|
Arkadaş olabilir miyiz?

"Kaybetmeyi göze alamayacağım kadar az dostum var."

[FRIEDRICH NIETZSCHE]

İtalyan siyaset-bilimci Norberto Bobbio [1909-2004], neden solcu olduğunu, [özetle] şöyle anlatıyor:

"Çocukken, yaz tatillerinde, ailece bir kasabaya giderdik.

Orada da arkadaşlarım vardı.

Her tatilde, 7-8 yaşındaki dostlarımdan kimileri ölmüş olurdu. Tedavi edilebilir hastalıklardan… Sırf, yoksul ailelerde doğdukları için.

Sayfalar dolusu teorik izahlarda bulunabilirim. Fakat solcu olmanın asıl nedeni, birlikte oynama hayali kurduğum arkadaşlarımın mezarlarıyla karşılaşmamdır."

***

Dostluk, bir eşitlik arayışı gibi görünüyor bana.

Manevi ve maddi dengeler kurmaya çalıştıkça dostluklar oluşuyor, pekişiyor.

"BENİ UZAKTAN SEVMEK AŞKLARIN EN GÜZELİ"

İyi yazarlar, okura şöyle dedirtir: "Bunu yazan kişi beni anlar, onunla iyi arkadaşlık edebilirim."

Şahsen, bugüne dek sevdiğim yazarların hepsi bende bu hissi uyandırdı.

C.S Lewis "Kitapları, yalnız olmadığımızı görmek için okuruz" yazmış.

Buna karşılık, romancı Alper Canıgüz "Beni uzaktan sevmek aşkların en güzeli" diyor.

W.H. Auden"ın ise sözü şu: "Bir metnin arkasında "yazar" yerine bir "insan" bulduğumuzda hayret ederiz."

Lewis, Canıgüz ve Auden"ın sözleri çelişmiyor aslında.

Ben, en iyi arkadaşın kitap değil, yazar olduğunu düşünsem de… galiba bazı bağların gücü, aradaki mesafeden doğuyor.

ARKADAŞ KONTENJANI

"Dunbar Sayısı" diye bir şey var.

Robin Dunbar"ın teorisine göre, bir insan en fazla 150 kişiyle arkadaşlık edebilir.

Bu, ilkçağda da böyleydi, 21. Yüzyıl"ın koşullarında da.

Çünkü, insanın sınırları, 150"den fazla kişiyle yakınlık kurmasına imkan vermiyor.

Dahası, bu 150 kişiyle münasebetlerin de yoğunlukları farklı olmak zorunda:

En yakınınızda 5, ikinci halkada 15, arada bir görüştüğünüz 45 ve selamlaştığınız, nadiren bir araya geldiğiniz 85 kişi…

Dunbar"a göre, Facebook"ta binlerce arkadaşınız, Twitter"da milyonlarca takipçiniz olması, aranızda bir bağ kurulduğunu kanıtlamıyor.

DAAAT! DAAAAAT! DAAAAAAAAAT!

Sanırım, birkaç, bilemedin bir düzine yakın arkadaşla ömür geçer.

Asıl mesele, içinde yaşadığımız toplumun ve şehrin dostane bir hava taşımasıdır.

Fiilen yoldaşlık etmeye, insani sınırlarımız elvermiyor.

Tamam.

Peki bunu istiyor muyuz?

Şehirdeki kitabevi ve kütüphane sayısına bakar.

Mimariye bakar.

Korna seslerine bakar.

Kitapçı yoksa, mimari uyumsuzsa, herkes klaksona abanıyorsa… zor.

Barışı bozan, güveni zedeleyen, ruhu karartan şeylerle çevriliyken arkadaşlığa yer açamayız.

11 лет назад
Arkadaş olabilir miyiz?
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
Hizmet sektöründeki enflasyon işleri zorlaştırıyor!
Tarihin sonu ve ABD üniversiteleri