|
Kerrın kerboy

[Okuyacağınız hikaye, gerçek olaylara dayanmaktadır. İsim ve yerler değiştirilmiştir.]

17 yaşındaydım.

Bir iletişim ajansının ofisine yolum düşmüştü.

30"lu yaşlardaki bir bey şöyle dedi: "Sizi çok takdir ediyorum Murat Bey. Sanatı ve işi birlikte yürütebiliyorsunuz."

Ne işi, ne sanatı?! "Teşekkür ederim, çok naziksiniz" diye cevap verdim. Bir edebiyat dergisinde şiirim yayınlanmıştı. Ve harçlığımı kazanıyordum.

"Sizin galeri nerede?"

"Galeri mi?"

"Spor araba satıyorsunuz ya?"

Şoke olmuştum: "Hayır beyefendi. Biz oyuncak araba satıyoruz. Kara Şimşek var ya, kurmalı, ondan satıyoruz."

Adam da sersemledi. Arkadaşım Samet"i ve beni, harçlık için işportada oyuncak satan iki öğrenci değil, düpedüz işadamı sanmıştı. Edebiyatla ilgilenen, şair ruhlu genç patronlar…

"Kara Şimşek mi?"

"Evet."

"Oyuncak mı?"

"Hı-hım."

"Çok şakacısınız Murat Bey."

***

Beyazıt Meydanı"nda kurmalı, oyuncak Kara Şimşek satıyorduk.

Arabayı kuruyorsun, gidiyor, bir engelle karşılaşınca takla atarak yön değiştiriyor.

O dönem için hayranlık verici bir teknolojiydi bu.

İnsanlar halkalanır ve takla atan oyuncağı uzun uzun seyrederdi.

Bizim anımızdaki tezgahta bir adam kemer satıyordu.

Düz, suni deriden yapılma, erkekler için kemerler…

Ve şöyle haykırıyordu: "KERRIN KERBOY! KERRIN KERBOY!!!"

Sürekli, hiç durmadan, sesini yükseltip alçaltarak ve hızlı bir şekilde "Kerrın kerboy" diyordu.

Samet"e fısıltıyla sordum: "Adam… ne diyor?"

"Kerrın kerboy diyor?"

"Ne demek ki bu?"

"Bilmiyorum abi."

"Kemerin markası olabilir mi?"

"Sanmam."

"Yabancı dilde bir ifade…"

"…Olmadığı da kesin."

"Baksana, insanlar kemer satın alıyor…"

"Demek ki ikimiz hariç herkes "Kerrın kerboy"un ne olduğunu biliyor!"

***

Adama soracağız, çekiniyoruz.

Günümüz, şaşkınlık ve merakla geçti. Akşam oldu.

Kemerciye yaklaştık.

"Abi sen, kemerleri satarken ne diyorsun?"

"Kerrın kerboy?"

"Peki, Kerrın kerboy ne demek?"

"Ne demek ne demek? Kerrın kerboy?"

"Abi, tamam da ne yani bu Kerrın kerboy?"

"Haaaaa?" dedi adam, "Her renk, her boy."

***

Barış sürecinde ortaya çıkan anlaşmazlıkları…

Kimin daha akıllı, haklı, barışçı olduğuna dair tartışmaları…

Barışı, sataşkan bir üslupla ele alan kimseleri gördükçe, aklıma Kerrın kerboy hikayesi geliyor.

Anlamadan anlaşamayız halbuki.

11 yıl önce
Kerrın kerboy
İslam mütefekkirleri ve Muhammed Kutub
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir