|
Üst Kurul "ser veriyor, sır vermiyor"

Bankacılık sisteminin merakla beklediği Bankacılık Üst Kurulu başkan ve üyeleri belirlendi. Kurul''un göreve başlar başlamaz ilk açıklaması, uygulamalardaki gizlilik konusuyla ilgili oldu. Kurulun açıklamasına göre çalışmalar büyük bir gizlilik içinde yürütülecek ve medyaya dönem dönem açıklama yapılacaktı. Üyeler göreve başladıktan sonra kurulun en renkli simalarından biri olan eski İş Bankası müdür yardımcılarından Halil Yetkin''le görüştük. Yetkin, İş Bankası Adana Müdürlüğü''nün yanısıra Ünal Korukçu döneminde İş Bankası birinci Genel Müdür Yardımcılığı yapan bir isim. Ancak renkli kimliği bundan kaynaklanmıyor. Bankadaki görevi sırasında özellikle Ünal Korukçu ve bankanın munzam sandığı vakfında söz sahibi olan Basisen''e yaptığı muhalefetle tanınan Yetkin, daha sonra bankadan re''sen emekliye ayrıldı. Kamuoyunun gündemine gelmesi CHP''nin, Yetkin''i İş Bankası yönetimine getirmek istemesiyle oldu. Ancak gerek Ünal Korukçu gerekse Basisen sendikası Yetkin''e itiraz etmişti. Yetkin''e kurulun çalışmalarının nasıl olacağı ve bankacılık sisteminin sorunları hakkında görüşlerini sorduk. Ancak İş Bankası''ndan ayrıldıktan sonra da konuşmayan Yetkin, kurulun aldığı karara uyarak bu konularda açıklama yapmak istemedi. Özel hayatında da çok konuşkan biri olmadığına dikkat çeken Yetkin, kurulun önemli görevleri olduğunu ve ihtiyaç duyulduğu için oluşturulduğunu söyledi. Yetkin, böyle önemli görevleri olan bir kurulun aldığı kararlara da uyulması gerektiğinden, ortak bir açıklama dışında bir açıklama yapmayacağını sözlerine ekledi. Önemli görevler üstlenen Bankacılık Üst Kurulu''nun bankacalık sisteminde neleri değiştireceğini merakla bekliyoruz.

Bankalar Birliği-Devlet işbirliği

Sonunda olan oldu ve mevduat sahibi vatandaşlar kendilerini yakmaya başladılar. Bu aslında beklenen bir sondu. Bu kendilerini yakan kişiler devletin el koyduğu 5 bankada off shore hesabı olan, yani sonradan devlet güvencesinde olmadığı öğrenilen hesabı olan, vatandaşlar. Devlet 5 bankaya el koyduktan sonra off shore hesapların devlet güvencesinde olmadığı öğrenildi. Gerek hükümet yetkilileri ve bürokratlar gerekse Türkiye Bankalar Birliği yetkilileri, iş işten geçtikten sonra konuşmaya başladılar. Bütün bu manzaraya baktığımızda insanın aklına şu sorular geliyor;

Akademik yeterliliği olmayan mevduat sahipleri devlet güvencesi ile banka güvencesinin ne olduğunu bilebilirler mi?

Uygulamalardaki binlerce aksaklığı müfettişlerce saptayan devlet, parasını yatıran vatandaşı, off shore hesapların güvence dışında olduğu konusunda neden aydınlatmadı? Hazine''nin bu aydınlatma görevini kim engelledi?

5 bankaya devlet el koyduktan, insanlar kendini yakmaya başladıktan sonra off shore hesapların devlet güvencesinde olmadığını açıklayan Türkiye Bankalar Birliği, daha önce bu uygulamadan haberdar değil miydi?

Yıllardır hiçbir açıklama yapmayan Bankalar Birliği''nin yaptığı açıklama bir suç ve sorumluluğu kabul etmek değil midir?

Evet, bütün bu sorular herkesin aklını karıştırıyor. Bankalara el koyma operasyonundan sonra burada bir sorumluluk ortaya çıkmıştır. İlk sorumluluk devletin ikincisi ise Bankalar Birliği''nindir. Zaten yapılan açıklamalar bu sorumluluğun üstlenildiğini göstermektedir. Peki, bundan sonra ne olacak? Devlet ve Bankalar Birliği yüklendiği bu sorumluluğun altından nasıl kalkacak? Bu sorunun cevabı bir an önce bulunmalı, yoksa çok daha kötü sonuçlarla karşı karşıya kalınabilir.

Demiralp gidiyor mu?

Son günlerde ekonomi dünyası kulislerinde çok ciddi bir söylenti dolaşmaya başladı. Şu anda gizlenmeye çalışılan söylentilere göre Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp ticari ateşe olarak Fransa''ya gitmek istiyormuş. Demiralp bu kararı, Bankacılık Üst Kurulu''nun belirlenmesinden sonra alması oldukça ilginç. Çünkü bir ara Demiralp ismi de kurul başkanlığı için geçmişti. Ancak burada umduğunu bulamayan Demiralp Fransa''ya gitme kararı almış olabilir. Söylentilerin bir diğer ayağı ise, Demiralp''in yerine gelecek isim üzerinde yoğunlaşıyor. Aldığımız duyumlara göre Demiralp''in gitmesiyle boşalacak Hazine Müsteşarlığı koltuğuna Ziraat Bankası Genel Müdürü Osman Tunaboylu getirilecekmiş. Bütün bu değişikliklerin hayata geçirilmesi için Uluslararası Para Fonu (IMF) ile önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmeler bekleniyormuş. Kısacası yakın günlerde ekonomi bürokrasisi hareketleneceğe benziyor.

24 yıl önce
Üst Kurul "ser veriyor, sır vermiyor"
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler
Yıl 2030: Sokak köpekleri simülasyonu