümanlar tarih boyunca hiçbir zaman Ramazan''da dükkânlarını tamamen kapatıp inzivaya çekilmiş değil. Eğlenmek de yasaklanmıyor bu ayda. Ancak tabii olarak Ramazan ayının ruhunun her zaman yapageldiğimiz faaliyetlere işliyor olması arzulanır. Nefsin her zamankinden fazla dizgin altına alınması, orucun toplumun bizim kadar kısmetli olmayan kesimlerini düşünmemizi sağlaması, zekâtın ve iftarların toplumun farklı kesimlerini kaynaştırması, bilinçli bir şekilde kıstığımız dünyalık işlerimizden arta kalan zamanı iç muhasebe için kullanmamız gerekiyor.

Tabii olarak kimi ortamlar, Ramazan''ın öncelediği bu faaliyetlere uygun bir zemin teşkil etmiyor olabilir. Bir tatil beldesinin, beş yıldızlı bir otelin, bir işyerinin, bir eğlence mekânının ve hatta içinde hayatımızın önemli bir kısmını tükettiğimiz trafiğin Ramazan''ın önceliklerine uygun bir şekilde tasarlanmadıkları apaçık ortada. Yine de bu çelişki, bu yerlerin Ramazan''ı geçirmeye uygun bir şekilde yeniden düzenlenemeyeceği anlamını taşımıyor.

Benim endişem, Ramazan''a tabiatı icabı uygun olmayan ortamların Ramazan''dan da nemalanmaya çalışmaları değil. Benim endişem, bunun Ramazan''ın ruhuna uygun yapılmaması ve daha da kötüsü, bu sayede Ramazan''ın ruhunun, kalıplara takılan toplumumuz tarafından zaman içinde unutulması.

Ramazan''ın ruhunun benim endişelerimi yersiz çıkarması umuduyla, hepinize hayırlı bir Ramazan ayı dilerim.

15 лет назад
default-profile-img
Yaz aylarında Ramazan"ın ruhunu aramak
‘Beşikten mezara kadar ilim’
Sarhoştum, hatırlamıyorum
Suçlu kim?
Vergi artışı yerine yapılacaklar
Gazze’deki soykırıma ‘istisnaî’ kılıflar..